Dünya krizi ve Güneydoğu
Şah İsmail BEDİRHANOĞLU / Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı
Finans sektörünün yanlış uygulamaları içine düştüğü zor durumun tetiklediği global krizin Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu'nun ardından muhtemelen Türkiye'yi de etkileyeceğini düşünüyoruz. Krizin Türkiye ayağından finans sektörü kadar reel sektör de etkilenecektir. Ancak Türkiye'nin krizle karşılaşmasının bu yılın ile 2009 yılının başlarında olacağını düşünüyorum. Türkiye krizden etkilenmeyecektir söyleminin aşırı bir iyimserlik olduğu muhakkak. Dünyada gelişen ekonomik kriz Türkiye'yi tam etkilemeden gerekli önlemleri almak gerekiyor. Hükümet ve reel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının bu konuda birlikte hareket ederek çözüm yönünde adım atlamaları en doğru davranış olacaktır.
2001 yılında yaşanan krizin deneyimleri ışığında hem hükümetin hem de reel sektörün bu süreçte doğru davranış biçimini yakalayacağına inanıyoruz. Kriz döneminde hükümete düşen görevler olduğu kadar reel sektör ve STK' lara da kadar görevler düşmekte. Bu krizden kurtulmanın çeşitli kriterleri olmasına rağmen en başta gelen şey güven ve moraldir.
Dünyada gelişen global kriz şüphesiz ki en fazla ekonomik olarak zayıf olan bölgelerde etkili olacaktır. Bu da Güneydoğu'yu kriz karşısında ülkemizin en zayıf bölge olarak göstermekte. Alınacak tedbirlerde bu durumun dikkate alınması gerekmektedir.
Krizi fırsata çevirmenin yolları da bulunmaktadır. Hükümetin alacağı tedbirler ve reel sektör ile finans sektörünün alacağı tedbirler olarak ön görülebilir. Hükümet krizle ilgili özel tüketim vergisinin (ÖTV) kaldırılması veya yüzde 50 oranında düşürülmesi, KDV'de indirim, yurt dışında iş yapan veya birikimi olan mevduat sahiplerine vergi istisnası için tam güvence verilmesi, vergi reformu, KOSGEB'den ucuz kredi tahsisi ile işsizlik ve istihdamla ilgili tedbirler almalıdır.
Krizle ilgili reel sektörde bu süreçte öncelikle ihracata yönelmeli, yurtdışında iş yapmaya yoğunlaşmalıdır. Reel sektörün yapması gereken diğer işler ise elindeki atıl menkul ve gayrimenkulleri satarak mali tablosunu güçlendirmek, tasarrufa gitmek, maliyetleri düşürmek olmalıdır. Dünyadaki global krizden çok az etkilenmek için bölgemizde ve tüm ülkede her kesimin duyarlı olması ve üstüne düşen görevi iyi bir koordinasyonla yerine getirmesi en doğru davranış olacaktır.