Dünyanın geleceği için açık bir taahhüt: Milano Protokolü

Çevreyi korumak için 1997 yılında bir grup öncü lider tarafından sunulan Kyoto Protokolü’nden esinlenen Milano Protokolü’nün üç makro hedefi var: Sağlıklı bir yaşam tarzının teşvik edilmesi; sürdürülebilir tarım ve gıda israfının engellenmesi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Açlık ve gıda israfının bir arada bulunduğu; su ve yemek kıtlığına rağmen ekinlerin biyo-yakıt olarak kullanıldığı veya hayvanları beslediği; bir ülkede obezite varken, başka bir ülkede açlığın yaşandığı bir dünyayı geride bırakmak istiyoruz. Gıda ve beslenmeye ilişkin Milano Protokolü ile yalnızca, bir çerçeveye dayalı olmak üzere, siyasi liderlerimizi gıda ve beslenme zorluklarına değinmeye teşvik edecek bir sivil toplum hareketi oluşturmak istiyoruz.” 

Bu sözler İtalyan gıda şirketi Barilla’nın hayata geçirdiği Barilla Gıda ve Beslenme Merkezi (BCFN)’nin tüm dünyaya yaptığı çağrıyı özetliyor. 

Sağlıklı bir yaşam tarzının teşvik edilmesi; sürdürülebilir tarım ve gıda israfının engellenmesi olmak üzere üç ana hedef üzerine inşa edilecek olan Milano Protokolü’nün temelleri 2013 yılında 5. Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu’nda atıldı. Dünyanın geleceği için açık bir taahhüt olan Milano Protokolü, 1 Mayıs-31 Ekim 2015 tarihleri arasında Milano’da yapılacak EXPO 2015’te tüm katılımcı devletlerin nezdinde imzaya açılacak. Birçok sivil toplum örgütü ve bilim insanının imzaladığı bu protokol artık devletlerin ve tüm toplumun imzasına açılarak kapsamı genişletilecek. Matteo Renzi başbakanlığındaki İtalyan Hükümeti tarafından da desteklenen protokol, AB Komisyonu’nun da gündemine alınacak. 

Milano Protokolü’nün 3 hedefi 

Çevreyi korumak için 1997 yılında bir grup öncü lider tarafından sunulan Kyoto Protokolü’nden esinlenen Milano Protokolü’nün üç makro hedefi var: 
* Farkındalık artırıcı kampanyalar ve tarım başta olmak üzere tüm gıda zincirini içine alan uzun vadeli anlaşmalar ile dünyada 1.3 milyar tona ulaşan gıda israfının 2020 yılına dek yüzde 50 oranında azaltılması. 
* Gıda ürünlerinden üretilen biyo yakıtlara yönelik kısıtlamalar ile tarımsal reformların oluşturulması, gıdada finansal spekülasyona karşı mücadele edilmesi ve sürdürülebilir tarımın desteklenmesi. 
* Dünyada 1 milyara yakın insanın aç, 1,5 milyara yakın insanın ise obez olduğu paradoksundan hareketle, gıdaya erişim ve sağlıklı beslenme konusunda BM hedefleri ile uyumlu yeni politikalar geliştirilmesi. 

‘Gezegeni Beslemek, Yaşam için Enerji’ temalı EXPO Milano 2015, kararlı bir değişiklik için bu sesin politika yapıcılara duyurulması açısından bir fırsat olacak. 

Milano Protokolü; sağlıklı yaşam tarzını teşvik etmek ve obeziteye karşı savaşmak, sürdürülebilir tarımı teşvik etmek ve 2020 yılına kadar gıda israfını yüzde 50 azaltmak gibi üç hedefl e birlikte; gıda sürdürülebilirliği konusunda hem vatandaşları hem de politikacıları ilgilendiren bir toplumsal hareket. 

Milano Protokolü’nü desteklemek için iyi nedenler 

Barilla’nın Gıda ve Beslenme Bülteni’nde Milano Protokolü’nü desteklemek için iyi nedenlere yer veriliyor. Bu nedenleri şöyle özetleyebiliriz: 
* Gıdaların ne kadar ve nerede israf edildiğini anlayın. Çağdaş üretim zincirinin eksiklikleri ve değerlerinin bilinmesi suretiyle, gıda israfı ve kaybının büyük çoğunluğunu sınırlamak mümkün. * Aktif bir katılımcı olun. Tüm adımların farkında olmak, gıdanın değerine saygı gösteren temiz bir tedarik zincirinin sonunda size ulaşan gıdalar arasından doğru seçimi yapabilmek ve ‘çatalınızla oy kullanabilmek’ için elzemdir. 
* Tarımsal verimliliği teşvik edin. Daha azla, daha fazlasını ve daha iyisini yapmayı öğrenmeliyiz. Bu durum, yerel ihtiyaçlara göre farklı formlara ve çeşitlere bürünmesi gereken ve iklim değişikliklerine uyum sağlayabilen sürdürülebilir tarımı ifade eder.
 * Arazi dağılımını adil yapın. Kontrolümüzdeki toprak sonsuz değil; dolayısıyla ihtiyaçların elzem olup olmadığına bakarak, buna uygun şekilde dağıtılmalıdır. 
* Spekülasyonları kontrol altına alın. Gıda bir haktır ve piyasadaki dalgalanmalara bağlı olamaz. 
* Sağlıklı beslenmeyi öne çıkarın ve teşvik edin. Sağlıksız bir yaşam, insanlar için birincil sorun olmanın yanı sıra; ulusal ekonomiler, çevre ve üretim zinciri için de savunulamaz bir durumdur. 
* Doğru miktarda fiziksel aktivite yapmaları konusunda insanları motive edin. Bireyin sağlığı, ulusal ekonomilerin giderlerinin azaltılmasında asli unsurlardandır. 
* Yeni fikirler toplayın. Milano Protokolü zenginleştirilmeli; gerçek anlamda farklı bakış açıları yakalayabilmek ve ihtiyaçlar doğrultusunda bir belge oluşturmak adına, her ülkenin sunabileceği teklifl eri kapsamalı.