Eczaneler kepenk kapattı
SGK'nın ilaç fiyatlarına ilişkin yeni düzenlemesi bugün yürürlüğe giriyor. Eczanelerin kepenkleri bugün kapalı olacak.
İSTANBUL - Hükümet ve ilaç sanayicileri arasında yeni fiyat kararnamesi üzerinde uzlaşma sağlanması ve stoklardan zarar edilmeyeceği açıklamasına rağmen eczacılar, bugünkü kepenk kapatma kararından vazgeçmedi.
Hükümetin sektörle yaptığı anlaşmaya göre, Türkiye'de orijinal ve jenerik ürünlerin fiyatlarının, referans ülke fiyatının en fazla yüzde 66'sı kadar olması kararlaştırılırken, jeneriği olmayan orijinal ürünlerin fiyatlarında da yüzde 12 ek indirim yapıldı.
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, fiyat düşüşü nedeniyle eczacıların stoklarındaki ürünlerden dolayı uygulayacakları zararın sektör tarafından karşılanacağını ve bu sözü de yazılı hale getirdiklerini açıkladı.
Yeni düzenlemeyle 3 bin 150 kalem ilacın fiyatında değişiklik olacak. Bir grup ilacın eczane fiyatı düşecek, diğer ilaçların ise sadece kamuya satış fiyatında indirim yapılacak.
"Eczaneler yüzde 70 sermaye kaybına uğradı"
Öte yandan Türk Eczacılar Birliği (TEB) 2. Başkanı Hilmi Şener, hükümetle sektör arasında varılan anlaşmayı ‘26 yıldır dinledikleri bir masal' olarak değerlendirdi. Yıllardır ilaç fiyatlarında ciddi düşüşler yaşandığına dikkat çeken Şener, "İlaç sanayiinin daha önce 100 TL'lik bir ilacı bugün nasıl 10-15-20 TL'lere düşürebildiğini kimse niye sorgulamıyor? Burada yıllarca süren müthiş soygunun hesabı neden sorulmuyor?" diye konuştu.
Şener, ilaç sanayiinin, kararname ve genelgede olmasına rağmen, SGK'ya, bakanlığa verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini ve eczacıların yüzde 70 civarında bir sermaye kaybına uğradıklarını iddia etti.
TEB: Nöbetçi eczaneler dışında tüm eczaneler kapalı
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak ve beraberindeki bir grup eczacı, Çukurambar semtindeki bir eczaneye gelerek temsili olarak kepenk indirdi.
Çolak burada yaptığı açıklamada, bugün Türkiye'de nöbetçi eczaneler dışında tüm eczanelerin kapalı olduğunu söyledi
TEB'in aldığı karara eczacıların uyup uymadığının görüldüğünü ifade eden Erdoğan Çolak, vatandaşla eczacıları karşı karşıya getirmek isteyenlerin bu amaca ulaşamadığını söyledi.
Erdoğan Çolak, ''Gerçekten sorunlarımızın çözülmesiyle ilgili bir günlük kapatma eylemi diyoruz. 11-12-13 Aralıkta TEB Büyük Kongresi toplanıyor. Bu kongre, hükümet, sorunlarımız konusunda herhangi bir adım atmazsa gerekli radikal tedbirleri alacaktır.'' diye konuştu.
Eylemin bir güne özgü 'uyarı eylemi' olduğunu vurgulayan Çolak, bundan sonraki eylemelerin ''uyarı'' değil, ''sonuç eylemi' olacağını dile getirdi.
Çolak, bir soru üzerine eczacılarla ilgili alınan kararın sonucunda Türkiye'de bir yılda 7 bin eczanenin kapatılmasının söz konusu olduğunu söyledi. Erdoğan Çolak, TEB'in 24 bin üyeli bir örgüt olarak, üyelerinin üçte birinin iş yerlerinin kapanmasına tahammül edemeyeceğini kaydetti. Çolak, Bu durumun genel kurula etki edeceğini ve oradan sonuç alıcı kararlar çıkacağını söyledi.
Eczacıların, vatandaşları mağdur etmeyeceğini vurgulayan Çolak, bugünkü nöbetçi eczane sayısının diğer günlerden 2-3 kat daha fazla olduğunu söyledi.
Çolak, zararlarının karşılanmasıyla ilgili eczacıların taleplerinin bir kaç katının sanayicilere verildiğini, bunun sanayicilere bir anlamda örtülü bir zam olduğunu söyledi.
Çolak, ''Sorunu bizimle çözmeyi tercih etmediler. Biz zararlarımızın karşılanması konusunda bu güne kadar devletin yardımını alamadık. İlaç fiyat kararnamesi ve ona açıklık getiren genelge olmasına rağmen dün Sayın Bakan '3 tane dernekle bunun imza altına aldığını' söylüyor'' diye konuştu.
Bir gazetecinin Resmi Gazete'de yayımlanan genelgenin bazı ilaçlarda iskonto uygulanmasını öngördüğünü anımsatarak, bunun eczacıları etkileyip etkilemeyeceğini sorması üzerine Çolak, Türkiye'de 7-8 bin çeşit ilaç olduğunu, bunların yaklaşık 3 bin tanesine iskonto uygulanabildiğini söyledi.
Erdoğan Çolak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile yaptıkları görüşmeden sonuç alamadıklarını da kaydetti.
''Radikal önlemler ne olacak?'' şeklindeki soruya Çolak, şu yanıtı verdi:
''Bizim 320 delegemiz var. Bu konu bizim için yaşamsal önem taşıyor. Genel kurullarımız çok hararetli geçiyor. Bu nedenle her türlü karar alınabilir, sürekli kapatma olabilir, sözleşme feshi olabilir. Ama ben şu anda böyle bir açıklama yaparak kurul üyelerini oraya yönlendirmek istemiyorum. Benim isteğim konu, genel kurulda özgürce tartışılsın gerekli kararlar alınsın.''
Eczanelerin camlarına ''Teker teker kapanacaktık, hep beraber kapandık'', ''Bugün kapalıyız, yarını bilmiyoruz'', ''Eczacılar olarak emeğimizle mesleğimizle çalışanlarımızın ekmeğiyle çocuklarımızın geleceği ve hastalarımızın sağlıyla oynanmasına izin vermeyeceğiz'' sözlerinin yer aldığı dövizler asıldı.
Eczacılar Taksim Meydanı'na yürüdü
Hükümetin tasarruf tedbirleri çerçevesinde ilaç alanında başlattığı uygulamaları protesto için bugün kepenklerini indiren İstanbul'daki eczacılar, Beyoğlu'ndaki Tünel'de toplandı. Eczacılar, "Meslek hakkımızı istiyoruz", "Vatandaşın cebinden, eczacının emeğinden tasarruf olmaz", "Hükümeti uyarıyoruz. Bu ilaç fiyat kararnamesiyle ilaç hizmeti verilemez" yazılı dövizlerle çeşitli sloganlar eşliğinde Taksim Meydanı'na yürüdü.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör
Burada açıklama yapan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, eczacıların yıllardır ilaç hizmetini tüm sıkıntılara rağmen bir aksamaya yer bırakmadan sürdürdüklerini belirterek, "Ancak AKP Hükümetinin, SSK'lıları serbest eczanelere yönlendirdiği 2005 yılından itibaren, yaşadığımız binbir güçlüğe ve soruna ek olarak son aldığı mali tedbirlerle binlercemiz kapanma noktasına geldik" dedi.
Tüm yurtta hizmet veren 24 bin eczaneden neredeyse yarısının tasfiye noktasına geldiğini ifade eden Güngör, bu süreci durduracaklarını söyledi. Güngör, teker teker kapanmaktansa eczanelerini bir günlüğüne kapatarak mesleklerine sahip çıkacaklarını belirtti.
"Eczacısız, eczanesiz ilaç hizmeti olmaz" diyen Güngör, hastaları mağdur etmemek için bugün İstanbul'da yüzlerce nöbetçi eczanede meslektaşlarının hizmet vermeyi sürdürdüğünü anlattı.
Küresel kriz bahane edilerek, sağlık ve ilaçta tasarruf etmek amacıyla uygulamaya konan düzenlemelerin, hem sağlık mensuplarını yok oluşa sürüklediğini hem de halkın sağlığa daha fazla para harcamasına neden olduğunu savunan Güngör, şunları kaydetti:
"Süreç, 2004'te çıkarılan İlaç Fiyat Kararnamesi ile başladı. İlaç fiyatları bu kararnameyle dövize endekslendi. 2004'ten itibaren fiyatlar düşmeye devam etti. İlaçların ucuzlamasına karşın yüzde 500'lere varan oranlarda artan muayene ücretleri, ilaç fiyat farkları, katılım payları hastalarımızın ceplerinden daha fazla ödeme yapmasına yol açtı.
Kamu ilaç harcamalarının 5 yıldır katlanarak arttığı ülkemizde ilaç şirketleri son krizden büyümeyle çıktıklarını açıklarken eczanelerin içine sokulduğu çıkmaz son düzenlemelerle iflas anlamına gelmektedir."
İlaç fiyatlarındaki düşüşler nedeniyle eczanelerde oluşan stok zararlarının önlenmesinin, ilaç tekellerinin keyfiyetine bağlı olmaktan çıkarılmasını istediklerini belirten Güngör, "Eczanelerimiz, yasal yaptırımlarla korunmalıdır. İlaç hizmetinin planlanmasında eczacı örgütleri söz sahibi olmalıdır" dedi.
Bugün yürürlüğe giren tasarruf tedbirleri nedeniyle yaklaşık 8 bin eczanenin tasfiye sürecinin başladığını öne süren Güngör, ilerleyen günlerde bu eczanelerin büyük bir bölümünün zorunlu olarak kepenk indireceğini söyledi.
Grup, açıklamanın ardından, "Eczacı iflasta", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" şeklinde sloganlar attıktan sonra dağıldı.