Edirne'ye yatırımcı eli şart !
Nevser ERASLAN / Edirne Genç Girişimciler Derneği Başkanı
Buram buram Osmanlı kokan, Balkanların açık kapısı olan tarihi bir şehirde kim farklı bir gün geçirmek istemez ki ? Tarihi dokularını içinde barından biz Edirnelilerin artık alışık olduğu dışarından gelen konukların ise hayranlıkla izlediği Edirne. Yaklaşık 140 bin nüfusu ile kendini arayan bir şehir. Ciğeri, peyniri mis sabunu ve 650 yıldır süre gelen Kırkpınar festivali ile turizm kenti olduğunu bir kez daha kanıtlamış olmasına rağmen beklenen ilgiyi göremiyor ne yazık ki. Özellikle Ramazan ayında Edirne'de yaşanan inanç turizmini yaygınlaştırmak bizler için önemli. Bu yıl 650'ncisini düzenleyeceğimiz tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri haftası ise Edirne için apayrı bir şans.
Peki ama bu kadar avantajı bir arada barınmasına rağmen neden hala istenilen noktada değil ve neden şehir turizm ile kalkınamıyor? İnsan ister istemez bunları düşünüyor ve nedenlerini merak ediyor. İstanbul'un eteğinde kalan ve iki sınır komşusu olan Edirne için yatırımcı neden bu kadar uzakta duruyor. İstanbul'da her yer otel. Edirne'ye mesafesi otobandan iki saat. Yarın hızlı tren geldiğinde neredeyse Edirne İstanbul'un bir semti haline gelecek. Bu kadar tarihi binamız varken neden butik oteller Edirne'de yapılmıyor. Yatırımcıları bu konuda bilgilendirmeyi dernek olarak yapabiliriz. Şu an Edirne'de 5 yıldızlı bir otel yok. 5 yıldızlı bir otele ihtiyaç var mı bu da ayrı bir tartışma konusu olabilir. Ama inşaatı tamamlanmış 4 yıldızlı bir otelimiz açılmak üzere, bir otel inşaatımız da devam ediyor. Bu Edirne'nin olası yatak ihtiyacını zaten karşılayacak.
Bizim projelerimiz ise tarihi dokuyu canlandırıp eski evleri butik otellere çevirip aynı zamanda öğrenci kenti olan Edirne'de bir nevi eski pansiyon kültürüne bir geçiş yaptırmak. Böylece işsizlikten yakınan Edirneliye de yeni iş imkanları sunmak. Sanayinin olmaması bir çok gencimizi göçe zorluyor. Bu da Edirne için gerçekten bir kayıp yaratıyor. Oysa turizm konusunda yapılacak olan her yatırımda gençlerimiz kendi illerinde kalmayı tercih edecekler. Bunun için de tabii ki yatırımcı desteği gerekiyor. Para kazanmak ve yatırım yapmak için risk almak gerekiyor. Edirne'yi tam anlamı ile gezen ve araştıran bir yatırımcı bu kentte riskin ne kadar az olduğunu zaten görecektir.
İstanbul'da birçok butik otel zincir halinde farklı yakalarda ve semtlerde çoğalıyor. Niye bu yatırımcılar Edirne'yi tercih etmiyor. Evet Edirne'nin artıları olduğu kadar eksileri de var elbet. Ama biz girişimciler bu eksileri tek tek artıya çevirmek istiyoruz. Bizlerin üzerinde çalıştığı yeni projelere yatırımcıların el atmalarını bekliyoruz. Tarihi dokusu ile dikkat çekse de Edirne nadasa bırakılmayan kıymetli toprakları ile de ülke tarımın bir çok konuda ihtiyacını karşılıyor. Trakya topraklarının tarıma elverişli olması ister istemez tarım mı, turizm mi konusunda kentin büyümesi gerekiyor sorusunu bizlere bir kez daha sorduruyor.
Tarıma dayalı ama turizm ile büyüyen bir kent olmalı Edirne. Turizm konusunda tarihi Kaleiçi evleri, Pazarkule Sınır Kapısı'nın içinde yer aldığı Karaağaç Mahallesi ile butik otellerin çoğalacağı sınır ötesine ulaşan sağlık ve inanç turizmi ile gelişip büyümeli diye düşünüyorum. Bu konuda gerçekten yatırımcının dikkatini Edirne'ye çevirmesi gerekiyor. Edirne'deki turizm potansiyelinin büyümesi için yatırımcının Edirne'ye el vermesi şart. İşte o zaman sınırın kenarında kalan küçük şehir canlanacak ve hem yatırımcısını hem de yaşayanlarını memnun edecektir.