”Eğitimde açığı kapatırsak Türkiye'yi tutabilene aşk olsun”
Başbakan, MEB ile İMKB arasında yeni eğitim kurumlarının yapılması için düzenlenen törende konuştu
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eğitimin Türkiye'nin en öncelikli meselesi olduğunu ifade ederek, "Eğitimde eğer bizler dünya ile yarışta bu açığı kapatırsak o zaman Türkiye'yi, bu milletin evlatlarını tutabilene aşk olsun diyoruz" dedi.
Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı (İMKB) arasında yeni eğitim kurumlarının yapılması için düzenlenen 5. protokolun imza töreninde yaptığı konuşmada, İMKB'nin bundan önceki 4 protokol çerçevesinde 950 milyon lira tutarında eğitim yatırımını gerçekleştirdiğini belirtti.
Erdoğan, bunun 322 okula tekabül ettiğini, 8 bin 500 derslik, pansiyonlar, yemekhaneler ve benzeri eğitim tesislerinin bu protokollerle gerçekleştirildiğini kaydetti.
Erdoğan, Bingöl depreminde yıkılan tüm okulların, bu fon sayesinde yeniden yapılabildiğini, aynı şekilde Erzurum depreminden sonra altında imzasının bulunduğu yeni bir protokolle, yıkılan okulların yenilerinin yapılmasının bu fonda biriken nemalar sayesinde gerçekleştiğini anlattı.
Bugün yine aynı çerçevede 100 milyon lira tutarında 5. protokolü imzalamanın ortak gururunu yaşadıklarını vurgulayan Erdoğan, bunda emeği geçenleri şahsı ve milleti adına kutladığını ve tebrik ettiğini söyledi.
İMKB'nin yönetimine, Türkiye'nin en öncelikli, en acil çözüm bekleyen eğitim sistemine yaptığı bu tarihi katkılar dolayısıyla teşekkür ettiğini dile getiren Erdoğan, bunun son olmamasını temenni ettiğini, bunun artarak, bereketli bir şekilde devamını dilediğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, "Çünkü bizim için eğitim, en öncelikli meselemiz. Hepimiz bu ülkede eğitim için var olacağız. Çünkü eğitimde eğer bizler dünya ile yarışta bu açığı kapatırsak o zaman Türkiye'yi, bu milletin evlatlarını tutabilene aşk olsun diyoruz" şeklinde konuştu.
IMF ile görüşmeler
IMF ile gelinen son noktaya ilişkin soru üzerine, Erdoğan, son noktada arkadaşlarının çalışmaları devam ettirdiklerini söyledi.
Erdoğan, ekimde İstanbul'da IMF 2009 Yılı Toplantısı'nın yapılacağını ve şu anda yoğun bir şekilde Cemil Topuzlu-Lütfi Kırdar arasında muhteşem bir eser meydana getirildiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
''Ora da İstanbul'un en büyük kongre merkezi oluyor. 3 bin 500 kişilik ana toplantı salonu, aynı anda 850 toplantının yapılabileceği salon ve bütün bunların yanında 5 tane daha yine büyük sayılabilecek ebatta salonlarla Türkiye bu tür organizasyonlarla çok iddialı bir konuma geldi. Öbür tarafta Haliç Kongre Merkezi yine aynı durumda... Ve böylece, bu, IMF toplantısı ile orada zannediyorum belirleyici bir konuma gelmiş olur. Yani oraya kadar süreç devam eder.''
Bir gazetecinin, ''Oradan önce anlaşma beklentisi var mı'' sorusuna da Erdoğan, ''İnşallah'' yanıtını verdi.
"Ne gerekiyorsa yapın"
Bir gazetecinin, ''Bahçeli'ye ne konuda dava açacaksınız?'' sorusu üzerine, Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ''hakarete varan ifadeleri olduğunu, bunlara aynı dilde cevap verme durumuna düşemeyeceklerini'' kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, hukuk devleti içerisinde arkadaşlarının çalışmalarını yaptığını ve ''Buralarda hakaret içeren ifadeler var. Bundan dolayı manevi tazminat davası açılması isabetli olacaktır'' dediğini belirterek, kendisinin de ''Ne gerekiyorsa yapın'' dediğini aktardı.
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Hukuk devleti içinde artık bunları çerçeve içerisinde çözmek, çünkü masaya oturmak ve yahut da işin koordinesini yapan arkadaşlarımızın kendilerini ziyaret etme taleplerine dahi sıcak yaklaşmayan, ama her türlü hakareti rahatlıkla yapmayı kendileri için meşru gören bu tür insana bu hakaretleri devam ettirdiği sürece bizim de müracaat edeceğimiz tek kapı olacaktır. O da yargı kapısıdır. Hukuktur ve hukukla gereği neyse bunun yapılmasının en uygun yol olduğunu düşünüyoruz... Ve bir dil münakaşası, hakaret münakaşası içerisine girmeyi düşünmüyoruz. Bu sürecin içerisinde de olmayacağız. Arkadaşlarıma da aynı şeyi söyledim. Sadece biz yaptıklarımız neyse bunları anlatacağız.''
Bir gazetecinin, ''demokratik açılım paketi...'' demesi üzerine, Başbakan Erdoğan, ''Demokratik açılım paketi değil, demokratik açılım süreci. Kısa, orta vadede pazartesi günü bu işin koordinesini yürüten Bakanım Beşir Bey, geniş bir basın toplantısı yapacak. Ve şu ana kadar yaptığı çalışmaları, süreci de anlatmak suretiyle orada basınımızı ve milletimizi bilgilendirmiş olacak'' diye konuştu.