Ekonomi Bakanlığı anlayışım, reel ekonomidir

2013 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Bakan Çağlayan, ''Merkez Bankası'nın politikasını sonuna kadar eleştiririm. Doğru olan şeyleri de doğru yaptığını söylerim. Merkez Bankası'nın asli görevi, fiyat istikrarı değil finansal istikrardır''

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

ANKARA - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Gerek Merkez Bankası'nın uygulamış olduğu faiz bandı gerek politika faizi, bugün Türkiye gerçekleri ile bağdaşmıyor'' dedi.

Çağlayan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin eleştiri ve sorularını cevaplandırdı. Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı'nın yapısına ilişkin değerlendirmeleri anımsatarak, çalışma konusunda Bakanlığın yapısıyla ilgili bir sorun yaşamadıklarını ifade etti.

Portekiz, Japonya, Meksika ve Rusya ve Şili'de de kendi bakanlığıyla aynı yapıda bakanlıkların bulunduğunu kaydeden Çağlayan, ''Eski bir sanayici olarak benim Ekonomi Bakanlığı anlayışım, reel ekonomidir. Reel ekonominin de bütün unsurlarının burada vücut bulmuştur'' dedi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin notunu artırmasına değinen Çağlayan, ''Fitch'in yaptığı değerlendirmeyi, hiç görmemişin oğlu gibi bulmuş sevinmiş bir pozisyonda olmadığımızı herkesin bilmesi lazım. Türkiye için gecikmiş ve var olan bir hakla ilgili yapılan bir değerlendirmedir'' diye konuştu.

Merkez Bankası ile ilgili yaptığı eleştiriye değinen Çağlayan, şunları söyledi:

''Ben Merkez Bankası'nın eleştireceğim, politikasını sonuna kadar eleştiririm. Doğru olan şeyleri de doğru yaptığını söylerim. Merkez Bankası'nın asli görevi fiyat istikrarı değil finansal istikrardır. Merkez Bankası'nın şimdi, Türkiye'nin, Fitch'in notuyla beraber girmiş olduğu ortamda bu süreci Hükümetimiz ile birlikte ciddi bir şekilde yönetme görevi vardır. Türkiye'ye gelecek olan kaynağın nasıl kullanılacağını bulması önemlidir. Ben inanıyorum ki gelecek olan bu kaynak; KOBİ'ye, girişimciye, yatırımcıya, teşvik sistemi içinde yatırıma dönüşecek. Bunun tüketiciye krediler olarak gitmesi noktasından daha öte yatırımlara, üretime, istihdama gitmesi önemli.

Ortaya çıkacak tablo faizlerin düşmesini sağlayacak. Ben Merkez Bankası'nı eleştirirken, beklentilerimi ifade ederken, dünyanın gittiği istikametten tersine gittiği görüşlerimi ifade etmiştim. Krizin başladığı dönem ABD Merkez Bankası, Japon Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası, hepsi faizleri aşağı doğru revize etmişlerdi. Ancak biz o tarihte nedense faizlerimizi yukarı doğru çekmiştik.

Gerek Merkez Bankası'nın uygulamış olduğu faiz bandı gerek politika faizi bugün Türkiye gerçekleri ile bağdaşmıyor. Merkez Bankası gibi politika belirleyen kuruluşların Hükümet politikası ile senkronize olması gerekir. İddialı bir teşvik sisteminde, önemli bir yatırım fırsatının doğduğu bir ortamda, gerek ulusal gerek uluslararası yatırımcılar için Merkez Bankası'nın politikaları, mesajları önemlidir.

Burada görüşlerimizin çok net olarak ortaya konması Hükümetimizin, Sayın Başbakanımızın, Bakanlar arasındaki diyalog konusunda ne kadar demokratik bir anlayışta olduğunun çok net göstergesidir.