Ekonomik veriler güçlenmedikçe altının yönü yukarı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Atılım MURAT

Altın fiyatı bu hafta $1,425 ile yeni bir rekor kırdı. Sene başında beklentim $1,500 seviyesi idi. Bir süre önce; 'Sene başındaki beklentim biraz agresif kaçmış olabilir… Ancak yılın bitmesine daha süre var… $1,500 olmasa da, $1,400-1,500 arasını rahatlıkla görebiliriz' yorumunu yapmıştım. Üç-altı aylık süre boyunca, başta ABD ekonomisi olmak üzere küresel ekonomilerden güçlü makro veriler gelmezse, altın fiyatında genel trend yukarıdır. Belirttiğim zaman zarfında olumlu ve istikrarlı ekonomik veriler açıklanırsa, altın fiyatı düşüşe geçer. Uzunca bir süre de toparlanamaz.

Geçen haftaki yazımda; 'Fed beklentilerin altında bir program açıklayabilir... Bu ilk etapta doları vurabilir, fakat EUR/USD'da 1.43 bölgesinin tavan olacağını düşünüyorum' yazmıştım. 1.4290 seviyesine kadar yükselen EUR/USD, üç günde 1.3735'e düştü. Fed aylık alım miktarını 75 milyar dolar olarak açıkladı. Beklenti 100 milyar dolar idi. Program açıklandıktan hemen sonra yatırımcılar doları sattılar. Bu normal karşılanabilir. Böyle durumlarda bir algılama süreci yaşanır. Hatta, ben EUR/USD paritesinin birkaç gün daha 1.42-1.43 bölgesinde kaldıktan sonra düşmesini bekliyordum. Gerileme beklediğimden de hızlı yaşandı.

Doların yükselebilmesi için iki şartın sağlanması gerekiyor. Birincisi AB ülkelerindeki sıkıntıların tekrar gündeme gelmesi; ikincisi Çin'in düzenli olarak faiz artırımına gitmesi. AB'ye yönelik endişeler, son günlerde manşetlerde yer almaya başladı. İrlanda, Yunanistan ve Portekiz faizleri ile Almanya faizinin farkı, son bir ayda yüzde 25-30 yükseldi (10 yıllık faiz farkı). Getiri farklarının yüksek kalması, para piyasalarında normalleşme sürecine geçmek isteyen Avrupa Merkez Bankası'nın işini zorlaştırabilir. Doları destekleyecek ilk şartın sağlanması dışında, bugün başlayacak G-20 zirvesi öncesinde Çin'in faiz artırımına gideceği de konuşuluyor. Ben politika faizinin değil de, rezerv zorunluluklarının artırılabileceğini düşünüyorum. Kısaca; doları destekleyecek faktörler çalışıyor. Tabii EUR/USD'daki hareketlerden USD/TL kuru da etkileniyor. USD/TL için 1.39 talep bölgesi kritik görünüyor. Son birkaç haftada 2-3 kez bu bölge denendi. Ancak aşağıya ciddi bir sarkma olmadı. Yatırımcıların bu seviyeye dikkat etmesinde fayda var.

Fed'in sisteme verdiği para, yüksek getiri bırakan gelişmekte olan ülke piyasalarına yöneliyor. Bugün yaşananları, 1992-97 dönemine çok benzetiyorum. Tek fark, bugün piyasada dolaşan paranın çok daha fazla olması.1992-1997 döneminin sonu iyi bitmemiş, gelişmekte olan ülkeler büyük darbe yemişlerdi. Artık akıllandılar. ABD'ye direkt tepki gösteriyorlar. Sermaye girişlerine yönelik önlemler açıklıyorlar. ABD'nin stratejileri birçok kişiye çılgınca gelebilir. ABD, kendi ekonomisi için doğru olduğunu düşündüğü politikalar uyguluyor. ABD politikalarının ekonomisine zarar verdiğini düşünen bir ülke, sıcak paraya karşı tedbirler alarak cevap verebilir. Sıcak paracıların önlem alan ülkeye yatırım yapmayarak onu cezalandıracağını savunanlar, Rusya'yı hatırlıyorlar mı? 1998'de Rus tahvillerine sahip olan spekülatörlere rest çekip, borçlarını ödemeyeceğini ilan eden Rusya'yı? Yaşananlardan sonra spekülatörler bir daha Rus piyasalarına uğramadılar mı? Rusya çok kısa sürede yine en gözde ülkelerden birisi oldu. Ülkelerin aldıkları tedbirlerin işe yarayıp yaramayacağı tartışılabilir, ancak ben sermaye akımlarından zarar gördüğünü düşünen ülkelerin tepki koymasını doğru buluyorum.

Bu konularda ilginizi çekebilir