Elektrikli, çevreci ve ekonomik
Elektrikli otomobiller yollara çıkmak için gün sayıyor. Otomobil üreticileri ise en uzun menzilli elektrikli aracı üretmek için birbiriyle yarışıyor.
Başar Babataş
Petrol kaynaklarının tükenmeye başlaması, insanoğlunu alternatif enerji arayışlarına yönlendirdi. Rüzgardan enerji üretti, solar teknolojisini geliştirdi... Elbette bir gün otomotiv sanayii de bundan nasibini alacaktı. Çünkü petrol kuyularına en çok ihtiyaç duyan alanlardan biriydi otomobil sektörü. Bundan birkaç on yıl evvel ‘otomobiller elektrikle çalışacak’ dendiğinde bunun sadece fantastik filmlerde olabileceğine inanan insanlık, bugün elektrikli otomobillerin yollara hakim olacağı günü merakla bekliyor…
Elbette bu gelişim sürecini hızlandıran en önemli neden sürekli artan dünya nüfusuyla beraber pek çok rezervin azalması ve hatta yakın bir gelecekte bitecek olması... Diğer etken ise sürekli gelişmekte olan teknoloji ve günümüzde kullandığımız yakıtların doğaya verdiği zarar. Tüm bunların bir araya gelmesi de elektrikli otomobillerin keşfini mümkün kıldı. Böylece otomobil şirketleri arasında hummalı bir yarış başlamış oldu. Bu yarışta bayrağı önde götüren otomobil üreticileri var.
Bu yazımızda bunlardan bazılarını ele alacağız. İlk sırada ise Chevrolet’nin Volt modeli yer alıyor. Malumunuz Chevrolet’nin Türkiye’de edindiği büyük bir pazar payı var. Chevrolet’nin elektrikli otomobiller konusunda da sarf ettiği çaba takdire şayan.
Birçoğumuzun bildiği üzere Volt modeli görücüye çıktığı günden bu yana merakla beklenir oldu. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Chevrolet Türkiye Genel Müdürü Tolga Atmaca, Chevrolet Volt’un üretim modelinin ilk olarak 2008 yılı Detroit Motor Show’da gösterildiğini ve geçtiğimiz yılın ikinci yarısında ilk aşamada altı ABD eyaletiyle beraber Washington’da başarılı bir şekilde pazara girdiğini söylüyor. Bu başarısının ardında ise Volt’un, uzun menzilli elektrikli otomobil segmentinde yer alması ve elektrik enerjisiyle gidebilmesinin yanında benzinle de gidebilen elektrikli yakıt sistemine sahip olması yatıyor.
Volt bu özellikleriyle emisyonsuz sürüşe olanak sağlıyor. Chevrolet Volt, hali hazırda piyasada bulunan diğer elektrikli veya hibrit araçlardan farklı bir sisteme sahip. Volt 16 kWh lityum iyon aküsünde depoladığı elektrik enerjisini kullanarak 60 kilometreyekadar (MVEG) mesafe kat edebiliyor. Akünün enerjisi tükendiği zaman ise bir tümleşik alternatör devreye girerek elektrikli tahrik ünitesini enerji ile beslemek için elektrik sağlıyor ve aynı zamanda aküyü şarjlı tutuyor. Bu özelliği de Chevrolet Volt’un menzilini 500 kilometrenin üzerine çıkartıyor. Chevrolet Volt 230V’luk şehir cereyanına veya herhangi bir elektrik çıkışına bağlanarak şarj edilebiliyor.
Aracın tasarımı da oldukça albenili. Chevrolet Volt’un yuvarlak ve çıkıntısız ön gösterge paneli, konik köşeler ve ızgara havanın kolayca araç etrafında hareket ettirilmesini sağlayacak şekilde tasarlanmış. İç mekanda, Chevrolet Volt müşterilerin bir sedan gövde tipi otomobilden bekleyecekleri, konfor ve güvenlik özelliklerini sunuyor.
Edindiğimiz bilgilere göre Chevrolet Volt, diğer Chevrolet modellerinden alışık olduğumuz üzere bir dizi güvenlik donanımına da sahip. 8 havayastığı (ön, yan, diz ve perde) ve ESC standart olarak sunulan bazı özellikleri. Volt’un yüksek dayanımlı çelik güvenlik barları ise güvenliğin önemini vurgulayan diğer bir unsur. Tolga beyden aldığımız bilgiler ışığında Amerika’da satışına başlanan Chevrolet Volt’un 2012 yılında Türkiye yollarında göreceğimizi de notlarımız arasından ekleyelim.
Otomobilseverlerin büyük bir merak duyduğu diğer önemli model ise Renault tarafından üretilen Fluence Z.E. Bu araç da tıpkı Volt gibi elektrik motorlu araç sınıfında ve sıfır salınım oranına sahip. 54/70 kW’lik elektrikli motoru sayesinde 160 km’lk bir menzile sahip. Saatte 135 km/h sürate ulaşan aracın lityumiyon pili arkaya konumlandırılmış. Quickdrop sistemi sayesinde anında batarya değiştirmeye de olanak tanıyor Fluence Z.E. Eğer değiştirmeden şarj edilmek istenir ise 6 - 8 saat arasında bir zamana ihtiyaç duyuyor.
Diğer Fluence fertlerinde olduğu gibi pek çok güvenlik donanımının ve özelliğin de Z.E.’de yer aldığını vurgulayalım…
Ve bir başka sürpriz Boyner ailesinden. BD Otomotiv, elektrikli araçların dağıtım, üretim ve şarj altyapısı konusunda faaliyet gösteren bir şirket. BD’nin, Türkiye ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde, BYD ve FISKER marka araçların dağıtımına yönelik satış ve servis ağı mevcut. Üretime yönelik olarak ise BD, İtalya ve Türkiye’deki montaj hatlarında hafif ticari araçları elektrikli araca dönüştürmeye odaklanmış durumda. BD’nin distrübütörlüğünü yaptığı BYD, 1995 yılında şarj edilebilir pil üretimiyle başladığı ticari faaliyetlerine 2003 yılında otomotivi de ekleyen bir marka.
Dışarıdan şarj edilebilir elektrikli araç (PHEVPlug-in Hybrid Electric Vehicle) segmentinde F3DM modeliyle dünyada seri imalata başlayan ilk firma aynı zamanda. Tamamen elektrikli model olan e6 ise, 2012 yılında Avrupa ve Türkiye’de satışa sunulacak. Bataryası tam doluyken 300 km menzile sahip dünyadaki tek elektrikli araç olan e6, 2010 yılında Çin’in Shenzhen kentinde 40 araçlık taksi filosu olarak hizmet vermeye başladı bile. BYD aynı zamanda binek modellere ek olarak 2012 yılında elektrikli otobüs üretimine de başlamayı hedefliyor.
BD’nin distribütörlüğünü yürüttüğü Fisker ise ‘Karma’ isimli modeliyle iddialı. Bataryası dışarıdan şarj edilebildiği gibi menzil artırıcı jeneratöre sahip elektrikli bir araç olan Karma kendi sınıfındaki tüm üstün özellikleri taşıyor. Bataryası tam doluyken 80 km menzile sahip olan araç, 2.0 litrelik jeneratörün sağladığı enerji ile 400 km daha gidebiliyor. 0’dan 100 km/saat hıza 7,9 saniyede erişen bu araç, gerektiğinde dışarıdan da prize takılarak bataryasını doldurabiliyor.
Bizler de kısa bir zaman içinde Türkiye’de yollara çıkacak olan bu araçları merakla bekliyoruz…