En yavaş kiralama küçük ofislerde yaşanıyor

Küçük ve orta işletmeler, son dönemde konuta göre arzı dört kat artmasına rağmen, ofis alanı bulmakta zorlanıyor. Aremas Gayrımenkul Kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Arslan, en yavaş kiralamanın bu alana hitap eden ofislerde yaşandığını kaydetti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LEYLA İLHAN

İSTANBUL - Konut sektörü başta olmak üzere, büyük ölçekli gayrimenkul projelerine satış, pazarlama ve proje geliştirme hizmeti sunmak üzere 2010’da kurulan Aremas Gayrimenkul, sadece ofis projelerine hizmet sunmak üzere Temmuz 2013’te de Aremas Commercial’ı hayata geçirdi. Aremas Commercial’ın 2014 yılı içinde İstanbul’da gerçekleşen 239 bin metrekarelik A+ ofis kiralamasının yüzde 14’ü yani 33 bin 300 metrekareye ye denk gelen kısmının kiralama işlemini gerçekleştirdiğini aktaran Aremas Gayrımenkul Kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Arslan, küçük, orta ve büyük ofisleri karşılaştırdıklarında en yavaş kiralamanın küçük boy kuruluşlara hitap eden ofislerde yaşandığını kaydetti. Büyük olarak kabul edebilen 5 bin metrekare ve üzeri ofis kullanıcılarının genellikle uluslararası boyutta şirketler tarafından tercih edildiğini kaydeden Arslan, “Bu firmaların çoğu hangi bölgede nasıl bir proje istediğini iyi biliyor ve genelde kiralama kararlarını, taşınma işleminden minimum 1, hatta 2 yıl ve daha fazla öncesinden alıyorlar” diye konuştu. 

Orta boy ofislere talep fazla 

Vedat Arslan, orta boy ofis kullanıcılarının, genel olarak büyük ofis kullanıcıları ile benzerlikler gösterse de, bu tarz ofislere olan talebin büyüklere oranla daha fazla olduğunu belirtti. Kiracı adaylarının yerli veya yabancı firmalar olabildiğini kaydeden Arslan, “Kiralama süresi, çoğunlukla teslimler başladıktan sonraya da kalır” dedi. Küçük boy ofis kiralamasının ise, bu alandaki en zor ve en uzun sürece sahip kısmı oluşturduğunu anlatan Arslan süreci uzatan unsurları şöyle sıraladı: “Öncelikle, genel kiracı profili – istisnalar hariç – kurumsal olmayan firmalardır. Bununla birlikte, kiralanması gereken ofis sayısı da çok fazladır. ” 

Kampüs ofis kavramı 

İstanbul’a da geldi İmar yoğunluğu gereği ağırlığın hala kulelerde olduğunu ifade eden Arslan, ancak Amerika’da, İngiltere’de son 5 yıldır kullanıcılar tarafından çok tercih edilen kampüs ofis kavramı İstanbul’da da birkaç proje ile birlikte hayatımıza girdiğini söyledi. Arslan, bu tür ofislerin gün içinde yürüyüş ve alışverişin yapabildiği, akşam spora, sinemaya ya da konsere gidebildiği, arkadaşları ve aile ise sosyalleşebildiği tüm kompleksleri bünyesinde barındırdığını kaydetti. Arslan, yeni yönelimin üniversite kampüsü gibi düşünebilen mimari olarak da daha az katlı ve yatay şeklinde yapılan bu ofislere olduğunu belirtti.

Konut için 3. Köprü ve bağlantı yolları önem kazanıyor 

Vedat Arslan, konut alanında Avrupa Yakası’nda 3. Köprü ve bağlantı yollarının üzerinde olduğu için Zekeriyaköy, Kayabaşı, Arnavutköy, Bahçeşehir ve E-5’e bağlanan aks üzerindeki bölgelerin bir süre daha değerlenmeye devam edeceğini söyledi. Ayrıca, Seyrantepe, Kağıthane gibi merkezin hemen yanıbaşındaki bölgelerin de incelenmesini öneren Arslan, “Anadolu Yakası’nda ise, Sancaktepe, Kartal ve Ataşehir bölgelerinin yıldızı bir süre daha parlamaya devam edecek” dedi.