”Enerji piyasası reformları devam etmeli”

IEA'nın Enerji Politikaları İnceleme Raporuna göre Türkiye'de enerji yatırımlarına önem verilmemesi durumunda, enerji dar boğazları yaşanabileceği belirtildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Kurulu Direktörü Nobuo Tanaka, Türkiye'nin, yatırımlarını artırabilmek için enerji piyasası reformlarına devam etmesi gerektiğine dikkat çekerek, elektrik piyasası reformları konusunda ilerleme kaydedildiğini ancak doğalgaz sektörüne ilişkin reformların daha yavaş ilerlediğini bildirdi.

Tanaka, Rixos Grand Ankara'da düzenlenen toplantıda IEA'nın Türkiye Enerji Politikaları İnceleme Raporunu açıkladı. 

Nobuo Tanaka burada yaptığı konuşmada, Ajansın Temmuz ayı başında yayımladığı "Enerji Teknolojileri Perspektifi Raporu"nu değerlendirerek, raporun 2007-2050 dönemini kapsayan senaryolar içerdiğini söyledi.

Tanaka, raporda, 2050 yılında karbondioksit salınımının iki katına çıkacağının tahmin edildiğini belirterek, bu oranın yarıya indirilebilmesi için mavi senaryo haritası hazırladıklarını anlattı.

Senaryoya göre, karbondioksit salınımı azaltmak için düşük karbonlu enerjiye ihtiyaç duyulduğunu, özellikle taşımacılık sektörünün karbondan bağımsız hale getirilmesi gerektiğini savunan Tanaka, bunun için hibrid araçların geliştirilmesinin önemine işaret etti.

Tanaka, raporu yalnızca küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmek için yapmadıklarını aynı zamanda ülkelerin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmak için de hazırladıklarını ifade ederek, hedeflerinin 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını yarıya indirmek olduğunu dile getirdi.

Enerji üretiminde fosil yakıtların daha az kullanılması gerektiğini kaydeden Tanaka, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji için daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ifade etti.

Nobuo Tanaka, mevcut durumda fosil yakıtlara bağımlılığın yüzde 81 düzeyinde bulunduğunu, bu oranın 2050'de yüzde 46'ya indirilmesinin hedeflendiğini belirtti.

"Türkiye'de enerji dar boğazları yaşanabilir"

IEA'nın Ajansa üye ülkelerin enerji politikalarına ilişkin her 4-5 yılda bir rapor hazırladığını belirten Tanaka, Türkiye'yle ilgili son raporun 2004-2005 yıllarında hazırlandığını hatırlattı. Tanıtımı yapılan söz konusu raporun ise 2009 yılı Nisan ayı ile bu yılın Mayıs ayındaki verileri kapsadığını dile getirdi.

Tanaka, Türkiye'nin enerji politikaları konusunda geçtiğimiz bir kaç yılda önemli ilerlemeler kaydettiğine dikkat çekerek, sürdürülebilir ve hızlı bir ekonomik büyüme sağlayabilmesi için ülkenin doğalgaz ve elektrik konusunda daha fazla yatırıma ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Elektrik ve doğalgazın Türkiye açısından kilit sektörler olduğuna işaret eden Tanaka, "Türkiye'nin, yatırımlarını artırabilmek için enerji piyasası reformlarına devam etmesi gerekiyor. Elektrik piyasası reformları konusunda ilerleme kaydedildi ancak doğalgaz sektörüne ilişkin reformlar daha yavaş ilerliyor. Bu reformlar hızlandırılmalı" dedi.

Nobuo Tanaka, Türkiye'nin enerji sektörünün bir çok ülkeden farklılıklar arz ettiğine işaret ederek, Türkiye'de hala kişi başına enerji tüketiminin düşük seviyelerde olduğunu ve enerji kullanımının artmasının beklendiğini söyledi.

Türkiye'nin enerji talebi büyümesinin daha fazla olacağını kaydeden Tanaka, bu nedenle enerji yatırımlarına önem verilmesi gerektiğini, aksi takdirde ülkede enerji dar boğazları yaşanabileceğini dile getirdi.

Tanaka, Türkiye'nin 2023 yılına kadar elektrik alanında yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 30 oranında artmasıyla ilgili hedefine dikkati çekerek, IEA'nın, Türkiye'nin yenilenebilir kaynaklarla ilgili koyduğu hedefleri memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Türkiye'yi enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi açısından desteklediklerini de ifade eden Tanaka, Türkiye'de belirli tesislerin kurulmasıyla birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımındaki artış, nükleer enerji santralleriyle ilgili atılacak adımlarla düşük karbon emisyonunun gerçekleştirileceğine inandıklarını anlattı.

"Botaş'ın pazar payı azaltılmalı"

IEA Başkanı Tanaka, doğalgazın Türkiye'nin enerji sektörü için hayati önem taşıdığına işaret ederek, reformlara daha fazla ivme kazandırılması, gözden geçirilmiş ve hızlandırılmış yeni bir paket hazırlaması gerektiğini, bu pakette BOTAŞ'ın pazar payının düşürülmesi ve yatırımın daha çekici hale gelebilmesi için rekabetin daha çekici hale getirilmesi gerektiğini anlattı.

Tanaka, Türkiye'nin enerji politikaları açısından kilit öneme sahip bir başka konunun da enerji diplomasisi olduğunu belirterek, Nabucco gibi projeler ve yaptığı anlaşmalarla ülkenin enerji koridoru ve transit ülke olarak rolünü her geçen gün güçlendirdiğini dile getirdi.

Türkiye'nin başarılı enerji diplomasisinin hem kendi ülkesine hem de geniş bağlamda uluslararası topluluğa katkı sağlayacağını belirten Tanaka, IEA'nın, Türkiye'nin bu anlamda oynadığı rolün farkında olduğunu ve rolünü küresel enerji sektöründe geliştirmesi gerektiği konusunda teşvik ettiğini söyledi.

Tanaka, Türkiye'nin enerji sektörüne ilişkin hazırladıkları raporda 4 kilit tavsiyede bulunduklarını kaydederek, bu çerçevede geçen yıl hazırlanan elektrik stratejisinin etkin bir şekilde uygulanması, doğalgaz reformunun hızlandırılması, enerjinin etkin kullanımının artırılması, petrol ve doğalgaz tedariki konusunda gerekli adımların atılması ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında etkin bir karbon emisyonu hedefi belirlemesi gerektiğini vurguladı.

"AB müzakerelerinde enerji faslı açılmalı"

AB ile alakalı enterkonnekte sisteminin test çalışmalarının bittiğini de açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bu çerçevede Türkiye'de üretilen bir elektriğin Fransa veya İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde alınıp satılabileceği konusunda büyük bir yol açıldığını kaydetti.

Türkiye'nin AB'nin özellikle doğal gazdaki arz güvenliğiyle alakalı probleminin çözümünün bir parçası olan birçok proje geliştirdiğini ifade eden Enerji Bakanı, buna karşın AB'de enerji başlığının açılmamış olmasının bir eksiklik olduğu kanaatinde olduğunu söyledi.

Yıldız, "Türkiye özellikle enerji sektöründe AB'ye girmeyi çoktan hak etmiş durumda. Fakat bildiğiniz gibi enerji sektörü zaman zaman uluslararası siyasetin üzerinde, zaman zaman da uluslararası siyaset enerji sektörünün üzerinde yük oluşturmuştur. Dünyadaki uluslararası ilişkilere baktığınızda bunu görmüş olursunuz. Ben AB'deki enerji başlığının açılmamış olmasını AB içerisindeki bir siyaset dizayn yanlışlığından kaynaklandığına inanıyorum. Türkiye hem AB ülkeleriyle alakalı çözüm üretecek, hem de enerji başlığının açılıp açılmamasıyla alakalı bir pozisyonla karşı karşıya kalacak, Türkiye bunu hak etmiyor" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir