Enerji tasarrufu için daha fazla enerji harcıyorlar

 

İSTANBUL - Nüfus artışı ve ekonomik gelişmeler enerji talebini arttırıyor. Türkiye'nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 50'sini ithalat yoluyla karşılaması ülke çapında enerji tasarrufu yapılmasını gerekli kılıyor. İş dünyası artan hızda tasarruf tedbirleri almaya ve çevreye verilen zararı azaltma politikalarına yöneliyor. Bu bağlamda son yıllarda önemli bir araç olarak ortaya çıkan Çevresel Yönetim Sistemlerinin (ÇYS) en önemli ayaklarından biri enerji yönetimi. Bir iş yerindeki, elektrik ve yakıt da dahil olmak üzere, tüm enerji kullanımının uygun seviyelere çekilmesi amacıyla gözlem, kontrol ve değerlendirmeye bağlı olarak uygulama geliştirilmesi anlamına geliyor.

 

Enerji Yönetimi uygulamaları yaygın değil 

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Bilgi Yönetimi Platformu, Towers Watson Türkiye işbirliği ile 2013 Ocak ayında 80 şirketin katılımıyla "Şirketlerin Enerji Yönetimi Uygulamaları" ile ilgili bir anket gerçekleştirdi. 

Orta ve üst düzey insan yönetimi profesyonellerinin yanıt verdiği ankette ile enerji yönetiminin amaçlarından biri olan enerji tasarrufuna yönelik uygulamalar ve bu uygulamaların boyutları soruldu. Anket sonuçlarına göre; 

Katılımcı şirketlerin yüzde 43'ünün enerji tasarruf politikası bulunuyor. 

 

Şirketler arasında en yaygın uygulama yüzde 85 ile enerji tasarrufu ile ilgili bilgilendirme.

Enerji tasarrufu politikasına sahip şirketlerin yüzde 54'ünde bu konu kişisel performans hedeflerine de konuluyor.

Yurt dışındaki şirketlerde gözlemlenen "Enerji Komitesi" ve "Enerji Yönetimi" uygulamaları Türkiye'de yaygın değil. 

Yurtdışındaki benzer uygulamalar ile karşılaştırıldığında, Bloomberg ESG şirketlerinin (3000) yüzde 64'ünde, S&P 500 şirketlerinin yüzde 50'sinde, Russell 1000 şirketlerinin ise yüzde 33'ünde enerji etkinliği politikası bulunuyor. Bu değerler bize Türkiye'de özel sektörde enerji tasarrufu konusunun gelişmekte olduğunu gösteriyor.

"Enerji verimliliğine yönelik yaklaşım önem ve süreklilik kazanıyor" 

 

PERYÖN'den yapılan açıklamada, Türkiye'deki şirketlerin enerji verimliliği politikasına sahip olmasının uygulamaların işlerlik kazanması açısından büyük önem taşıdığı belirtildi: "Enerji verimliliği politikası bulunan şirketlerin yüzde 33'ünde Enerji Komitesi gibi uzun soluklu politikaların gündemde olması ve yüzde 42'sinde enerji tüketimine yönelik performans hedefleri belirlenmesi, enerji verimliliğine yönelik yaklaşımın artarak önem ve süreklilik kazandığını ortaya koyuyor." 

 

PERYÖN açıklamasında Türkiye'de şirketlerin enerji verimliliği politikaları çerçevesinde ilk adım niteliğinde uygulamaları yaygınlaştırdığı kaydedilerek şöyle devam edildi: "Bu uygulamalar, operasyonlarda sertifikalı, yeşil ürünler kullanmak, üretim zamanlarını yoğun olmayan saatlere göre yeniden programlamak, otomatik ışıklandırma kontrolü sistemi gibi enerji tasarruflu teknolojilere yatırım yapmak ve enerji tüketim harcamalarının ilgili birimlerce takip altına alınması gibi önlemlerdir."

 

"Enerji verimliliği politikaları Türkiye'ye büyük katkı sağlayacak"

Türkiye ekonomisinin "zayıf karnı" olarak görülen cari açık sorununu temel nedenlerinden birininin "enerji ithalatı" olduğu vurgulanan açıklamada, "60 milyar dolara yaklaşan enerji faturasının azaltılması konusundan hükümetin bir plan üzerinde çalıştığı biliniyor. Bu planda, nükleer eneji üretimi kapasitesinin yaratılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması ve enerji verimliliği konusunda etkin adımların atılması yer alıyor. Bu bağlamda, şirketlerde enerji verimliliğine yönelik politikaların daha yaygın ve etkin kullanılması yalnızca mikro ekonomi açısından değil, makro ekonomi seviyesinde Türkiye'ye büyük katkı sağlayacak" denildi.