Enerjide "Büyük Oyun 2.0" başlıyor

İnsanoğlu 19. yüzyıldan bu yana 1 trilyon varil petrol üretti. Bugün ulaşılan ileri teknoloji sayesinde 4 trilyon varil petrole daha ulaşmak mümkün olacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
Didem ERYAR ÜNLÜ
 
İSTANBUL - Deloitte, "Enerjide Yeni Sınırlar" adında bir rapor yayımladı. Raporda, teknolojinin, arz-talep ve enerji jeopolitiğini nasıl yeniden şekillendirdiği anlatılıyor. 19. yüzyıldan bu yana insanoğlunun 1 trilyon varil petrol ürettiği belirtilen raporda, ileri teknoloji sayesinde yaklaşık 4 trilyon varil petrole daha ulaşılabileceği ifade ediliyor. Yaşanan enerji devriminin temelini teknoloji oluşturuyor.
Rapora göre enerji endüstrisindeki radikal değişimi anlamak için öncelikli olarak şu noktaya dikkate almak gerekiyor: ABD, dünyanın bir numaralı doğal gaz üreticisi oldu. Ülkenin kaya gazından elde ettiği gazın, toplam gaz üretimindeki yeri 2001'de yüzde 2 seviyesindeyken, bugün yüzde 30'a ulaştı. Tabii ki ileri teknoloji sayesinde. Bunun sonucunda ABD'deki doğal gaz fiyatları sürekli bir düşüş trendine girdi. Doğru politikalar ve akıllı yatırımlar devam ettiği takdirde, Kuzey Amerika enerji bağımsızlığı hedefine ulaşabilir.  
 
Uluslararası Enerji Ajansı'na (UEA) göre ileri teknolojiye sahip yazılımlar sayesinde, kaya gazı, küresel konvansiyonel gaz üretiminin yarısını temsil edecek. Konvansiyonel olmayan petrol üretimi ise 2035 yılında günde 10 milyon varile ulaşacak. Tutucu tahminlere göre mevcut petrol rezervleri, tarih boyunca tüketilen petrolün dört katına ulaşıyor. Daha iyimser tahminler ise, petrol rezervlerinin, bugüne kadar kullanılan petrolün 12 katına ulaştığı yönünde. UEA, bugünden 2035 yılına kadar konvansiyonel olmayan gaz ve petrol kaynaklarına 20 trilyon dolar harcanacağını kaydediyor.  
Deloitte raporunda, petrol fiyatlarının 2008'deki 137 dolarlık zirvenin ardından, sürekli düşüş yaşadığına yer veriliyor. Rapora göre enerji kaynaklarının üretim ve kullanım süreçlerinin beklenenden çok daha iyi olmasının nedeni, yine teknolojik alanda elde edilen gelişmeler. 
 
2040 yılında, petrol ve diğer akaryakıtların, dünyanın en büyük enerji kaynağı olmaya devam edeceği ve toplam talebin üçte birini karşılayacağına yer veren rapor, yenilenebilir enerjilerin de 2015 yılında 800 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağına ve 2030 yılında dünya elektrik tüketiminin yüzde 17'sini karşılaşacağına yer veriyor. 
Bu arada Fukushima felaketine rağmen, özellikle Asya'da nükleer enerji yatırımlarının çok büyük bir hızla artığına dikkat çeken rapor, Güney Kore'de elektriğin yüzde 31'inin 21 nükleer santral tarafından sağlandığına; Çin'de ise 26 yeni nükleer santralin inşaat aşamaasında olduğuna yer veriyor. 
 
Bilgi teknolojisi eşittir enerji teknolojisi
Rapora göre en önemli değişimlerin başında, günümüz enerji şirketlerinin dünyanın en önemli teknoloji şirketleri arasında yer almaya başlaması geliyor. Donanım ve yazılım alanlarında ulaşılan ileri teknoloji, bir kaç yıl öncesine kadar hayal bile edilemeyen bölgelerdeki jeolojik potansiyeli ortaya çıkartıyor.
Enerji teknolojileri; araştırmalarda inovasyonu tetiklemesi, akıllı binalarda enerji yönetiminin sağlanması, su, elektrik ve doğal gazda akıllı şebekelerle daha iyi bir planlama yapılması gibi alanlarda enerji devrimini şekillendiriyor. 
2011 yılında risk sermayedarları enerji kullanımını yöneten yazılım ve donanım şirketlerine 275 milyar dolar yatırım gerçekleştirdi. Bu oran 2010 yılına kıyasla yüzde 75 daha fazla oldu. Çin'in yeni enerji teknolojilerine yaptığı yatırım ise 1.7 trilyon dolar olarak gerçekleşti.
 
Oyuna yeni oyuncular katılacak
 
[PAGE]
 
Oyuna yeni oyuncular katılacak
Yaşanan teknolojik dönüşümün ekonomik, çevresel ve jeopolitik sonuçlarının nefes kesici olduğu belirtilen raporda, en heyecanlı gelişmenin oyuna katılacak yeni oyuncular olduğu ifade ediliyor.
Bugün Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra, Brezilya enerji devi olmaya hazırlanıyor; Kanada ve Rusya enerji alanındaki konumlarını güçlendiriyor. Büyüyen enerji üreticileri sıralamasına katılan ülkeler arasında Filipinler, Arjantin, Angola ve Polonya'yı saymak mümkün. İsrail, yeni gaz keşifleri ile gündeme geliyor.
 
Google, Apple gibi şirketler de oyunda
Yeni teknolojilerin sadece ülkeleri değil, kurumları da güçlendirdiğini ve birer birey olarak oyuna dahil ettiğini savunan rapora göre bunun en güzel örneği Google. 
Google'ın veri merkezleri bugüne kadar yaklaşık 260 milyon watt enerji tüketimine yol açıyordu. Bu ortalama bir nükleer santralin ürettiği enerjinin dörtte birine eşit. Google bu duruma son vermek amacıyla geliştirdiği teknolojiler sayesinde bugün diğer veri merkezlerinden yüzde 50 daha az enerji tüketiyor. Hatta "basit yatırım felsefesi" kapsamında 915 milyon dolarlık temiz enerji yatırımı portföyü oluşturdu ve kendi enerjisini üretmeye başladı. Google'ın bugün karbon ayakizi sıfır. Şirketin hedefi eksiye inmek.
Bu kapsamda diğer başarılı örnek ise Apple. Şirket, hidrojen temelli laptop pili üzerinde çalışıyor. Bilgisayarlar bu pil sayesinde, şarj etmeye gerek duymadan aylarca dayanabilecek.
19. yüzyılda enerji kaynaklarına sahip olan topraklara ulaşmak için çatışan ülkeler, bugün teknolojiyi kontrol etmeye öncelik veriyor. Yani oyunun kuralları değişti. Küresel enerji haritası teknoloji ile yeniden çiziliyor ve genişletiliyor: Büyük Oyun 2.0 başlıyor.