Erdoğan 'TL değerlendi' diye neredeyse göbek atacak
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın TL değerlendirmelerini "Ekonomiden o kadar habersiz bir başbakanımız var ki 'TL değerlendi' diye neredeyse göbek atacak" sözleriyle eleştirdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi üzerinden Başbakan Erdoğan'ı, "Ekonomiden o kadar habersiz bir başbakanımız var ki 'TL değerlendi' diye neredeyse göbek atacak" sözleriyle eleştirdi.
İstanbul'da Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin, 2023 yılında Türkiye'yi ilk 10 ekonomi arasına taşıyacak politikaları üretmekten aciz olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Tam tersine ilk 20 ekonominin dışına çıkabiliriz" dedi. Türkiye'nin 1987'de ilk 20 arasında 14.büyük ekonomi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu yapının düzeltilmesi gerektiğini, ilk olarak reel ekonominin finansın üzerine çıkartılması gerektiğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, finans sektörünün, reel ekonomiyi desteklemesi gerektiğini ifade ederek, "Ekonomi politikasını bunun üzerine inşa edemezseniz, Türkiye sadece spekülatörlerin para kazandığı bir ülke olur. Üretmeyen bir toplumun dinamizm kazanması, güçlü olması mümkün değildir" diye konuştu. Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Neredeyse göbek atacak
"ABD merkez Bankasını, trilyonlarca dolar basıp, dünyayı dolara boğmasının temel nedeni, ABD ekonomisini üreten ekonomi haline getirmektir. Ama ekonomiden o kadar habersiz bir başbakanımız var ki TL çok değerlendi diye neredeyse göbek atacak. Niye Amerikalılar, Amerikan dolarının değerini düşürüyorlar. Bu gerçeği halen kavrayamamış bir ekonomi yönetimi var. Teşvik politikalarınızın tümünü reel ekonomi üzerine inşa edeceksiniz. Ama o teşvik politikalarını reel ekonomi üzerine inşa ederken, Türkiye'yi, bilgi toplumuna taşıyacak sektörlere öncelik, öncülük vereceksiniz."
İnsan bedeni üzerinden siyaset yapılmamalı
Cezaevlerindeki ölüm olaylarının hatırlatılması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin demokrasilerde, bedenini ölüme yatırmasını istemediklerinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da ve İzmir'de de açlık grevlerini bırakmaları çağrısında bulunduklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Talepleri var. Bu talepleri değerlendirecek olan ana muhalefet partisi olarak biz değiliz. Çünkü biz icra makamında değiliz. Değerlendirecek olan icra makamı konumunda olan hükümettir. AKP'dir. Ama ben, Sayın Başbakan'a şu çağrıda bulundum. 'Açıklık grevleri dolayısıyla, olayı gerginleştiren bir söylem geliştirmeyiniz, daha yumuşak bir üslup kullanınız' diye, çağrıda bulundum. Artı, kişileri zorla açlık grevine teşvik etmek, 'Siz de açlık grevi yapın' demek o da doğru bir davranış değildir. İnsan bedeni üzerinden siyaset yapılmamalı."
Ana dile Türkiye hazır değil
Kendilerinin ana dil konusunda görüşlerinin belli olduğunu yineleyen ve "Ana dilini herkes öğrenebilir" diyen Kılıçdaroğlu, "Üzerindeki yasağın kalkmasıyla ilgili kanun teklifini veren biziz, ana dil eğitimi konusunda Türkiye'nin hazır olmadığı kanısındayız. Bunu biz pek çok yerde dile getirdik. Eğer cezaevinde herhangi bir yurttaş yaşamını yitirirse, bunun sorumlusu hükümettir. Neden? İster tutuklu, ister hükümlü olsun, bir kişi cezaevine konulduğu andan itibaren onun can güvenliğinden hükümet sorumludur. Hükümet, sorumluluğunun farkında olmalıdır" şeklinde konuştu.
Aziz Yıldırım'a milletvekilliği teklifini ilk kez duyuyorum
Kılıçdaroğlu, Aziz Yıldırım'ın CHP'den milletvekili adaylığına ilişkin bir soru üzerine, "Sayın Aziz Yıldırım'a milletvekili adaylığı teklifini ilk kez duyuyorum. Ben ilk kez duyuyorum böyle bir şeyi. Çünkü, ortada bir seçim yok. Kendisini ziyaret ettim. Uğradığı haksızlık nedeniyle 'geçmiş olsun' dedik o kadar. Onun dışında bir görüşme olmadı zaten" dedi.
10 Kasımda da yasak getirilirse yine gideceğim
Kemal Kılıçdaroğlu, "10 Kasım'da Anıtkabir'de olacak mısınız?" şeklindeki bir soruya, "Ulus Meydanı'na gitmemin nedeni, yasaklandığı içindi. Yasağı kabul etmeyiz. Bayram kutlamasının yasağını kabul etmeyiz. 10 Kasımda da yasak getirilirse, yine gideceğim oraya. Yasak gelmezse, zaten vatandaşlarımız gidiyor" diye yanıtladı.
Yapacağımız şoförü değiştirmektir
Ekonomide "Gaz-fren" tartışmasını nasıl değerlendirdiğini sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Gaz-fren konusunda, eğer birisi, 'gaza bas' diğeri 'frene bas' diyorsa, bizim yapacağımız şoförü değiştirmektir. Doğrusu budur. Şoförün değişmediği ortamda ister gaz, ister fren sonunda seni götürüp bir tehlikeli ortamın içine sokar. Toplumun şoförü değiştirmesi lazım. Daha dengeli, daha tutarlı bir yapının olması lazım" diye konuştu.