Erdoğan-Biden görüşmesi 2,5 saat sürdü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden arasındaki görüşmede Biden, PKK teröründen tek kelime bile bahsetmediği için akademisyenlerin imzaladığı bildiriyi eleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, PKK teröründen tek kelime bile bahsetmediği için akademisyenlerin imzaladığı bildiriyi eleştirdiğini ve bunu görüştüğü kişilere de söylediğini ifade ettiği bildirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ı Yıldız Sarayı'ndaki Mabeyn Köşkü'nde kabul etti.

Biden'in görüşmede, PKK teröründen tek kelime bile bahsetmediği için akademisyenlerin imzaladığı bildiriyi eleştirdiğini ve bunu görüştüğü kişilere de söylediğini ifade ettiği bildirildi. 

Görüşmede, İstanbul ve Diyarbakır'daki terör saldırılarıyla ilgili olarak ABD yönetiminin sergilediği dayanışmadan memnuniyetini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, terörle mücadele konusunda kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesinin ve doğru mesajlar verilmesinin önemli olduğunun altını çizdiği öğrenildi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca müttefik ülkelerin yetkililerinden bu konuda duyarlılık beklediklerini hatırlatarak, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını baltalamaya çalışan kesimlere katkı niteliği taşıyabilecek duruş ve ifadelerden uzak durulması gerektiğini vurguladı. 

Türkiye'nin tıpkı ABD gibi bir hukuk devleti olduğuna değinen Erdoğan'ın, terör propagandası yapmanın ve terör eylemlerine destek niteliği taşıyan beyanlarda bulunmanın, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkati çektiği belirtildi. 

Görüşmede, Türkiye'nin DAİŞ, PKK, El Kaide, DHKP-C gibi terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmadığı, PYD ve YPG'yi de terör örgütü olarak gördüğü de tekrarlandı. 

Suriye'de oldukça kritik bir süreç yaşandığına işaret eden taraflar, geçiş hükümeti oluşturulması için neler yapılabileceğine ilişkin görüş teatisinde de bulundu. 

Suriyeli mültecilere yardım eli

Türkiye'nin DAİŞ'le mücadele konusunda başından beri uluslararası koalisyona her türlü katkıyı yaptığı, askeri operasyonlara katıldığı, ihtiyaç duyulan desteği verdiği ifade edildi. 

Irak'taki istikrarsızlığın DAİŞ ve PKK gibi terör örgütlerine zemin hazırladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu ülkenin terörden arındırılması için Ramadi'nin ardından Felluce ve Musul için ciddi çaba sarf edilmesi gerektiğine değindi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin Başika'daki faaliyetlerinin de yerel kuvvetleri eğitme amacı taşıdığını hatırlattığı öğrenildi. 

ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın ise terörle mücadele konusunda Türkiye'nin yanında yer aldıklarına değinerek, PKK'yı da terör örgütü olarak gördüklerini vurguladığı kaydedildi. Biden, Suriyeli mültecilere yardım eli uzatma konusunda Türkiye'nin yaptıklarını taktirle karşıladıklarını da söyledi. 

Görüşmede, Mart sonunda Nükleer Güvenlik Zirvesi vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama'nın Washington'da yapacakları görüşmenin, iki ülke arasında üst düzey görüş alışverişi için önemli bir fırsat olacağı da ifade edildi.

Akademisyenlerin bildirisi

Güvenlik güçlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör örgütü PKK'ya yönelik yaptığı operasyonlara karşı 1128 akademisyenin imza attığı bildiride, PKK'nın toplumsal huzur ve güvenliği hedef alan eylemlerine değinilmezken, devlete yönelik suçlayıcı ifadelere yer verilmişti.

Devletin "sokağa çıkma yasakları ve güvenlik güçlerinin operasyonları ile bölge insanını açlığa ve susuzluğa mahkum ettiği, tüm hak ve özgürlükleri ihlal ettiği" iddia edilen metinde, "kasıtlı ve planlı kıyım” ibaresi kullanılmıştı.Güvenlik güçlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör örgütü PKK'ya yönelik yaptığı operasyonlara karşı 1128 akademisyenin imza attığı metinde, devlet suçlanmıştı.

Bildiride, devletin sokağa çıkma yasakları ve güvenlik güçlerinin operasyonları ile bölge insanının açlığa ve susuzluğa mahkum ettiği, tüm hak ve özgürlükleri ihlal ettiği iddia edilmişti.

“Kasıtlı ve planlı kıyım” ibaresi kullanılan metinde, Türkiye'nin kendi hukukunu ve taraf olduğu uluslararası antlaşmaları ihlal ettiği ileri sürülmüştü.