Erdoğan: "2'nci çeyrekte yüzde 7 büyüme bekliyoruz"

30 Ağustos resepsiyonunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılın ikinci çeyreği için yüzde 7'lik bir büyüme beklediklerini ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, "Bu büyük zaferi 95 yıl önce bizlere yaşatan ordularımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve ordumuzun tüm mensuplarını, milletimiz adına bu mücadeleyi yürüten Gazi Meclisimizin tüm üyelerini, bin yıldır bizlere bu toprakları vatan yapmak için canlarını veren tüm şehitlerimizi, özellikle son yıllarda terörle mücadelede ve 15 Temmuz'da verdiğimiz şehitlerimizi rahmetle, şükranla yad ediyorum. Rabbim hepsinin de mekanını cennet eylesin. Gazilerimizden hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaşayanlara sağlık ve afiyet temenni ediyorum" diyerek başladı.

"Bu eli tutan pişman olmayacak"

İhracatın geçen yıl sonu itibarıyla yeniden 150 milyar doları aştığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Turizmde yılın ilk 8 ayında, geçtiğimiz yılın tamamına denk bir gerçekleşmeyi yakaladık. Yılın ikinci çeyreği için yüzde 7'lik bir büyüme bekliyoruz. Ağustos ayı ekonomik güven endeksi son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Uluslararası yatırımlar kesintisiz bir şekilde sürüyor. Bu çok ciddi bir güven endeksidir. Artık Türkiye bir güvenli limandır. Bütün bunlara rağmen, hala bizimle siyasi ve ekonomik olarak uğraşan kimi ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye, dostlarına sadece faydası dokunmuş, kendisine husumet besleyenleri ise hep hayal kırıklığına uğratmış bir ülkedir. Bizim amacımız dostlarımızın sayısını artırmaktır. Tüm samimiyetimizle dostluk elimizi uzatıyoruz. Bu eli tutan hiç kimse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da pişman olmayacaktır" ifadesini kullandı.

"Operasyonlarımızda herhangi bir gerileme yoktur" 

Günümüz dünyasında askeri, siyasi ve ekonomik mücadelelerin iç içe yürüdüğüne de işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıldır bu alanların hepsinde de ülkemizin gücünü ve itibarını sürekli artırmanın çabası içerisinde bulunduklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayi alanında ulaştığımız seviye henüz yeterli değildir ama çok önemlidir. Türkiye'nin tamamen kendi kararıyla başlattığı Kıbrıs çıkarması sırasında yaşadığı hadiseler kendi savunma sanayini kurmadan bağımsızlığını korumasının mümkün olmadığını tüm açıklığıyla ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Savunma sanayinde Turgut Özal döneminde kayda değer adımların atılmaya başlandığını fakat bu adımların da koalisyon hükümetleri sebebiyle hedeflerin çok gerisinde kaldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Türkiye hem terörle mücadelesini hem sınır ötesi operasyonlarını eğer başarıyla yürütüyorsa bunda savunma sanayiinde son 15 yılda attığımız adımların çok büyük payı vardır. Maruz kaldığımız örtülü ambargolara, ülkemize ve ordumuza Feto eliyle vurulan darbeye, müttefiklerimizle yaşadığımız sorunlara rağmen planlarımızda, projelerimizde, operasyonlarımızda herhangi bir gerileme yoktur." 

"Bu nasıl ittifak?" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Suriye ve Irak'ta Türk milletinin ve bölgedeki kardeşlerinin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda geri adım atmayacaklarını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bölgedeki gelişmelerle ilgili tüm seçenekler her an önümüzdedir. Terör örgütleri kullanılarak bölgede oynanan oyunların asıl yüzünü görüyoruz ve dayatmaları kabul etmiyoruz. Türkiye'yi, terör örgütleri üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenler bir süre sonra ellerindeki bu pimi çekilmiş bombalarla baş başa kalacaklardır. DEAŞ... Hedef DEAŞ. İşte buyurun şu anda müttefikimizin silahları DEAŞ'ın elinde çıkıyor. Bu nasıl ittifak? Bu nasıl NATO'da beraber olmak. Bumerang gibi bunlar dönüp zamanı gelecek, onları da vuracak."

"Her türlü tedbirimizi aldık, hazır durumdayız" 

Bilginin, paranın, teknolojinin, mal ve hizmetlerin küreselleştiği bir dünyada terörü Ortadoğu coğrafyasına Türkiye'yi hapsedebileceklerini sananların yanıldıklarını göreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerinin bir temenni veya tehdit değil, objektif bir durum tespiti olduğunu vurgulayarak, "Zira bu bölgede biz yaşıyoruz, onlar değil. 911 kilometre Suriye sınırı, 394 kilometre Irak sınırında biz yaşıyoruz, onlar değil. Dolayısıyla her an bir tehdit olacaksa bize olacaktır, onlara değil. Dolayısıyla biz de ona göre her türlü tedbirimizi aldık. Hazır durumdayız. Ve şunu bilecekler ki Fırat Kalkanı'nda ne yaptıysak bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bizler bu görevi ifa etmenin hazırlığı içerisindeyiz. Herkes emin olsun ki biz bu badireden de çıkarız. Çünkü biz Türkiye'yiz. Arkamızda 80 milyon vatandaşın gücü, yüz milyonlarca kardeşimizin duası, binlerce yıllık tarihi geçmiş var. Ama uzun zamandır varlıklarını, kendi topraklarını suni bir refah ve güven çemberi içinde tutmaya mecbur olanlar aynı başarıyı gösterebilir mi, bilmiyoruz" açıklamasında bulundu.