Erdoğan: Kudüs hepimizin ortak zaferidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hartum Üniversitesi'nde fahri doktora takdim töreninde BM'deki Kudüs oylamasıyla ilgili yaptığı konuşmada, "ABD'nin kararının açıklanmasının ardından alınan bu sonuç hepimizin ortak zaferidir." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Hartum Üniversitesi tarafından Dostlar Meclisi'nde düzenlenen törenle fahri doktora takdim edildi.

Burada konuşan Erdoğan, modern sömürgeciler ve günümüzün emperyalistleri için tek değerin elmas, altın ve petrol olduğunu belirterek, "Onların yegane kıymet verdikleri şey, ya yer altı kaynaklarımızdır ya da yer üstündeki pazar potansiyelimizdir. Onlar için mesele demokrasi, hukuk, adalet değildir. Onlar için mesele insan, tabiat, çevre değildir. Onlar için tek mesele para, çıkar, menfaattir. Menfaatleri için bir avuç petrol için çiğnemeyecekleri hiçbir değer, hiçbir ilke yoktur. Şüphesiz bunun anlamını en iyi Afrika kıtası bilir." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Afrikalıların asırlar boyunca kendi topraklarında kimi zaman köle gibi kimi zamanda meta gibi alınıp satıldıklarını ve başka kıtalara gayri insani şartlarda götürüldüklerine işaret ederek, bu yüzden sömürünün ne olduğu çok iyi bildiklerini aktardı.

"Kudüs meselesinde eğilmediğimiz gibi dik duralım"

Afrika halklarının bağımsızlıklarını dişleri ve tırnaklarıyla kazandıklarını, yarım asır sonra bile o meşhur dönemin bedelini ödediklerini belirten Erdoğan, "Allah'ın izniyle gelecek, bu asrın sonunu bulmadan Afrika kıtasının olacaktır. Yeter ki dik duralım, yeter ki gayret edelim, yeter ki eğilmeyelim. Kudüs meselesinde eğilmediğimiz gibi." dedi.

Birçok Afrika ülkesinde halen halk sefalet içinde yaşarken ülkenin zenginliklerinin batılılar tarafından gasp edildiğine dikkati çeken Erdoğan, 10 sentlik aşılara ve üretimi basit ilaçlara ulaşılamadığını için bugün onbinlerce Afrikalı çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açlık, kıtlık ve yoksulluk dolayısıyla her yıl Afrika'nın binlerce evladını Akdeniz'in azgın dalgalarına kurban verdiğini vurgulayarak, ziyaret ettikleri birçok ülkede bu gerçeğe kendilerinin de şahit olduğunu ifade etti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkesinde benzin istasyonlarında kuyruk olan bir ülkenin aslında dünyanın en önemli petrol üreticilerinden biri olması bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Gittiğimiz ülkelerde devlet başkanlarıyla yaptığımız temaslarda yüreğimizi dağlayan manzaralarla karşılaşıyoruz. Pek çok liderin mevcut düzene itiraz ettiğinde nasıl baskı altına alındığını, nelerle tehdit edildiğini bizzat kendi ağızlarından dinliyorum.

Bu iç karartıcı tablo karşısında biz biliyoruz ki mazlumların ahı asla yerde kalmaz. Yine biliyoruz ki 'Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.' Er ya da geç her Firavun'un karşısına, 'Zulüm düzenini yerle yeksan edecek bir Musa çıkar.' Bunu biliyoruz. Burada mesele, Müslümanlar olarak bizlerin basiret ve ferasetle hareket etmesidir. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; 'Müslümanın ferasetinden korkun. Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar.' Bizim için asıl imtihan işte budur."

Sömürgecilerin oyununa gelmeleri durumunda kaybedeceklerini belirten Erdoğan, "Sırf belli güçler istiyor diye sırtımızı kardeşimize dönersek, onu kendimize düşman görürsek o zaman uçuruma doğru yuvarlanmış oluruz. Buna karşılık dayanışma içinde olursak, birbirimize kenetlenirsek o zaman da üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir engel yoktur." dedi.

Amerikan yönetiminin önceki hafta açıkladığı provokatif Kudüs kararı karşısında tüm Müslümanların ve insanlığın sergilediği uhuvvetin bu anlamda kırılma noktası olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sadece Müslümanlar değil aklı selim sahibi Hristiyanlar da Amerikan'ın Kudüs'ü İsrail'e peş keş çeken kararına direnmişlerdir." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın olağanüstü zirvesine destek vermek için Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir başta olmak üzere birçok liderin, farklı inanç gruplarından yüzlerce insanın İstanbul'a geldiğini belirtti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Orada bütün ülkeler yek vücut olarak Amerikan'ın kararını tanımadıklarını, Kudüs'ü Filistin'in işgal altındaki başkenti olarak kabul ettiklerini ilan ettiler. Daha sonra konuyu önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine, akabinde de genel kurula taşıdık. Güvenlik Konseyinde 14 ülke hazırladığımız tasarıya 'evet' demesine rağmen sadece Amerika'nın vetosu sebebiyle maalesef karar çıkmadı. Genel kurul sürecinde ise 128 ülke yapılan şantaj ve tehditlere rağmen karar tasarısı lehine oy kullandı. Fakat Amerika yanında sadece 8 ülke buldu. Onlar da nüfusu 15 bin, 20 bin, 25 bin, 30 bin olan ülkecikler. Nereden nereye? Böylece Amerika'nın Kudüs'ün İsrail'i başkenti olarak tanıma kararının hukuksuzluğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş oldu. Amerika'nın kararını açıklamasından sonraki 15 gün içinde elde edilen bu sonuç şüphesiz, hepimizin ortak zaferidir. Bu tablo bir ve beraber hareket edince neleri başarabileceğimizin en güzel ifadesidir. Bu vesileyle bugün Hartum'dan bu 128 ülkenin tüm liderlerine, yönetecilerine şahsım, milletim İslam dünyası olarak teşekkür ediyorum."