Erdoğan, TÜSİAD'ı ihanetle suçladı

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara İl Başkan Adayları Tanıtım toplantısında muhalefete ve TÜSİAD'a yönelik ağır eleştirilerde bulundu. 

Başbakan Erdoğan, Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında  HSYK düzenlemesi ve ülkenin gidişatına dair açıklamalarda bulunan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz'a, "TÜSİAD Başkanı çıkıyor. Olduğundan çok farklı bir Türkiye manzarası çizmeye çalışıyor. Neymiş, HSYK ile ilgili kanun teklifinden büyük rahatsızlık duyuyorlarmış. Senin rahatsızlık duyduğun ne?" diyerek çıkıştı.

Erdoğan,  TÜSİAD Başkanı'na yönelik söylemlerine şöyle devam etti:

"Sen şu anda neden rahatsızlık duyduğunu bu ülkenin yetkili birimi olan Adalet Bakanı ile görüştün mü? Bu nedir, ne değildir diye sordun mu? Etrafınızda maaşlı memurlarınız var. Onların verdiği bilgilerle mi bunu değerlendiriyorsunuz? Siz işinize geleni yanınızda barındırırsınız, gelmeyeni kapının dışına koyarsınız 

Ananastan niye rahatsız değilsin?

Ey TÜSİAD, ananas meselesinden niye rahatsız değilsin? Uganda'da sizlere rafineri bağlantısı kuranlardan niye rahatsız değilsin? Yargı içindeki paralel örgütlenmenin, iş dünyası üzerindeki ağır baskısından şantajından rahatsızlıklarınız niye yok? Çünkü bazılarının işleri, tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gidip geliyor. Herhalde bu bildiğimiz ananas değil herhalde, biliyorsunuz. Bunlar farklı. Ananas, bunun kod adıdır. Rafineri dağıtımları da yapılıyor. Yargıda bazı işleri çözülüyor. Beyefendiler bundan rahatsız olmuyorlar. Rafineriler alınırken, rahatsız değilsin, cezalar kesilirken neden rahatsızsın? Devletin içindeki paralel yapıdan değil, o yapı için atılan adımlardan rahatsızlar.

"120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye?"

Biz sadece bağımsız yargı demiyoruz. Bağımsız ve tarafsız yargı diyoruz. TÜSİAD kusura bakmasın, milletin yanında durmuyorlar. Ama biz TÜSİAD'a rağmen iş dünyası üzerindeki baskıyı, şantajı, tehditi biz kaldırıyoruz. Kendi ifadeleri ile bire 5 kazandık diyenler var. Bizzat bana söylediler. Şimdi utanmadan, böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez diyorlar. 120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye?

"Oy vermezsen verme"

Üyeleriniz küresel sermaye ile ortaklık kurarken, bu ülkedeki güzel atmosferle buraya geldiler. Küresel sermaye, güvenli bir liman olarak gördüğü için buraya geldi. Bu TÜSİAD bu güne  kadar bu ülkede hiç samimi davranmadı. Yeri geldi şu ifadeyi de kullandılar. "Hükümet başarılı ama bizim oyumuz başka yere" Ya zaten vermezsen verme, bize milletimiz yeter. Siz yine gidin, yolsuzluklarla iç içe olanlarla, oturun belli bir yerlerde lobi faaliyetleri yapmaya devam edin. Anamuhalefet bunlarla beraber çalışıyor.

Bu güne kadar sustuk. Bundan sonra susmayacağız. Bunları artık yeri geldiği zaman biz de teşhir edeceğiz. AK Parti iktidarına karşı bu kadar açık bir şekilde tavır ortaya koyanlar, bilsinler ki biz de bundan sonra onlara tavır koyacağız. Bunlar bu ülkede hükümete karşı yapılan bu darbe girişimine yönelik bir tavır ortaya koymadılar. Siz darbe girişimine karşı tavır koymuyorsunuz öyle mi? O zaman karşınızda bizi bulacaksınız. Samimi, dürüst her işinizde yanınızdayız. Ama yanlışınızda yanınızda olmayacağız. Bugüne kadar kendileri ile birçok kez konuştuk.

"Bu, bir ihanettir"

Devlete paralel yapının ki, TÜSİAD'ın içinde bu şekilde olanların birçoğunun, şahsıma gelip söyledikleri vardır. Dönemimizde imkanlarını nasıl geliştirdiğimizi kendileri ifade etmişlerdi. Yeri geldiğinde onu da açıklarız. Bunu da söyleyeyim. Kalkıp da TÜSİAD'ın başkanı "böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez" ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu, bir ihanettir. Bunu dediğin andan itibaren, sen hangi yüzle bu hükümetin bakanlarını TÜSİAD'a davet edeceksin?

"Biz bu makamlara TÜSİAD'la gelmedik"

[PAGE]

"Biz bu makamlara TÜSİAD'la gelmedik"

Buradaki yatırımlarında hangi yüzle başta Başbakan olmak üzere bizimle kalkıp işini görme yoluna gideceksin? Dürüst olmadıkları sürece, kusura bakmasınlar. Biz bu makamlara TÜSİAD'la gelmedik, TÜSİAD'a rağmen geldik. TÜSİAD'a rağmen de milli iradeyi, demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'ye yabancı sermaye gelmez diye kendi ülkelerini, hükümetlerini tehdit ediyorlar. O zaman cevabını alacaksın. AK Parti'ye kadar 79 yılda 15 milyar dolar yatırım çekildi. 11 yılda ise gelen yatırım miktarı, 120 milyar doların üzerinde. 79 yılda yapılanın neredeyse 10 katını 11 yılda yaptık. Bunu AK Parti iktidarı başardı. İstikrar sayesinde, güven sayesinde, başta yargı olmak üzere her alanda yaptığımız reformlarla başardık. Göreceksiniz, çok daha fazlasını yapacağız. Millet iradesi güç kazandıkça, demokrasi standartları daha ileri seviyeye ulaştıkça, devlet içindeki çeteler temizlendikçe, yatırımların arttığını hep beraber göreceğiz.

Başbakan Erdoğan, HSYK düzenlemesine ilişkin muhalefetin tavrını da eleştirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptıkları görüşme sonrası ılımlı tavır sergileyen muhalefetin bu tavrını sürdürmediğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

TÜSİAD'ın ifadesi, bazı çevrelerin yaptığı açıklamalar. Gündemimizde olan malum, HSYK ile ilgili parlamentolardaki görüşmeler. Günlerdir parlamentoda, komisyonda, şimdi de Genel Kurul'da sıkıntılar yaşanıyor. Arzu ederdik ki, HSYK ile ilgili düzenleme, bir anayasa değişikliği ile çözelim. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımız bizi davet etti. Tek tek görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerde, Sayın Cumhurbaşkanı'na, "elimizden geleni yapmaya hazırız. Ancak ben inanmıyorum muhalefetin destek vereceğine. Sizin madem böyle bir arzunuz var. Ben buna uyarım. Arkadaşlarımı muhalefet partilerine göndereceğim" dedim. Ertesi gün, Adalet Bakanı ile Grupbaşkanvekilimi gönderdim. CHP, anında cevap vermedi. MHP, bir çay dahi ikram etmedi. Arkadaşlarımızın girişiyle çıkışı anında oldu. Arkadaşlarımız BDP'ye de gittiler. BDP, önce olumlu bir refleks verdi. Tabi Anayasa değişikliği için BDP'nin oyu yeterli değil. Perşembe günü CHP'den "katılmıyoruz" cevabı verdi. Çünkü bu CHP'nin Genel Müdürü, akşam başka konuşmuştur, sabah başka konuşmuştur. Dürüst değildir. Sıkıntı burada. 

Erdoğan, konuşmasında dün Meclis'te yaşanan yumruklu kavgaya da değindi. AK Parti grubunun artık sabrının kalmadığını belirten Başbakan, şunları söyledi:

"AK Parti grubu,  şamar oğlanı değil"

Biz o zaman dedik ki, yasal düzenlemeyi yapmaya devam edeceğiz. Kavga, gürültü komisyondan geçti ve Genel Kurul'a geldi. Genel Kurul'da kardeşlerim yine her türlü yaygara yapıyorum. Dün de arzu edilmeyen durumlar oldu. Kardeşlerim siz bu ülkenin Başbakanı'na, Bakanları'na ve ailelerine varıncaya kadar her türlü hakareti yapacaksınız, oradaki AK Parti grubu, kusura bakmayın, şamar oğlanı değil. Onlar da sabır sabır, artık dayanmıyor. Onlar da bizim de onurumuz var diyor ve gereğini yapıyor. Bizim en güçlü yanımız yola çıkarken söyledik; yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele, dedik. 

Erdoğan konuşmasına CHP'ye yönelik eleştirilerle devam etti:

"Pazar gününe kadar İstanbul adayınla alakalı yolsuzluk klasörünü açıklayamazsan..."

[PAGE]

"Pazar gününe kadar İstanbul adayınla alakalı yolsuzluk klasörünü açıklayamazsan..."

Ama bunları göremezler. Çünkü iftira atacak. Vatandaşımızın yolsuzlukla ilgili hassasiyeti var. Ey Genel Müdür, klasöre el koyarak çekildiğin klasör, şimdi İstanbul'a aday yaptığınız zatın klasörüydü. Şimdi sana sesleniyorum. Sana pazar gününe kadar müsaade, pazar gününe kadar, İstanbul adayınla alakalı, yolsuzluk klasörünü açıklayamazsan, ben açıklayacağım. Eğer dürüstsen, önce o adayının klasörünü açıkla. Yoksa ben açıklayacağım.

"Benim oğlumu hiçbir zaman böyle şeylere karıştıramazsın"

Benim oğlumla alakalı şahsımla alakalı, söylediğin şeylerde de eğer namusluysan, şerefliysen, kalk belgelerini ortaya koy. Benim oğlumu hiçbir zaman böyle şeylere karıştıramazsın. Ama biz senin SGK ile ilgili yaptıklarınızı biliyorum. Onları da Melih Gökçek'e havale ediyorum. Onları da sen açıkla. Rahşan affı çıkmamış olsaydı bugün başka yerdeydin. Zaten sen kendi genel başkanına o kaset olayına yapmamış olsaydın, bugün burada değildin. Sayın Baykal'a bu tezgahı kuranın da kim olduğu ortaya çıkıyor. Devlette paralel kasetçiler de var herhalde. Buralara gelmek isteyenler, bu oyunlarla buralara geliyorlar.

"HSYK ile ilgili kısmı şimdidik dondurabiliriz"

Adalet Akademisi'yle ilgili kısmı geçirelim dedim. HSYK ile ilgili kısmı şimdidik dondurabiliriz. 

"Erdoğan emirle iş yapıyor" diyorlar. Tayyip Erdoğan, emirle iş yapmaz. Kimsenin emriyle iş yapmam. Bu benim yapıma terstir. Bizimle ancak, müzakere yapılır. Biz aldığımız kararları istişare ile alırız, emirler de bunu değiştirmez. Bunu da ben milletimin bilmesini istiyorum. Gazetelerde bazı köşe kapanların yazdıkları yazı, AK Parti iktidarına yön vermez. Bunu da bilmenizi istiyorum. Türkiye'de demokrasi sandık ve milli irade için ilkeli tutum benimsemeyen bir başka kesim de statüko partileri oldu. 

"Türkiye'de darbe zemini bulamazlarsa, yurtdışındaki darbeleri destekliyorlar"

CHP'nin tavrına tutumuna dikkat edin. Nerede darbe varsa, darbe girişimi varsa, millet egemenliğine karşı hareket varsa, muhtevasına bakmadan destekliyorlar. Mısır'daki darbeyi bile savundular. Türkiye'de darbe zemini bulamazlarsa, yurtdışındaki darbeleri destekliyorlar.

"CHP, paralel yapının darbe girişimini destekliyor"

Paralel yapının 17 Aralık'taki darbe girişimini CHP var gücüyle destekliyor. İdeoloji, ilke, fikir hiç önemli değil. Yeterki demokrasiye saldırı olsun, CHP hemen orada boy gösteriyor. Yıllardır Silivri'nin hakimlerini, savcılarını en ağır şekilde eleştiren CHP, şu anda aynı kadronun aynı mahkemelerin arkasında duruyor. Devlet içine sızmaya çalışan örgüte yıllarca düşmanlık yapan CHP, şu anda örgütün taşeronluğunu, borazanlığını yapıyor. CHP Genel Müdürü göreve geldiğinden itibaren, sahte belgeleri sallıyor. Geçmişte elektronik postaları belge diye sallıyordu. Şimdi terfi etti, tutanakları sallıyor. Mahçup olacaklar, ama utanmayacaklar, yüzleri kızarmayacak. Partimizle ilgili ne kadar yolsuzluk iddiasında bulundularsa, altında kaldılar. CHP'nin asılsız belgeleri sayesinde Kayseri sucuğa durdu. Ben de bu genel müdürden baya dava kazandım. Ben de biriken paraları, vatandaşımla ne şekilde paylaşayım hesabını yapıyorum.

"CHP'nin özet dosyasını ben açıklayacağım"

Yolsuzluk konusunda bu kadar hassasiyetiniz var madem, İstanbul'a başka isim bulamadınız mı? Şu anki genel müdür, bu adayın yolsuzluk dosyaları önünde poz verdi. Pazar gününe kadar açıkladın, açıkladın o dosyayı. Açıklamadın, ben sizin kendi hazırladığınız CHP'nin özet dosyasını ben açıklayacağım.