Erdoğan yineledi: Kriz teğet geçecek, biraz sabır

Başbakan Erdoğan, 2010 yılından itibaren küresel şartların düzelmeye başlamasıyla birlikte Türkiye ekonomisinin de toparlanma sürecine gireceğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - AKP Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, küresel krizi en az zararla atlatan ülke olacağını ifade ederek, ''Bize bu küresel kriz teğet geçecektir. Türkiye'de bunun aksini iddia edenler, bu psikolojik süreci olumsuz etkileme gayreti içerisinde olanlardır. Felaket tellallarının beklentilerine olumsuz cevap gelecektir. Biraz sabır'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, ülke ekonomisi hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Hükümet olarak, ülke ekonomisinin bu gelişmelerden hangi ölçüde etkilendiğini yakından izlediklerini, aldıkları tedbirleri devam ettireceklerini söyledi. İşsizliğin çok can alıcı bir sorun olduğunun farkında olduklarını dile getiren Erdoğan, ''Bu sorunu kriz sürecinde hafifletmek için önlemlerimiz oldu, yeni önlemi de müzakere ediyoruz'' dedi.

"Yine söylüyorum; kriz teğet geçecek"

Başbakan Erdoğan, küresel krizin etkilerinin asgari seviyede olması için büyük çaba gösterdiklerini söyledi.

''Bu krizi en az zararla atlatan ülke olacağız. Bazılarının ifade ettiği gibi yine söylüyorum: Evet, bize bu küresel kriz teğet geçecektir'' diyen Erdoğan, Türkiye'de bunun aksini iddia edenlerin, bu psikolojik süreci olumsuz etkileme gayreti içerisinde olanlar olduğunu kaydetti. Erdoğan, bu kişilerin, ''Türkiye'de ekonomik noktadan kriz oluşsun, sosyal krize dönüşsün, arkasından da siyasi krize dönüşsün'' beklentisi içerisinde olanların bulunduğunu kaydetti.

"Azerbaycanı hiçbir zaman yalnız koymadık"

Yoğun süreç içinde Ermenistan ile ilgili bazı temaslar olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Ne yazık ki böyle önemli, böyle hassas konu dahi ülkemizde istismar vesilesi yapılmıştır. Bu çok üzücüdür. AK Parti iktidarının Azerbaycan'a bakışı bellidir. Bunu istismar etmeye yeltenmek, 'buradan bir şeyler elde edebilir miyim' umudu içerisine girmek kadar çirkin, yakışıksız bir yaklaşım olmaz. Bunu çok açık, net söylüyorum; Azerbaycan'dan buraya gelip, burada yanlış politikalar üretenler için de söylüyorum. Onlar da yanlış yaptılar. Çünkü AK Parti olarak iktidara ve göreve geldiğimizden bu yana, Azerbaycan'a yakışan neyse, biz onu yaptık. Azerbaycanlı kardeşlerimizi hiçbir zaman hiçbir yerde yalnız koymadık. Gittiğim her türlü uluslararası toplantılarda, gerek ben, gerek bakan arkadaşlarım, gerekse komisyonlardaki milletvekili arkadaşlarım, bu işin oralarda onlardan daha hassas bir şekilde mücadelesini verdiler, kavgasını verdiler. Bu kadar açık, net konuşuyorum. Şimdi ise şu anda gerek Azerbaycan'ın Ermenistan ile yapmakta olduğu normalleşme sürecine yönelik çalışmalar, gerekse bizim Ermenistan ile yapmakta olduğumuz normalleşme sürecine yönelik çalışmalar, bunlar birbiriyle ilintilidir, birbiriyle paraleldir. Bunun dışında bir şey düşünmek, Türkiye'ye ve AK Parti iktidarına saygısızlık olur.'' Erdoğan, ''bölgede güven ve istikrarın, barışın tesis edilebilmesi için ellerinden geleni arda koymayacaklarını'' ifade etti.                

KKTC'deki seçimler

KKTC'de pazar günü gerçekleşen seçimlerin yavru vatan için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ''Adada çözümün sağlanmasına dönük  Güney ve Kuzey Kıbrıs arasında devam eden sürece köstek olmasını değil, destek olmasını temenni ettiğimiz burada özellikle vurgulamak istiyorum. Biz orada KKTC Cumhurbaşkanı'nın elini zayıflatacak herhangi bir adımın hiçbir zaman yanında olmayız, bunu da açıkça söyleyeyim'' dedi.

"Bırakalım, ak ile kara ortaya çıksın"

Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak tamamen yargı organının talimatlarıyla gerçekleşen bu operasyonların ardından bazı siyasi parti liderlerinin, sorumsuzca açıklamalar yaptığını ve yapmaya da devam ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

Bugün savcılarımız, hakimlerimiz, üzerlerinde hiç bir baskı ve tehdit hissetmeden, hiç bir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorlarsa, bu, bugünümüz ve geleceğimiz için de güven verici bir gelişmedir. Bundan kim, neden rahatsız olabilir? Bunu kim, neden engellemeye çalışabilir? Bakınız, ortada son derece vahim ve ağır iddialar var. Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden ithamlar var. Bu iddiaların peşine düşen, aydınlatmaya çalışan bir hukuk sistemimiz var. Bırakalım, yargı ve hukuk işlesin, ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak, istismar ederek, hakimleri, savcıları, yargıyı itham ederek, tehdit ederek hiç kimse bir yere varamaz. Bu süreci siyasetle, Hükümetle ilişkili göstermek, bu süreç üzerinden siyasi rant elde etme gayretine girmek son derece sorumsuzca bir yaklaşımdır. Hükümet olarak biz sorumluluğumuzun idrakindeyiz. Yargıya, biz sadece yardımcı oluruz. Yargının görevini asla üstlenmedik, üstlenemeyiz.''