Erdoğan'dan bedelli açıklaması

Bedelli askerlikle ilgi çalışmalarının devam ettiğini belirten Erdoğan,'İçeriğinde şu var, tarih şudur diyemeyiz' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bedelli askerlikle ilgili, "Yeni bir çalışma değil. Gönlümüzde yer alan bir an önce neticelendirmek" dedi.

Erdoğan iş gücü göçünün 50. yılı dolayısıyla düzenlenecek etkinliklere katılmak üzere Almanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, bedelli askerlikle ilgili olarak, "Yeni bir çalışma değil eski bir çalışma ama süreç itibarıyla 'şu gün olacak' diye bir şey yok. Bizim de tabii gönlümüzde yer alan bir an önce neticelendirip, tüm çerçevesini, içeriğini açıklamak suretiyle bu adımı atmaktır. Tahmini çerçevesi ne olacak, içeriği ne olacak bunun üzerindeki çalışmalarımızı Milli Savunma Bakanlığı vasıtasıyla yapmak suretiyle belli bir noktaya getirdikten sonra zaten açıklarız. Ama şu anda 'içeriğinde şu var, tarih şudur' dememiz yanlış olur. Netice alacağımızı umuyorum" dedi.

Bizde deprem vergileri yok

Erdoğan, "Deprem vergileri diye bir vergi bizde yok" dedi. Erdoğan, "Hedefimiz 8 ay gibi bir sürede Elazığ'da, Bingöl'de olduğu gibi kalıcı konutları bitirip, sahiplerine teslim etmek. Eğer borçlanma durumu  söz konusu olursa 20 yıl gibi bir vadeyle kendilerini konut sahibi yapacağız. Buralarda faiz uygulaması kesinlikle olmayacak" dedi.

Kayseri'yi artık yargıya bırak

Öte yandan partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, kendisine mektup gönderen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Sayın Kılıçdaroğlu, sen bu Kayseri meselesinde çok kötü çaktın. Sen Kayseri'yi artık yargıya bırak da 'yamyamları doyuramıyoruz' diyen kendi belediye başkanının ifadelerine bak" dedi.

Erdoğan, gerek Van depremi; gerek Çukurca'da 25 askerin şehadetiyle sonuçlanan saldırı nedeniyle Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının abartılı şekilde yapılmaması için Başbakanlık olarak bir genelge yayımladıklarını hatırlattı. Erdoğan, bu genelgenin ne ilk ne de tek olduğunu söyledi. Geçmişte de çeşitli afet dönemlerinde kutlamaların vakar ve ağırbaşlılık içinde yapılması, abartılı şenlik havası içinde yapılmaması noktasında kararlar alındığını belirten Erdoğan, 1999 yılında Marmara depreminin ardından DSP-MHP-ANAP Hükümeti'nin bir genelgeyle kutlamaları iptal ettiğini anlattı.

CHP o bildik refleksini gösterdi

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tabii milletin anlayışla karşıladığı bir karar, anamuhalefet partisi CHP'nin geleneksel istismarcı reaksiyonunu bir kez daha hayata geçirdi. Kendisini Cumhuriyet'in yegane sahibi, yegane bekçisi gören, CHP, 29 Ekim törenleriyle ilgili olarak o bildik refleksini gösterdi.

Cumhuriyet'in sahibi şu ya da bu değildir. Cumhuriyet, cumhurundur. Yani 74 milyonundur. 88 yıl boyunca nasıl ki sevinçleri hep birlikte yaşadıysak, hüzünleri de hep birlikte yaşadık. Hiç kimse meseleyi farklı yerlere, çekme gayretinin içine girmesin. Hiç kimse AK Parti'ye, AK Parti Hükümeti'ne Cumhuriyet dersi de vermeye kalkmasın. CHP, eğer değişmek iddiasında ise mevcut paranoyalarından sıyrılmak zorundadır. CHP, eğer değişim iddiasındaysa, eğer değişim arzusundaysa en başta genel başkanının üslubunu sorgulamak zorundadır."

Çaktığını hemen oracıkta ispat ettik

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine bir mektup gönderdiğini, bunu da basına verdiğini anlatan Erdoğan, "Sayın Başbakan diye başlayan, saygılarımla diye biten bir mektup... Ancak, bu iki ifadenin arasında mektubun kalan bölümü, bir Anamuhalefet Genel Başkanı'na yakışmayacak, edep ve adap sınırlarını zorlayan bir üslupla kaleme alınmış. Konu ne? Kayseri ile ilgili iddialar. Neymiş, oraya niye bir müfettiş göndermemişim, orayla ilgili niye inceleme başlatmamışım? Aynı şekilde yine Elazığ ile ilgili iddialar... Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış. CHP Genel Başkanı malzemesiz kaldıkça Kayseri, Elazığ iddialarına sarılıyor, oralardan bir çıkış yapmanın gayreti içine giriyor " dedi. Kılıçdaroğlu'nun TBMM Genel Kurulunda konuyu dile getirdiğinde, belgesi ve deliliyle iddiaların yalan olduğunu ortaya koyduklarını ifade eden Erdoğan, "CHP Genel Başkanı'nın bir kez daha yanıltıldığını, aldatıldığını, sınıfta kaldığını, yani çaktığını hemen oracıkta ispat ettik" diye konuştu.

Kongreden çıkmakla da lider olunmuyor

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın Kılıçdaroğlu; sen Kayseri'yi artık yargıya bırak da 'yamyamları doyuramıyoruz' diyen kendi belediye başkanının ifadelerine bak. Böyle bir genel başkanın CHP'ye yakışıp yakışmadığı CHP'nin bileceği bir iştir ama böyle bir anamuhalefet partisinin Türkiye'nin geldiği noktanın çok gerisinde kaldığı aşikardır. Zorla güzellik olmuyor. Başkan demekle başkan olmuyor. Kongreden çıkmakla da lider olunmuyor."

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na "biraz daha teferruatlı bir mektupla cevabını vereceğini" belirterek, bunun da bugün yarın kendisine ulaşacağını kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir