Erdoğan'ı sıralara vurarak alkışladılar
Başbakan Erdoğan'ın Pakistan gezisi ilginç görüntülere sahne oluyor. Pakistan halkının sevgi gösterileri yaptığı Erdoğan'ın resim ve posterleri sokaklarda asılı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Pakistan Parlamentosu'nda konuştu. Resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Pakistan'da övgüyle karşılanan Erdoğan'ın parlamento konuşması sırasında vekillerin sık sık masalara vurarak alkış tutuması ilginç anların yaşanmasına neden oldu.
Pakistan'daki Erdoğan sevgisi sadece Meclis'le de sınırlı değildi. Sokak ve caddeler de Erdoğan posterleriyle süslendi.
Pakistan Parlamentosu ve Senatosu'nun ortak oturumu, iki ülke milli marşlarının çalınması ile başladı. Daha sonra Kur'an-ı Kerim okundu. Pakistan Milli Meclisi Başkanı Fehmida Mirza'nın sunuş konuşmasının ardından kürsüye gelen Erdoğan, Pakistan siyasetine demokrasi mesajları verdi.
Erdoğan, parlamentoda yaptığı konuşmada, Pakistan'ın demokrasi geleneğine sahip örnek bir ülke olma yolunda ilerlediğini belirterek, "Pakistan'ın demokratik meşruiyet ve toplumsal mutabakat çerçevesinde yönetiliyor olması bölgemizde barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması ve refahın yayılması çabaları bakımından hayati önemdedir" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Demokrasilerde muhalefet de en az iktidar kadar önemlidir. Muhalefetin tek amacı iktidarı sınırsızca eleştirmek, onu iktidardan bir an önce uzaklaştırmak olamaz. Muhalefetin esas işlevi halkın yararına olan icraatlara destek olmak, yanlış yapılıyorsa doğrusunu söylemektir. Yapıcı bir muhalefet demokrasinin olmazsa olmazıdır" diye konuştu.
TSK ile Pakistan Silahlı Kuvvetleri arasındaki güçlü bağların, ikili ilişkilerin özel bir boyutunu oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, "Pakistan, terörle mücadelesinde yalnız değildir. Bu haklı mücadelenizde her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz" dedi.
Erdoğan şöyle devam etti: "Pakistan'la Türkiye bölgenin iki güçlü ülkesidir. Pakistan ve Türkiye olarak dayanışma içinde olacağız. Şu anda İslam dünyasında olanları görüyoruz, takip ediyoruz. Bütün bunlar güçlü bir İslam dünyası olursa, inanıyorum ki bunları da barışla çözme imkanımız olacaktır. Halkın talebi karşısında durulmaz. Pakistan halkı ne istiyorsa, ona saygı duymak size de saygıyı getirir."
Erdoğan'ın ardından ise Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani söz aldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni 2010'da ziyaret ederek konuşma yaptığını hatırlatan Gilani, Başbakan Erdoğan'ı yeniden misafir etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
Gilani, Erdoğan'a "Burada olduğunuz sürece bu parlamentonun başkanı sizsiniz" dedi.
Pakistan Başbakanı, "Sayın Erdoğan'ı dostlukla kucakladığımı ifade etmek isterim. Sel felaketinin ardından yapmış olduğu ziyaret ve vermiş olduğu destekten ötürü kendisine teşekkür ederim. Yaşasın Pakistan-Türkiye dostluğu!" diye konuştu.
Muhalefetten yemek boykotu
Pakistan ana muhalefet partisi ise Gilani’nin Erdoğan şerefine vereceği akşam yemeğini boykot edeceğini açıkladı. Boykotun amacı, Gilani’yi Erdoğan’ın önünde küçük düşürmek.
Navaz Şerif liderliğindeki Pakistan Müslüman Birliği – Navaz (PML-N) Basın Koordinatörü Asım Niyazi, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Partimizden hiç kimse yemeğe gitmeyecek. Çünkü biz Gilani’yi başbakan olarak tanımıyoruz” dedi.
PML-N’den üst düzey bir isim, muhalefetin buna karşın Erdoğan'ın konuştuğu parlamento oturuma katılacağını belirterek, “Erdoğan bizim şeref konuğumuz” diye konuşmuştu.
Gilani, İsviçreli yetkililerden Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari hakkında yolsuzluk davasını yeniden açmasını talep etmediği için, 26 Nisan’da Pakistan’ın görevdeyken hüküm giyen ilk başbakanı olmuştu.
Gilani, devlet başkanı Zerdari’nin dokunulmazlığı olduğunu belirterek, bu konudaki kararını savunmuştu.
PML-N, Gilani’nin istifasını talep ederek hükümlülüğünün başbakan olmasına engel olduğunu ifade etmiş ve erken seçimlere gidilmesini istemişti.
Zerdari hakkındaki suçlamalar 1990’lı yıllara dayanıyor. Zerdari ile eşi Benazir Butto’nun o dönemde İsviçre’deki banka hesaplarında 12 milyon dolar kara para akladığı iddia ediliyor. Çiftin bu kadar parayı gümrük denetleme anlaşmaları karşılığında aldığı rüşvetlerle sağladığı öne sürülüyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Arkasında halkın desteği olan bir parlementonun başaramayacağı bir şey yoktur. Millet iradesinden alınan güç millete hizmet için kullanılmalıdır. Türkiye'nin bugünkü ekonomik, siyasi performansının ardından kapsamlı hukuki ve ekonomik reformlar yatmaktadır.
İktidara halkın verdiği çok büyük sorumluluktur. Demokrasilerde muhalefet önemlidir. Muhalefetin tek amacı iktidarı eleştirmek olamaz. Muhalefetin amacı yanlış yapılıyorsa doğrusunu söylemektir.
Türkiye olarak tarih boyunca Pakistan'ı kardeş ülke, Pakistan halkını kardeşlerimiz bildik. Pakistan'ın acısını acımız, sevincini sevincimiz bildik.Bugün aramızdaki kardeşlik tarihi olayların pekiştirdiği kardeşliktir.
Biz burada kendimizi evimizde hissediyoruz. Kendimizi akrabalarımızın yuvasında hissediyoruz.Bu özel bağ bizlere ülkelermiz arasındaki ilişkileri her alanda güçlendirme sorumluluğu da yüklüyor.
Aramızdaki dayanışmanın emsali yoktur. Ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin ivme kazanması için elimizden geleni yapacağız.
Ticaretimizi 2 milyar dolara çıkartacağız. Eğitimde işbirliğini daha iyi seviyeye taşımalıyız. Pakistan'ın terör ile mücadelesini biliyoruz. Pakistan terörle mücadelesinde yanlız değildir. Terörün acısını yaşayan bir ülke olarak yanınızda olmaya devam edeceğiz. Biz bölgeye huzur ve istikrar gelmesi için her şeyi yapıyoruz.
Pakistan Afganistan'da yaptığı her katkıyı ilgi ile izliyoruz. Pakistan ve Türkiye bölgenin iki güçlü bölgesidir. Bölgesel ve küresel barışa katkı sağlayan ülkeleriz.
Dayanışma bizim kardeşliğimizin gereğidir.Bizi bağlayan bağ inananlar kardeştir ilkesidir.Bu lafla değil uygulamayla olacak. Uyulamayı birbirimize göstermek zorundayız.
Üzülerek söylüyorum İslam dünyasında olanları takip ediyoruz. Tunus'ta başlayan Suriye'de Yemen'de devam eden süreç... Güçlü İslam dünyası olursa bunları da barışla çözme imkanımız olacaktır. Burada ciddi sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Halkın iradesinin karşısında durulmaz. Halkın iradesini saygın hakim irade olarak görüyoruz.