ERG: 220 bin çocuk eğitimden yoksun

ERG tarafından hazırlanan rapora göre 6-13 yaş arası 220 binin üzerinde çocuğun, hala eğitim sistemine kayıtlı değil

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - "Eğitim Reformu Girişimi (ERG)" tarafından hazırlanan "Eğitim İzleme Raporu 2008" açıklandı.

Sabancı Üniversitesi Karaköy İletişim Merkezi'nde düzenlenen basın toplantında konuşan ERG Yürütme Kurulu üyesi ve Aydın Doğan Vakfı Genel Müdürü Candan Fetvacı, Türkiye'nin önde gelen vakıf, üniversite ve şirketlerinin sağlıklı makro eğitim politikaları oluşturulması için ERG bünyesinde birleştiğini hatırlattı.

"Nimet Çubukçu'nun, Cumhuriyet tarihimizin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı olarak göreve gelmesinden duyduğum memnuniyeti paylaşmak isterim" diyen Fetvacı, raporun bakanlığa yol gösterici bir doküman olacağını umduğunu da belirtti.

Raporda, iyi yönetişimin öneminin vurgulandığını ifade eden Fetvacı, rapora göre, orta ve uzun dönemde Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal kapasitesinin güçlenmesinin önemine işaret etti.

ERG Yürütme Kurulu üyesi ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu da eğitime ayrılan kaynağın önemine dikkati çekerek, Türkiye'de kamunun ve bireylerin eğitime harcadığı toplam paranın, Finlandiya'dan fazla olduğunu ancak paranın önemli bir kısmının eğitime değil, sınava yönelik harcandığını, yani dershanelere ve özel öğretmenlere verildiğini söyledi.

Rapora göre, eğitimde en sorunlu illerin başında İstanbul'un gelmesini de değerlendiren Terzioğlu, aslında Türkiye'deki tüm dersliklerin öğrenciler için yeterli olduğunu ancak göçle birlikte göç veren illerde okullar boşalırken, özellikle İstanbul'da derslik sıkıntısı yaşandığını belirtti.

Rapor

Sunuş yazısı ERG Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, ön sözü Kemal Derviş ve son sözü de Doç. Dr. Hasan Ersel tarafından kaleme alınan raporun sunumunu, ERG Koordinatör Yardımcısı Batuhan Aydagül yaptı.

Raporda, Milli Eğitim Bakanlığının performansa dayalı bütçe, stratejik plan, e-okul ve e-yatırım gibi politika araçlarını kullanmaya başlamasının sevindirici gelişmeler olduğuna dikkat çekilerek, ancak bunların durum tespiti yapacağı, sorunları çözmeyeceğine de işaret edildi.

İlköğretim kademesinde okula kayıt alanında önemli ölçüde gelişme sağlandığı belirtilen raporda, ancak 2008-2009 öğretim yılı itibarıyla 6-13 yaşlarında ve nüfus kaydı olan 220 binin üzerinde çocuğun, hala eğitim sistemine kayıtlı olmadığına dikkat çekildi.

Raporda, kayıt yaptırılmasına rağmen okula devam ve mezuniyette de ciddi sıkıntılar yaşandığı kaydedilerek, özellikle 4. sınıftan itibaren kız-erkek çocuk dengesinde kızlar aleyhine bozulma yaşandığı vurgulandı.

Ortaöğretimde kurumlar arasındaki eğitim kalitesi farklarının sınavları ön plana çıkardığına da işaret edilen raporda, bunun da ilköğretim öğrencileri üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği kaydedildi.

Ortaöğretime yeni bir bakış açısıyla bakılması gerektiği, genel lise ve meslek liseleri arasında esnek geçişin sağlanması gerektiğine vurgu yapılan raporda, okullar arasındaki kalite farklarının kapatılmasının da önemine işaret edildi.

Raporda ele alınan öncelikli öneriler ise şöyle:

"Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal kapasitesi ve insan kaynakları güçlendirilmeli. Eğitime kayıt ve devamda geliri sürekli olmayan, kırsal kesimde, kent çeperlerinde ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan çocuklara dikkat edilmeli. Okul öncesi eğitim, kaliteden ödün vermeden ve eşit olarak yaygınlaştırılmalı. Öğretmen politikaları gözden geçirilmeli ve özellikle öğretmenlerin entelektüel birikim, beceri ve yeterliliklerini geliştirecek yeni politika ve programlar oluşturulmalı. Ortaöğretime yeni bir paradigma üzerinden bakılmalı."

Sayılarla eğitim

Raporda yer alan "sayılarla eğitim" bölümünde de Türkiye'de nüfus dikkate alındığında eğitime kamunun kaynaklarının yetersiz olduğuna dikkat çekilerek, Türkiye'de ilköğretim ve okul öncesi eğitimde öğrenci başına yaklaşık bin 200 TL, genel orta öğretimde okuyan bir öğrenciye 2 bin TL, mesleki ve teknik ortaöğretimdekine 2 bin 600 TL ve yüksek öğretimde de bir öğrenciye 4 bin 400 TL harcandığı belirtildi.

15-19 yaş nüfusun yüzde 15'inin ilköğretim diploması sahibi olmadığına da vurgu yapılan raporda, bu yaş grubunda kızların oranının yüzde 21 olduğu kaydedildi.

İlköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısının 2008-2009'da 32 olduğu, ancak bölgeler arasında eşitsizliklerin var olduğu ifade edilen raporda, buna göre, Batı Karadeniz'de derslik başına 24 öğrenci düşerken, bu sayının Güneydoğu Anadolu'da 44, İstanbul'da ise 49 olduğu vurgulandı.

Rapora göre, ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısının 30'a çekilmesi için 55-60 bin yeni dersliğe ihtiyaç olduğu vurgulandı.

Raporda, Türkiye genelinde 23 öğrenciye bir bilgisayar düştüğü de belirtildi. Kilis'te 4, Düzce'de 6, Gaziantep'te 43, Batman'da ise 49 öğrenciye bir bilgisayar düştüğü kaydedildi.