Ergenekon'da gözaltı sayısı 26'ya çıktı
Operasyonda 3 ruhsatsız silah ele geçirilerek, inceleme için çeşitli dokümanlar ile bilgisayarlara el konuldu
KONYA - Ergenekon soruşturması kapsamında Konya merkezli düzenlenen operasyonda gözaltına alınanların sayısın 26'ya yükseldi.
Konya Emniyet Müdürlüğü'nün düzenlediği operasyon kapsamında Konya'da 13, İstanbul'da 5, Kocaeli'de 6, Mersin ve Elazığ'da birer kişinin gözaltına alındığı belirtildi Diğer illerde gözaltına alınan şüphelilerin Konya'da sorgulanacağı bildirildi. Gözaltına alınanlar arasında Milli Çözüm Dergisi çalışanlarının da bulunduğu ifade edildi. Operasyon kapsamında Milli Çözüm Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akgül'ün Elazığ'da gözaltına alındığı ve Konya'ya getirildiği öğrenildi. Polis yetkilileri, operasyonun hazırlık aşamasının 1,5 yıl sürdüğünü belirtti. Operasyonlar kapsamında 3 ruhsatsız silah ele geçirildiği, inceleme için çeşitli dokümanlar ile bilgisayarlara el konulduğu bildirildi.
İP'den yazılı açıklama
Öte yandan İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, "Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen operasyonların Türkiye'yi savunan, Amerikan emperyalizminin saldırganlığına direnen tüm yurttaşları hedef aldığını" ileri sürdü. Cengiz, yaptığı yazılı açıklamada, İP Merkez Karar Kurulu üyesi Prof. Dr. Uçkun Geray, İşçi Partisi yöneticileri Yusuf Buldu ve Nuran Gökdemir'in göz altına alındığını hatırlattı. "Soruşturma aşamalarının, AKP kapatma davasıyla eş zamanlı yürütülmesinin anlamlı olduğunu" ifade eden Cengiz, şunları kaydetti:
"Bir kez daha görülmüştür ki, bu operasyon Türkiye'yi savunan, Amerikan emperyalizminin saldırganlığına direnen tüm yurttaşları hedef almaktadır. Artık iyice anlaşılmıştır ki, sadece İşçi Partisi değil, sadece Türk Ordusu değil, Amerika'nın ve Türkiye'deki işbirlikçilerinin denetimi altında olmayan herkes hedeftir."
Mehmet Cengiz, soruşturma kapsamında gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi.
İP, iddianamenin başsavcılığa iadesini istedi
Başvuruyu yaptıktan sonra İşçi Partisi (İP) İstanbul İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında avukatlar adına hazırlanan yazılı açıklamayı okuyan Ayşegül Şimşek, müvekkiller hakkındaki isnatlara dayanak gösterilen CD'ler, bilgisayar kayıtları ve diğer kanıtların usule aykırı olarak temin edildiğini, bu nedenle delil sayılamayacakları için iddianamenin reddedilmesi gerektiğini savundu.
5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu'nun kimi şahıslara menfaat sağlama ve sabıkalı kişilerin geçmişini ve kimliğini gizleme amacı taşıdığını, Anayasa'ya ve CMK'ya aykırı olduğunu ifade kaydeden Şimşek, ayrıca bu yasanın yürürlüğe girdiği 5 Temmuz tarihinden önce ifadeleri alınmış gizli tanıkların bu yasa ile getirilen düzenlemelerden yararlanamayacağı tanıklara bildirilmemişse söylediklerinin de deliller arasında gösterilemeyeceğini söyledi.
"Suçlama konusu yapılmak istenmesi yasalara aykırı"
Şahin, daha önce yargılama konusu olmuş, bir bölümü Yargıtay aşamasında bulunan davalara konu eylemlerin iddianamede suçlama konusu yapılmak istenmesinin de yasalara aykırı olduğunu savundu. "Ergenekon" soruşturmasındaki yargılama konusu eylemlerin ağırlıklı şekilde Ankara'da yürütüldüğünün anlaşıldığını, bu nedenle iddianamenin İstanbul yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanması ve Ankara Ağır Ceza Mahkemesine sunulması gerektiğini ileri süren Şahin, yetkisiz bir mahkemeye sunulan iddianamenin iadesinin zorunluluk olduğunu ifade etti. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2455 sayfalık iddianame ve 441 klasörden oluşan belgeyle adil bir yargılama yapılamaz. İddianameler, CMK'nın 170'inci maddesinde belirtilen hususları içeren özlü metinler olmak zorundadır. CMK hükümleri gereğince mahkememiz 15 gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeleri inceledikten sonra ret veya kabul cevabı verecektir. 15 günlük süre sonunda iade edilmediği takdirde iddianame kabul edilmiş sayılacaktır. İddianameyi, CMK'nın 170/2 hükmüne aykırı olarak savcı sıfatı ve yetkisine sahip olmayan 34 kişilik emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatı memurları ile birlikte düzenleyen savcıların 13 ayda hazırladıkları iddianame ve klasörlerin 15 gün içerisinde okunması ve değerlendirilmesi, insan gücünün ötesinde bir güç gerektirmektedir. Belirtilen nedenlerle CMK'nın 170'inci maddesinde öngörülen unsurları taşımayan iddianamenin CMK'nın 174'üncü maddesi uyarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmesini talep ettik."