Ergenekon'da hesabı görülen Türk milletidir

MHP Lideri Bahçeli, ‘Ergenekon’ davası Cumhuriyet tarihinin en büyük hesaplaşmasıdır. Hesabı görülen Türkiye’dir, Türk milletidir, hesabı kesilen TSK’dır" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Balyoz Davası’ndan tutuklu yargılanan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı Sincan Cezaevi’nde ziyaretinin ardından basın toplantısı düzenledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon Davasına ilişkin verdiği kararı değerlendiren Bahçeli, TSK’da görev almış, kurumun zirvesine tırmanmış isimlerin terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmasının hazin verici olduğunu söyledi.

Bahçeli, “TSK’nın terör örgütüyle eşdeğer görülmesi, şerefli isminin terörizmle bir anılması ve bu Peygamber Ocağı’na terörist yetiştiren çete muamelesi yapılması en nazik ifadeyle müfterilik olarak damgalanacaktır. Şüphesiz AKP hükümeti ve tüm hücrelerine kadar zehirlediği adalet müessesesi tescilli ve kanlı asıl teröristbaşını aklama derdine düşerken, Genelkurmay Başkanlığı yapan saygın isimlere terör örgütü çamuru sıçratması ve örgüt yöneticiliği iftirasını reva görmesi ahlaksızlıktır. Türk milleti bu rezil tezgahı inanıyorum ki bağışlamayacak ve kimsenin de yanına bırakmayacaktır. Anlaşılan Nemrut Mustafa Paşa Divanı deyim yerindeyse on yıllar sonra tekrar harekete geçmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Adalete bağlığın, toplumsal işbirliğinin ve sosyal ahengin derin ve tedavisi güç bir yara aldığını savunan Devlet Bahçeli, mahkeme heyetinin, özellikle ağırlaştırılmış müebbet ceza verme konusunda çok bonkör davrandığını ifade etti.

Hukuk saygıyı hak etmeli

Yargılananlar arasında bulunan 3 kişiye iki kez olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye ağırlaştırılmış müebbet ve 9’nu da müebbet ceza verildiğini anımsatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“Hukukun kararlarına saygı duymak hepimizin uyması gereken başlıca kuraldır. Ancak hukuk her şeyden önce saygıyı ve riayeti de hak etmelidir. Tarafsızlığı kalmamış, objektifliği tarumar olmuş bir hukuk anlayışına saygı duymak ve kararlarını vicdanlarda onaylamak hiç şüphesiz akla ve mantığa aykırıdır. Yandaşlar verilen uçuk ve kaçık cezalara sevinmiş ve neredeyse bayram etmişlerdir. AKP hükümetinin ise bir tek havalara uçmadığı, şenlik düzenlemediği kalmıştır. Hükümet sözcüsü Başbakan Yardımcısı alay eder gibi, ‘herkese geçmiş olsun’ diyerek yargının kararına saygı duyulması gerektiğinden bahsetmiştir.

Evet, doğrudur, Ergenekon Davası Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşmasının adıdır. Çünkü; hesabı görülen Türkiye’dir, hesabı görülen Türk milletidir, hesabı kesilen Türk Silahlı Kuvvetleri’dir, hesaplaşılan, hesaba çekilen ve hesap sorulan vesayet, statüko, darbe kılıfıyla Türkiye’nin temel ve milli kurumlarıdır.”

Mahkemeler AK Parti’nin arka bahçesi haline getirilmek istendi

AK Parti’yi küresel ve bölgesel projeler gereğince Türk Silahlı Kuvvetleri’ne operasyon yapmak, hukuku baltalamak ve Türkiye’nin kanına girmekle suçlayan MHP Lideri, “Başbuğ, tıpkı İmralı canisi gibi müebbet ceza aldığına göre, şerefle şerefsizlik, şeytanla melek, caniyle kahraman nasıl, ama nasıl ayrıştırılacaktır” sorusunu yöneltti.

Milleti bir arada tutan hukuk ve adaletin linç edildiğini savunan Bahçeli, askeri darbe dönemlerinden sonra, sivil nitelikli bir darbeyle karşı karşıya olunduğunu ifade etti.

Kimsenin kimseye güveni ve hoşgörüsünün kalmadığını iddia eden Bahçeli, “Mahkemeler AKP’nin arka bahçesi haline getirilmek istenmiştir. Başbakan Erdoğan çete mantığıyla devlet ve hükümet yönetmektedir. Hoşuna gitmeyen, aklına yatmayan, kafasının bozulduğu, hareketlerini tasvip etmediği, eleştirilerinden bunaldığı, tipini sevmediği, sesini beğenmediği, siyasi tercihini benimsemediği kim varsa tuzaklar kurmakta, ya darbeci ya da demokrasi karşıtı olarak lanse etmektedir” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Balyoz Darbe Planı davası kapsamında tutuklu olan Engin Alan’a yönelik sözlerini anımsatan Bahçeli, “Bu ifadeler, adaletin canını alan, kişisel öfke ve kızgınlıklardan dolayı ömürlerini Türk milletine adayanların hayatını zindana çeviren karanlık emellerin suçüstü halidir.

Başbakan Erdoğan Sayın Alan’a bedel ödetmek, birlikte görev yaptığı Başbuğ’a haddini bildirmek için darbe davalarını paravan olarak kullanmış ve tüm hatlarıyla da saldırmıştır.
Böylesi bir hukuk zihniyeti, böylesi intikamcı bir bakış, böylesi ilkel bir tavır demokrasiyle bağdaşmadığı gibi, inançlarımızın hiçbir yerinde de yoktur” dedi.