Eski okul Libya

Dr. Mustafa AŞULA / Em. Büyükelçi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren bir beyanatında, Libya'nın Türk girişimcileri için bir okul olduğundan bahsediyor. Bunun çok doğru ve yerinde bir tespit olduğunu kabul etmeliyiz.

70'li yılların başlarından itibaren yurtdışına açılmak ihtiyacını hisseden taahhüt sektörümüz, ilk ve başarılı deneyimlerini önce Libya'da sergiledi. Ancak gerekli ortamı da Libya hazırladı. Bunda başlıca iki temel factör rol oynamıştır. Birincisi, 3 milyon nüfusa karşın 22 milyar dolarlık petrol geliri olan Libya'da Albay Kaddafi'nin liderliğindeki devrimci rejimin, yılların ihmalini süratle ortadan kaldırmanın yolunu imarda, inşaatta ve fiziki kalkınmada görmüş olması, ikincisi de, ayni rejimin Batı'ya karşı olan geleneksel güvensizliğinin yerine, tarih ve kültür olarak sorunsuz 350 sene kadar birlikte yaşanılan Türklüğü koymak istemesidir.

Müteahhitlerimiz Libya'nın sunduğu bu fırsatı çok değişik şekilde değerlendirmişlerdir. Finans, makine parkı ve insan kaynakları bakımından gelişmiş olan ve büyük sayılan firmalarımız, mukavele koşullarına ve Libya'da geçerli kurallara uygun olarak, üstlendikleri projeleri zamanında tamamlamış ve Libya Devrimi için, halka hizmet açısından, övünç vesilesi olmuşlardır. Çok genç yaşta sayılacak mühendislerimiz, milyon dolarlarla ifade edilen belgelere cesaretle imza atmış, sermaye, emek ve yönetimi sahrada birlikte dirayetle değerlendirerek, göz kamaştırıcı eserler ortaya çıkarmışlar ve bu deneyim ve hüviyetleriyle, daha sonraki yıllarda Türk müteahhitliğini sırasiyle, Ortadoğu'ya, Kuzey Afrika'ya, Rusya'ya, Orta Asya'ya ve Batı Avrupaya taşımışlardır.

Şimdilerde yurtdışı müteahhitliğimiz basında, özellikle gazetemiz DÜNYA'da manşette; (ENR) dergisinin yayınladığı 'Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi' listesinde bu defa Amerika'yı da geride bırakarak, Çin'in ardından, 31 firma ile ikinci sıraya yükselmiş bulunmaktadırlar. TMB Başkanı Eren, herhalde bu başarının arka planını irdelerken, Libya'nın okul olduğunu, kadirşinas bir anlayışla hatırlamış olsa gerek.

Araya giren uzun ambargo yılları filhakika Libya pazarındaki olanakları epeyce sınırlamıştı. Ancak halen bu dönem çoktan gerilerde kalmış, Libya, eldeki petrol gelirleriyle hemen her alanda imara, kalınan yerden yeniden başlamıştır. Bu başlangıcın çok önemli bir itici güce sahip olduğunu da görüyoruz. 1 Eylül Libya Devrimi'nin 40'ıncı yıldönümünün idrak edildiği bugünlerde, coşku sadece Trablus'ta Albay Kaddafi'nin bizzat nezaret ettiği olağanüstü kutlama ve şenliklerle sınırlı kalmayacak, basında yayınlanan haberlere bakılırsa, 40'ıncı yılda 20 milyar ve beş yıl içinde de, yaklaşık 180 milyar dolarlık alt ve üstyapı yatırımlarına yer verilecektir. Bunun, girişimcilerimiz için müstesna fırsatlar silsilesi oluşturacağına şüphe yoktur. Beyanı şartla ki, bir kısım firmalarımızın önünde hâlâ çözüm bekleyen bazı talihsiz 'Libya dosyaları'ndaki olumsuzluklar tekrarlanmasın, şeffaf ve yasal mukavele kuralları içinde kalınmasına özen gösterilsin ve hükümet de, girişimcilerimizi, ihtiyaç duyacakları hemen her alanda desteklesin.