Fas'la 3 bin tekne için pazarlık mayısta
Üç bin teknelik balıkçı filosunu yenilemeye hazırlanan Fas, mayısta pazarlık için Türkiye'ye geliyor. Fas'ı Afrika'nın anahtarı olarak gören sektör, ilk gemileri yaptıktan sonra diğer Afrika ülkelerinden de siparişler yağacağı görüşünde.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Aysel YÜCEL
İSTANBUL - Kriz sonrası siparişleri büyük oranda azalan ve yıllar sonra dış ticarette açık veren gemi inşada yeni umut Afrika pazarı. Türk tersaneleri kıtaya Fas'tan girmeyi planlıyor. 500 milyon euroluk devlet teşviğiyle Fas'ın üç bin tekneden oluşan balıkçı filosunu yenilemek için kolları sıvayan gemi inşacılar, önümüzdeki haftalarda Fas'tan gelecek bir ticaret heyetini ağırlayacak. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği (GYİB) Başkanı Başaran Bayrak, "Bu projeden çok umutluyuz, peşini bırakmıyoruz. Sektörün can suyu olacak bu proje bize diğer Afrika ülkelerin kapılarını açacak" dedi. Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Başkanı Murat Kıran ise, "Bu teknelerin Türk tersanelerinde inşa edilmesi, ekonomik krizin olumsuz etkilerini ağır bir şekilde hisseden gemi inşa sanayisine olumlu katkı sağlayacak" dedi. Oruç Reis Denizcilik Kulübü de (ODEK) projeyi destekliyor.
Geçtiğimiz aylarda Ekonomi Bakanlığı'nın desteği ile Fas'a ziyarette bulunan GYİB, GİSBİR ve ODEK temsilcileri Fas'ın balıkçı filosunu yenilemeye talip olduğunu açıklamıştı. Fas'ın balıkçı filosunda yaklaşık üç bin tekne bulunuyor. Çoğunluğu çok eski teknelerden oluşan filonun yenilenmesi için Fas hükümeti 500 milyon euroluk bütçe ayırdı. Proje kapsamında ilk etapta 150 teknenin yenilenmesi planlanıyor. GYİB Başkanı Bayrak, geçtiğimiz hafta Fas'la görüşme yaptıklarını, kesin tarihi belli olmamakla birlikte mayıs ayında Fas'tan bir heyetin Türkiye'ye gelmeyi planladığını belirtti.
Türk tersanelerini gezecekler
Fas ile sürekli temas halinde olduklarını ifade eden Bayrak, "Bu konuda çok sıkı çalışıyoruz. Bu heyetin Türkiye'ye gelmesini son derece önemsiyoruz ve bu nedenle peşlerini bırakmıyoruz" dedi. Fas heyetinin Türk tersanelerini görmesi ve yüz yüze görüşmelerin yapılmasıyla projenin alınmasının kolaylaşacağını kaydeden Bayrak, özellikle bu sektörde sözü geçen 5-6 temsilciyi buraya getirmeye çalıştıklarını söyledi. Projeden çok umutlu olduklarını ve bu gemilerin Türk tersanelerinde yapılacağına inandıklarını kaydeden Bayrak, "Önemli olan bir iki geminin inşasını üstlenmek. Ben inanıyorum ki, onlara bir gemi yaptıktan sonra gerisi gelecek ve kalan gemileri de bize yaptırmak isteyecekler. Hatta balıkçı teknesi dışında Fas'tan römorkör, askeri gemi gibi farklı tipte gemi siparişi de almaya başlayabiliriz" dedi.
Finansman için çözüm gerekiyor
Afrika ülkelerinin Türk gemi inşa sanayisini tanıdığını ve birlikte çalışmaya istekli olduğunu belirten GİSBİR Başkanı Murat Kıran, en büyük sıkıntının finansman bulmak konusunda olduğunu dile getirdi. Kıran, "Ekonomisi henüz gelişmemiş olan bu ülkeler gemi inşa projelerinde finansman bulmakta zorlanıyor. Finansmanda uygun koşullar sağlanırsa Afrika'da bu tür projeler yaygınlaşır" dedi.
GYİB Başkanı Bayrak da Türkiye'nin desteği ile Fas'taki bu proje için finansman desteği sağlamasının süreci hızlandıracağını kaydetti. Bayrak, "Fas ile karşılıklı finansman yapısı geliştirilebilir. Bu bizi aşan, hükümetlerin karşılıklı anlaşmalarıyla mümkün olabilecek bir durum. Mesela oradan alacağımız bir ürünle bu tür bir destek sağlanabilir. Ya da ‘barter' şeklinde bir ticaret anlaşması yapılabilir. Balıkçılık sektörü orada tarım bakanlığına bağlı olduğu için en azından buradan bir bakanımız oraya gidebilirse ve ilgili bakanla görüşebilirse bizim için daha verimli olur" açıklamasını yaptı.
‘Tersanelere can suyu sağlayacak'
Projenin başlamasının özellikle iş sıkıntısı çeken irili ufaklı küçük tersanelere katkısı olacağına dikkat çeken Bayrak, "Tersanelerimiz arasında yatırımını tamamlamamış ya da yarı tamamlamış olan birçok işletme var. Krizden sonra iş bulamayarak kapanma noktasına gelen tersaneler var. Proje özellikle bu tersanelerimiz için can suyu olacak diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Fas'ın aynı zamanda Afrika'ya açılmanın anahtarı da olacağını vurgulayan Bayrak, "Fas'ı Afrika için bir sıçrama tahtası olarak görüyorum. Fas'tan sonra oradan aşağıya doğru Senegal'e, Moritanya'ya ve diğer Afrika ülkelerine inebiliriz. Oralarda da bu tarz projeler var. Fas bir örnek teşkil ederse ve oralara da açılma fırsatı bulabiliriz. Hatta Cezayir'e Libya'ya açılabiliriz. Sadece balıkçı gemileri de değil, henüz yeni gelişmekte olan bu pazarlarda birçok farklı gemi projesini alarak, tersanelerimize yeniden hareket kazandırabiliriz dedi.
‘Angola ile görüşme halindeyiz'
Türk tersanelerinin Avrupa pazarında şansının kalmadığını, bu nedenle alternatif pazarlara yoğunlaşması gerektiğini belirten Bayrak, Afrika pazarında arayışlarını sürdürdüklerini anlattı. Son olarak ülkenin ihtiyacı olan gemi projeleri için üngola ile temaslarda bulunduklarını açıklayan Bayrak, "Bu pazar da oldukça bakir. Burada da şansımız olabilir" dedi.
Siparişler düştü dış ticaret sekiz yıl sonra açık verdi
Siparişler düştü dış ticaret sekiz yıl sonra açık verdi
Gemi sanayindeki sipariş kaybı, sektörün dış ticaretine de yansıdı. Yıllardır ihracatı, ithalatı fazlasıyla karşılayan sektörde yine 2003 öncesine dönüldü. Sekiz yıl aradan sonra 2011'de tekrar açık veren sektör 2012'yi de açıkla kapattı. Bu yılın da, siparişlerde kayıp devam ettiği için açıkla kapanması bekleniyor.
Büyük oyuncuların yanı sıra son yıllarda sektöre hızlı giriş yapan Ciner ve Densa gibi grupların gemi siparişlerini Uzakdoğu'ya vermesi de dış ticaret açığında etkili oldu. Türkiye'ye gelen gemi siparişleri durdurdu ancak Türk armatörlerin, Uzakdoğu'ya verdiği siparişler ötelense de iptal edilemedi. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, krizin etkisiyle Türk armatörlerin Uzakdoğu'ya verdiği siparişlerin oldukça azaldığını, bu nedenle önümüzdeki yıllarda ihracat ve ithalat arasındaki açığın azalacağını söyledi. Bayrak, Türk tersanelerinin yeni projeleri ülkeye çekmesi, yeni pazarlara açılması ve devletin de sektöre desteğini artırması durumunda yeniden ihracat rakamlarını ithalatın üzerine çıkarabileceklerini aktardı.
Gemi inşa sanayi dış ticareti 1990'lı yıllar boyunca sürekli açık verdi. İhracatın ithalatı karşılama oranı, 1994, 95 ve 96 yıllarında yüzde 20'nin altındaydı. 1995'te yüzde 12'yle en düşük seviyelere inmişti. Ancak 2003 itibariyle sektör toparlanmaya başladı ve o yıl 440.5 milyon dolarlık ihracatla, 167 milyon dolarlık ithalatı neredeyse üçe katladı ve ilk kez fazla vermiş oldu. Dış ticaretindeki parlak dönem de başladı. Gemi sanayindeki sipariş patlaması, yat sektörünün dünyada marka haline gelmesi sektörün ihracatını da destekledi. Tersanelerin yıllara göre sipariş defterleri izlendiğinde sipariş patlamasının, dış ticaret patlaması olarak yansıdığı görülüyor. 2003 yılında sadece 53 sipariş varken sektör de dış ticarette açık veriyordu. Siparişler 2006'da, 2007'de patladı ve 2008'de 260 siparişle zirve yaptı. 2009'da 254 sipariş vardı.
İthalatın 4 katı ihracat vardı
Bu gelişmelere paralel olarak 2005 yılında sektör ilk kez ihracatta 1 milyar dolar sınırını aştı, 1 milyar 251 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. 2006 yılında sektör ihracatı 1.4 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 440'a çıkarak rekor kırdı. 2007'de sektör 1.8 milyar dolar ihracat yaptı. 2008'de ihracat 2 milyar dolar sınırını geçti, 2 milyar 647 milyon dolara çıktı. Gerek Türkiye'nin toplam dış ticaretinde, gerekse birçok sektörde ithalat karşılanamazken gemi sanayide ihracatın ithalatı dörde katladığı yıllar oldu.
2009'da global kriz nedeniyle dünya çapında sipariş iptallerinin olduğu dönemde Türkiye'de de sektörde sipariş kayıpları başladı. 2010 yılına kadar ihracatın ithalatı karşıma oranı yüzde 100'ün altına inmezken 2010 yılı sektörde kötü gidişin sinyalini verdi. 2011 yılında ihracat 1 milyar 271 milyon dolara indi. 2012'de daha da düşerek 812 milyon dolara geriledi. Böylece 2011 ve 2012'de sektörde ihracatın ithalatı karşılama oranları da yüzde 100'ün altına inerek yüzde 84 seviyelerinde gerçekleşti.
Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de tersanelerin sipariş defterlerinde Eylül 2012 itibariyle 82 sipariş kaydı vardı. 2011'de bu rakam 95, 2010'da ise 162'ydi. 2012 rakamının düşüklüğü, 2013 ihracatının da çok iyi gitmediğini gösteriyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın rakamlarına göre 2012 ocak şubat ayları ihracatı 150 milyon dolar. Bu yıl ocak – şubat aylarında 205 milyon dolar olmuş. İhracat artmış ancak ithalat da aynı dönemde 416 milyon dolar olmuş. İthalat, ihracatın iki katından fazla.