FATCA düzenlemeleri ve Türkiye
Prof. Dr. Necdet SAĞLAM / Anadolu Üniversitesi İİBF
Amerika’da 18 Mart 2010 tarihinde Foreign Account Tax Compliance Act yani FATCA (yabancı hesaplar vergi uyum yasası) kanunları da yasalaştırılmış ve düzenleme ile uygulama başlama tarihi 6 ay ertelenmiştir. Bu yasayla diğer ülkelerde yatırım hesabı bulunan Amerikalıların yabancı finansal kuruluşlarda bulundurdukları hesapların Amerikan Gelir İdaresi’ne (İRS) rapor edilme zorunluluğu getirilmektedir. Bu yasanın esas amacı Amerikalıların uluslararası çapta vergi kaçırma faaliyetlerini engellemektir. Burada esas amaç ABD’deki vergi yükümlülüklerinin ağırlığı, bazı Amerikalıların diğer ülkelere yönelmesine ve sonuç olarak da ABD’nin vergi gelirlerinin azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Amerikalıların ve ABD’de kurulu işletmelerin diğer ülkelerdeki gelirlerini vergilendirmektir. IMF, Dünya Bankası ve Uluslararası Ödemeler Bankası raporlarına göre vergi cennetlerinde tutulan paranın miktarı 21 trilyon dolar olarak tahmin edilmektedir. Ancak bu büyük kurumların raporlarına rağmen söz konusu miktarın 32 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Dünya bu hesaplarda yaklaşık 100 bin kişinin parası yatmaktadır.
FATCA kanunlarına göre, yabancı finansal kuruluşların Amerikan kişileri veya bu kişilerin belirli bir oranda sahip oldukları yabancı şirketlere ait finansal hesaplara ilişkin bilgilerin doğrudan IRS’e bildirimi yükümlülüğü getirilmektedir. FATCA Amerikanlıların sahip oldukları yabancı finansal varlıkların (50 bin doların üstünde), bu kişiler tarafından IRS’e bildirimi ve Amerikanlıların veya bu kişilerin belirli bir oranın üzerinde sahip oldukları yabancı şirketlerin sahip oldukları finansal hesapların, Amerika dışı finansal kurumlar tarafından IRS’e doğrudan bildirimini düzenlemektedir.
Bu düzeleme kapsamlı, geniş ve bağlayıcı ve hatta o kadar kapsayıcı ki Amerikan vatandaşı olmayanlara yapılan ödemelerin dahi ABD’ye raporlanmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda da konu Türkiye’deki bankaları, yatırım fonlarını ve ilgili kurumları yakından ilgilendirmektedir. 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte, yabancı şirketlere ilişkin bilgileri İRS'e bildirmeyen ve İRS tarafından yabancı şirket sahibi olduğu belirlenen Amerikan kişileri çok yüksek ceza (10 bin dolar) ve faizlere maruz kalacaktır. Yabancı finansal varlıklardan elde edilen gelirlerin beyan edilmemesi halinde ise %40 ek ceza belirlenmiştir.
FATCA’ya göre Amerika dışındaki finans kurumlarının raporlama yükümlülükleri için bir takvim belirlenmiştir. 2013 ve 2014 dönemine ilişkin olup 2014 ve 2015’de yapılacak FATCA raporlamalarında sadece isim, adres, ABD vergi kimlik numarası, hesap numarası ve hesap cetveli (ABD banka hesaplarına göre), ve 2015 yılına ilişkin 2016 yılındaki raporda yukarıda bahse konu edilen bilgilere ek olarak ABD hesabı ile ilişkilendirilen tüm gelirler de rapor edilecektir. 2016 yılına ilişkin 2017 yılında yapılan raporlama ise kapsamlı raporlama olarak menkul kıymet işlemlerinden elde edilen brüt gelirlere ilişkin bilgileri içerecektir. Stopaja tabi ödemeler rejimi 2 adımda olacaktır. 30 Haziran 2014’den başlamak üzere yabancı finans kurumlarından stopaja tabi olan ödemelerden stopaj kesintisi yapması talep edilecektir. Ayrıca FATCA raporlaması yapmayan Amerika dışı finansal kurumlarla yapılan işlemlerin yıllık toplamı da 2015 ve 2016 yıllarında raporlanacaktır. 1 Ocak 2017’den erken olmamak üzere FATCA raporlamasının kapsamı stopaja tabi olmayan ödemeleri de kapsayacak şekilde genişletilmektedir.
Amerika dışındaki finans kurumların veya ülkelerin IRS ile 2013- 2014’de özel bir anlaşma yapması gerekmektedir. Bu anlaşmayı yapan kurumların; hesap sahiplerinin Amerikan kişisi olup olmadığının anlaşılması amacıyla bir durum tespiti yapılmasını taahhüt etmek; hesap sahiplerinden, Amerikan kişisi olan bireyleri ve Amerikan kişilerinin belirli bir oranın üzerinde sahip oldukları şirketleri yıllık olarak IRS’e bildirmek; kişilerin Amerikan kaynaklı gelirlerinden %30 stopaj vergisi kesmek ve IRS’e ödemek zorundadır.
FATCA uygulamasını yürürlüğe koyacak olan ülkelerde Amerikan Hazinesi ve IRS ilgili ülkelerin hükümetleri ile alternatif öneriler üzerinde çalışacaktır. Şuan birçok Avrupa ülkesi ABD ile FATCA anlaşması imzalamış ve Avrupa Birliği’ de kendi FATCA’sını hazırlamaktadır. Dünya’da birçok ülke FATCA konusunda çalışmalar yaparken birçok kuruluşta gönüllü olarak FATCA kapsamına girmektedir. Yukarıda kurallara uyumun sağlanması amacıyla Türkiye’deki bankaların, yatırım fonları ve ortakları gibi ilgili kurumların (BDDK, SPK, Hazine, Maliye) yeni kontrol düzenlemeleri ve süreçleri geliştirmesi gerekebilecektir. Ayrıca, bankaların bilgi sistemleri; hesap açılış, müşteri bilgileri vb. süreçlerini de gözden geçirmesi, bu konuda eğitimlerin yapılması ve gerekli hazırlıkların yapılması gerekmektedir.