Faturasız mal bulundurana KDV cezası
Yılmaz SEZER / YMMGüncel&Laviale TürkiyeYönetim Kurulu Başkanı
Vergi kanunlarımızda çeşitli yaptırımlar bulunmasına rağmen, mal ve hizmet satışlarında belge düzenlenmemesi olayına sıkça rastlanılmaktadır. Bu durum ise mal ve hizmet piyasalarında belgesiz mal ve hizmet dolaşımının önlenebilmesi bakımından etkili ve caydırıcı yaptırımlara ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.
Vergi İdaresi belgesiz satışların önlenmesine yönelik olarak çeşitli tedbirler almakta ve bazı yeni müesseseler getirmektedir. Bu amaca yönelik olarak getirilen uygulamalardan birisi de, belgesiz mal ya da hizmet bulundurdukları tespit edilenlerin, bu mal ve hizmetlere ait KDV’yi cezalı olarak ödemekle sorumlu tutulmalarıdır.
Faturasız mal bulunduran veya faturasız hizmet satın alan mükelleflerin KDV sorumluluğu ile ilgili düzenleme KDV Kanunu’nun 9/2. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddeye göre, fiili ya da kaydi envanter sırasında faturasız mal bulundurulduğu veya faturasız hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan KDV, vergi ziyaı cezası ile birlikte faturasız mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleflerden aranılmaktadır. Mükellefler bu şekilde tarh edilen KDV’yi ödemeyi yaptıkları dönemde indirim konusu yapabileceklerdir. Ancak kesilen cezasının indirim konusu yapılması söz konusu değildir.
Faturasız mal bulunduran veya faturasız hizmet satın alan mükelleflerin, bu mal ve hizmetlerin KDV’sinden sorumlu tutulabilmesi için, bazı şartlar aranılmaktadır. Aşağıda belirtilen söz konusu şartlar gerçekleşmeden, mükelleflerin KDV’den sorumlu tutulmaları mümkün bulunmamaktadır.
1- Faturasız mal bulundurulduğu veya hizmet satın alındığının fiili yada kaydi envanter yöntemleriyle tespit edilerek vergi inceleme raporuna bağlanması gerektiği
KDV Kanunu’nun 9/2. maddesine göre, faturasız mal bulundurulduğu ya da hizmet satın alındığının mutlak suretle mükellefler hakkında yapılacak fiili ya da kaydi envanter ile tespit edilmesi ve buna bağlı olarak vergi inceleme raporu düzenlenmesi gerekmektedir. Böyle bir tespit yapılmadan, faturasız mal bulunduranların veya hizmet satın alanların, bu malların KDV’sinden sorumlu tutulmaları mümkün değildir.
2- Faturasız mal bulunduranlara ya da hizmet satın alanlara bunların belgesini ibraz etmeleri için 10 gün süre verilmesi gerektiği
Madde hükmüne göre, fiili ya da kaydi envanter çalışmaları sonucunda faturasız mal bulundurduğu ya da hizmet satın aldığı tespit edilen mükelleflere, tespitin yapıldığı tarihten itibaren, bu mal ve hizmetlere ait belgeleri ibraz etmeleri için 10 günlük bir süre verilmesi gerekmektedir.
3- Verilen bu 10 günlük sürede belge ibraz edilememesi halinde yapılacak işlem
KDV Kanunu’nun 9/2. maddesinde yer alan yasal düzenleme gereği verilen bu 10 günlük sürede, mükelleflerin söz konusu mal ya da hizmetin alış belgesini ibraz etmeleri halinde, mükellefler adına sorumlu sıfatıyla cezalı KDV tarhiyatı yapılmayacaktır.
Verilen 10 günlük süre içinde mal ya da hizmetin alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin, tespit tarihindeki emsal bedelleri üzerinden KDV hesaplanarak, alışlarını belgeleyemeyenler adına re’sen tarh edilecektir. Tarhiyatın, tespit tarihindeki dönem (ay) itibariyle yapılması gerekir.
4- Faturasız mal bulundurduğu ya da hizmet satın aldığı tespit edilen mükelleflere KDV tarhiyatının yanı sıra ayrıca vergi ziyaı cezası kesileceği
Faturasız mal bulundurduğu ya da hizmet satın aldığı tespit edilen ve bunlara ait alış belgele-rini verilen süre içerisinde ibraz edemeyen mükellefler adına, belgesiz mal ya da hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedelleri üzerinden tarh edilen KDV’ye ayrıca bir kat vergi ziyaı cezası kesilecektir.
Mal ve hizmetlerin ne zaman alındığı bilinse dahi, sadece tespit tarihi itibariyle re’sen tarhiyat yapılacak, alış tarihi itibariyle gecikme faizi uygulanması söz konusu olmayacaktır.
5- Faturasız mal veya hizmeti satanlara daha önceki tarihlerde tarhiyat yapıldığı takdirde, KDV sorumluluk uygulamasına başvurulup başvurulamayacağı
Faturasız mal bulundurulduğu veya hizmet satın alındığının tespitinden önce bu mal ve hizmetlerin satıcısının tespit edilip bunlar adına tarhiyat yapılması durumunda, belge düzenlememe nedeniyle ziyaa uğratılan vergi ve buna bağlı cezalarla ilgili olarak ayrıca bu mal ve hizmetleri bulunduranlar adına sorumlu sıfatıyla KDV tarhiyatı yapılması mümkün değildir.
6- Sorumlu sıfatıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılabileceği
Faturasız mal bulunduranların ya da hizmet satın alanların bu mal ve hizmetlere ait KDV’yi, malın satıcısına ödemesi ile yapılan tarhiyat sonucu vergi dairesine ödemesi arasında, KDV indirimi yönünden herhangi bir fark bulunmamaktadır. Sonuçta sorumlu sıfatıyla ödenen vergi, mükellefler açısından “Yüklenilen KDV” niteliğindedir.
Bu nedenle, faturasız mal bulundurduğu ya da hizmet satın aldığı tespit edilen mükellefler, kanunun 9/2. maddesine göre adlarına cezalı olarak tarh edilen KDV’yi, bağlı bulundukları vergi dairesine ödedikleri dönemde indirim konusu yapabileceklerdir. İndirim için, tarh edilen KDV’nin ödenmesi ve verginin kanuni defterlere kaydedilmesi şarttır. İndirimin dayanağını ise vergi dairesi tahsilat makbuzları oluşturacaktır. Konu ile ilgili olarak 49 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin “B” bölümünde aşağıdaki açıklama yapılmıştır:
“ Sorumlu sıfatıyla beyanın hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine bu vergilerin ikmalen veya re'sen tarh edilmesi halinde de tarh edilen vergi aslı indirim konusu yapılabilecektir. İndirim, ikmalen veya re'sen tarh edilen vergi aslının vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla kanuni defterlere kaydedildiği dönemde, I numaralı katma değer vergisi beyannamesi ile yapılacaktır.”
Ancak, Maliye Bakanlığı’nın verdiği bazı özelgelerde 49 No.lu Tebliğde yaptığı açıklamanın tam aksi yönünde idari görüş bildirmiştir. Bu kapsamda verilen bir özelgede;
“2007 yılına ilişkin olarak sorumlu sıfatıyla adınıza tarhedilen 2010 yılında da ödenen KDV’nin KDV Kanunu’nun 29/3. maddesi uyarınca, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den indirilmesi mümkün değildir.”
Şeklinde açıklama yapılmıştır. (GİB. Antalya VDB.nin 16/08/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.07.16.02-KDV.ÖZG.2010-189-406 sayılı özelgesi)
Kişisel görüşümüz, sorumlu sıfatıyla beyanın hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine ikmalen veya re'sen tarh edilen KDV’nin vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla kanuni defterlere kaydedilmesi halinde indirim konusu yapılması gerektiği doğrultusundadır.