(Fed + ECB)–(Cumhurbaşkanlığı seçimleri + Irak) = ?

Çarşamba akşamı açıklanan Fed kararları sonrasında küresel piyasalarda artan iyimserliğin piyasalarımızı kısa vadede desteklemesi beklenebilir. Aslında toplantı sonrasında sürpriz diye niteleyebileceğimiz bir konu başlığı olmamasına karşın bankanın faiz oranlarını uzun süre düşük tutmaya devam edeceğinin vurgulanması yatırımcı algılamaları açısından kritik öneme sahip. Son dönemdeki açıklamalara baktığımızda Fed’in ilk faiz artırımına dair beklentilerin 2015 yılının ikinci yarısına işaret ettiği görülüyordu. ABD’de geçtiğimiz gün açıklanan yüksek enflasyon verileri ve Fed tarafından yapılan son açıklamalar ile ele aldığımızda ise bu beklentilerin 2015 yılının ortasına yoğunlaştığının görülmesi bir nevi takip edilen patikada yola devam edilmesi algısı ile piyasalara güven vermiş gözüküyor.

Öte yandan sınır komşumuz Irak’ta yaşanan gelişmelerin bölgede jeopolitik tansiyonu artırması ise yurtiçi piyasalarımız için negatif. Geçtiğimiz hafta Musul’daki Türk Konsolosluğu’na yapılan baskın sonrasında Türkiye ve başta batılı ülkeler ile diğer bölge ülkelerinin izleyeceği tavır bu dönemde önemli olacaktır. Dolayısıyla kısa vadede Musul konusu ve jeopolitik risklerin ön planda kaldığını görebiliriz. Bu nedenle de bölgeye ilişkin haber akışlarının yakından takip edilmesi gerekiyor.

Önümüzdeki haftaya baktığımızda yurtiçinde TCMB’nin PPK toplantısının öne çıktığı görülüyor. ECB ve Fed’in son toplantılarının ardından TCMB’nin de gevşemeci adımlar atacağına yönelik beklentilerin artması özellikle jeopolitik risklerin azalması halinde piyasalarımızı destekleyecektir. Ancak yurtiçinde unutulmaması gereken bir diğer odak noktası ise Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Seçimlere yaklaşırken Cumhurbaşkanlığı yarışındaki isimler ile siyasi gelişmelerin de önem derecesi yüksek olabilir.