Fed kararları takip ediliyor
Ağustos ayında etkili olan düzeltme ardından aşırı satım bölgelerinde toparlayan global hisse senetlerinde yatay seyir etkili olmaya devam ediyor. Yılbaşından bu yana yüzde 4,84 düşüş gösteren MSCI Dünya endeksi geçen hafta yüzde 1,96 artış sağladı. Yine yılbaşından beri yüzde 16,08 düşüş gösteren ancak 2011 diplerinden tepki yükselişleri ile toparlayan MSCI gelişmekte olan ülke hisse endeksi
Asya piyasaları öncülüğünde dolar bazında yüzde 1,76 artışla haftayı kapadı.
Politik ve jeopolitik risklerle birlikte negatif ayrışan yurtiçi piyasalarda ise TL varlıklar baskı altında kalmaya devam etti. Örneğin TL değer kaybederken, BIST-100 endeksinin MSCI gelişmekte olan ülke hisse endeksine göre ileriye dönük Fiyat/Kazanç oranı iskontosu genişledi.
Kısa vadede Amerika Merkez Bankası (Fed) faiz artırımı beklentileri ve Çin’deki yavaşlamanın derecesi global piyasaları şekillendiren ana makro risk olayları olmaya devam edecek.
Bu doğrultuda bu hafta 16-17 Eylül’de gerçekleşecek Fed FOMC toplantısı, piyasaların odak noktasında olacak. Çin, global büyüme ve Fed faiz artırımı endişeleri öncülüğünde global hisse senetlerinin düzeltme sürecine girmesi ardından Eylül ayı faiz artırımı beklentilerinin ötelendiğini gördük. Fed fon kontratlarına göre Eylül ayı faiz artış olasılığı yüzde 26’ya geriledi ki bu olasılık Ağustos başlarında yüzde 54 seviyesindeydi.
Piyasada çoğunluğun beklediği gibi bu toplantıda faiz artışına gidilmemesi durumunda Yellen’ın basın toplantısında vereceği mesajlar, örneğin zamanlama konusunda Ekim veya Aralık toplantılarına atıfta bulunup bulunmayacağı önemli olabilir. Bizim beklentimiz Fed’in sınırlı bir faiz artışı yaparak, ilerleyen süreçte ek artırıma gitmeyeceği sinyalini vermesi durumunda risk iştahının olumlu etkilenebileceği yönünde. Fed kararı ve içerde de seçim sonuçlarının netleşmesi ile birlikte dördüncü çeyreğin ortalarına doğru aralarında Türkiye’nin de bulunduğu riskli varlıklar açısından daha olumlu bir piyasa ortamı bekliyoruz.