FED’in tahvil alımını azaltma kararının şifreleri (II)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet YAŞİN

Vergi Müfettişi (E. Maliye Müfettişi)

FED’in tahvil alımını azaltma kararının dünya ekonomilerine etkisi

ABD Merkez Bankası FED’in tahvil alımını azaltma kararı şüphesiz başta Avrupa ve Asya olmak üzere, gevşek para politikasının uygulanmakta olduğu tüm dünya ekonomilerinde belli oranlarda etkisini gösterecektir. FED kararının özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki para, menkul kıymet, gayrimenkul piyasaları ile mal ve hizmet fiyatlarında önemli değişiklikler meydana getirmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda, özellikle kısa vadeli sermaye hareketlerinde meydana gelecek volatiliteye bağlı hızlı fon giriş çıkışlarının, bu ülkelerdeki para, sermaye ve mal/hizmet piyasaları için bir kabusa dönüşebilmesi muhtemeldir. Zira, sıcak paranın bu ülkeleri terk edip daha güvenli limanlara yönelmesiyle beraber sırasıyla para, menkul kıymet borsaları, tahvil piyasaları ile mal ve hizmet fiyatlarında önemli dalgalanmalar oluşacaktır. Bunların sonucu olarak, gelişmekte olan ülkeler cari açık, yatırım açığı ve bütçe açığı gibi farklı açıklarını kapatma noktasında daha yüksek bedeller ödemek zorunda kalacak, söz konusu açıkları kapatmada başarısız olan ülkelerde ise mali ve ekonomik krizler meydana gelebilecektir.

Peki, FED’in tahvil alım programında 10 milyar dolarlık kesintiye gitmesinin sonucu olarak, başta gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, dünya ülkelerinde yukarıda sayılan olumsuzluklar hemen meydana gelecek mi? Bu durumun öncüsü sayılabilecek durumlar yaşandı mı? Konu hakkında detaylı açıklamalarda bulunmadan önce bu sorulara “şimdilik hayır” cevabını verebiliriz.

Hiç şüphesiz FED’in tahvil alımını azaltma kararı önemlidir ve başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünya genelinde etkisi olacaktır. Ancak, öngörüler ve ekonomistler nezdinde yapılan farklı anket sonuçları, FED’in zaten Aralık/2013 dönemindeki toplantıda tahvil alımında 10 milyar dolarlık azalmaya gideceği yönündeydi. Dolayısıyla, piyasalar tarafından bu ihtimal önceden satın alınmış ve fiyatlara yansıtılmıştı. Kesinti miktarının ancak 20-25 milyar dolar veya üzerinde olması durumunda dünya piyasaları bu karara olumsuz tepki vereceklerdi. Zira, karar sonrası başta ABD ve gelişmiş ülke borsaları olmak üzere dünya borsaları olumlu yönde hareket sergilemiştir. Kararın özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde, yukarıda bahsedilen cinsten, olumsuzluklara da şimdilik sebep olmadığını söylemek mümkündür.

FED kararının Türkiye’ye etkisi: Türk para ve sermaye piyasalarındaki kısmi dalgalanma

FED’in tahvil alımını azaltma kararının Türk para ve sermaye piyasalarına etkilerine baktığımızda ise yurtiçi siyasi gelişmelerin sebep olduğu aşağı yönlü seyir dışında, kararın ülkemiz piyasalarına etkisinin şimdilik zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde, özellikle aralık aynın ikinci yarısında, para ve menkul kıymet piyasalarında yaşanan %15’lere varan sert düşüşlerde FED’in tahvil alımını azaltma kararından ziyade, yurtiçi siyasal gerilim endeksinde yaşanan artış etkili olmuştur. Yine, dünya piyasalarının Noel nedeniyle kapalı olması dolayısıyla da düşüş %15 kadar bir oranla sınırlı kalmıştır. Önümüzdeki dönemler için, siyasal gerilim endeksinde meydana gelecek düşüşe bağlı olarak (yabancılar nezdindeki mevcut güvenin de artırılmasını müteakiben) Türk para ve sermaye piyasalarında bir toparlanma ihtimali oldukça kuvvetlidir.

Geleceğe yönelik tahminler: FED’in 28-29 Ocak 2014 tarihli toplantısı

FED’in tahvil alım programının Türk ve dünya ekonomileri üzerindeki etkileri üzerine tartışmalar bugüne kadar olduğu üzere, bundan sonra da tartışılmaya devam edecektir. Bu çerçevede, ABD ekonomisindeki olumlu havanın devam etmesi sonucuna bağlı olarak, FED’in tahvil alım miktarında gelecek dönemlerde yapacağı muhtemel kısmaların miktar ve sıklığının başta ülkemiz olmak üzere, özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarında olumsuz izdüşümleri olacağı şüphesizdir.

Tahvil alımlarının seyri ile bunun dünya ekonomilerine muhtemel etkileri üzerine, başta ekonomi dünyası olmak üzere, diğer ülkelerin şimdiden, FED’in 28-29 Ocak 2014 tarihlerinde yapacağı yeni yılın ilk toplantısına kilitlendiklerini ve çıkacak karara dair tahminler yürüttüklerini söylemek mümkündür. Tahminlerin gerçekleşme olasılığına bağlı olarak, FED’in Tahvil Alım Programı’nın dünya ekonomileri üzerindeki etkileri bugün olduğu gibi bundan sonra da sıkça tartışılmaya devam edecektir.

Öte yandan, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, FED’in gelecek dönemlerde yapacağı muhtemel tahvil alımını azaltma kararına bağlı olumsuzlukları minimuma düşürme yönünde atacakları adımlar hayati önemi haizidir. Konuya ilişkin olarak, Dünya Bankası yetkilisi Sri Mulyani Indrawati tarafından yapılan açıklamada, gelişmekte olan ekonomilerin FED’in tahvil alımını azaltma kararına karşı gerekli önlemleri almalarının zorunlu olduğu, çünkü bu konuda başka seçeneklerinin olmadığı ifade edilmiştir.

Bu konularda ilginizi çekebilir