Fındıkta çözüm tek taraflı olmamalı
ORDU'dan / Murat GÜRSOY
Geçenlerde Fındık Tanıtım Grubu'nun (FTG) oluşturduğu Karadeniz Gelişim Akademisi'nin (KGA) davetlisi olarak meslektaşlarımızla birlikte Sapanca'daydım. FTG yönetim kurulu üyeleri Ahmet Bilge Ambarlılar ve Ali Haydar Gören'in sunumundan sonra KGA'nın sahibi Burhan Özkan bir rapor okudu. Özkan, fındığa verilen desteklerin ülke hazinesine büyük yük getirildiğini oysa bu parayla Karadeniz'e havalimanı, üniversite ve binlerce sanayi kuruluşu kurulabileceğini vurguladı. Fındıkta ürünün değil üreticinin desteklenmesi gerektiğini, fındıkta arz ve talebin bir sisteme oturması gerektiğini ifade etti. Fındıkta izlenen yanlış politikalar nedeniyle fındık dikim sahalarının büyüdüğüne, yüksek fiyat politikalarının yeni pazarlar bulunmasını güçleştirdiğine dikkat çeken Özkan, fındık tüketimini arttırmakta zorlandıklarını söyledi. FTG'nin saptamalarına katılmamak mümkün değil. Fındık ihracatçısı milyonlarca dolarlık yatırımla
sanayisini kurdu. 50 bin aile işveren konumuna geldi. 100'den fazla ülkeye Türk fındık ihracatçısı büyük riskler alarak ihracat yapmakta. Tabi ki fındık ihracatçısı desteklenmeli, onlara yeni olanaklar sunulmalıdır. Ama aynı zamanda Ordu, Giresun ve Trabzon'daki fındık üreticilerinin mağduriyetine de çözüm bulunmalıdır. Bu konuda çözüm devlete düşmekte. Fındık 1964 yılında 3 ilimizde, 1983 yılında ise 11 ilimizde yetiştirilen bir ürün oldu. Devlet dikim sahalarının genişlediğini fark edip sınırlandırmak için 2844 Sayılı Yasayı çıkardı. Ama bu yasanın gereği yapılmadığı için 2009 yılına geldiğimizde ise fındık 39 vilayette yetiştirilen bir ürüne dönüştü. Bu noktada mağdur olan Ordu'lu ve Giresun'lu üreticilerdir. Düz ovada devletin orman arazisine dikilen fındık sökülse bugün çok farklı bir yaklaşımı ortaya koymak mümkün olacak. Çözüm siyasi kararlılıktan geçmekte. Bugün girişimciler Ordu ve Giresun'da havalimanı, liman, üniversite ve
beş yıldızlı otel gibi olanakları yatırım öncesi çok önemsiyor. KGA'nın sunumunda fındığa ayrılan kaynakla Ordu ve Giresun'da havalimanı, 5 yıldızlı otel, yeni iş sahaları, tam donanımlı üniversite kurulabileceği vurgulanıyor ama zaten yıllarca özlemle bekledikleri yatırımlar gerçekleşmediği için
bölge insanının fındığa sarılır duruma geldiği de unutulmamalı.
Üreticinin bugün hâlâ 2004 yılından don hasarı alacağı var. Sosyal devletin gereği olarak devletin aynen pancarda olduğu gibi üreticiye peşin olarak primini sezon öncesi vermesi gerekiyor. Altyapı sorunları çözülür, yatırımları tamamlanır, insanlara yeni iş sahaları yaratılır ve ortaya güçlü bir üretici çıkarsa tabi ki fındık serbest piyasaya da bırakılabilir. Böylece fındıkta yeni bir pencere de açılmış olur. Sonuç olarak herkesin mutsuz olduğu bir sektörde çözüm tek taraflı olmamalı. Devlet bölge gerçekleri doğrultusunda gereğini yapmalıdır. Bu arada KGA'nın Karadeniz'de girişimcilik ruhunu ön plana çıkarmak için yapacağı toplantıları önemsemekteyiz.