Fındıkta, serbest atışlar!..
Murat TAŞKIN / Trabzon Ticaret Borsası Basın Danışmanı
Futbolda kural dışı hareketler hakem kararıyla, "serbest" ya da, "endirek" atışla cezalandırılır.
Serbest atışlarda hakemin müdahalesi yoktur. Sadece barajın 9.15 metre uzaklığı kurulmasını ve atışın da nizami yapılmasını sağlar. Devletin bu yıl uyguladığı politika futboldaki bu "serbest atış"a benziyor.1964'ten beri, kural dışı olarak fındığa müdahale eden devlet, 2009'da "Yeni Fındık Stratejisi" ile "serbest atış" dönemini başlatınca, neler oldu neler!
Fındık ihracatçıları yıllardan beri "İnadına serbest piyasa" diye sloganlar ata ata, sistemin gelmesini sağladılar. Fındık üreticisi adına söz ve sahne alanlar da "inadına karşı çıktılar." Ama ne ilginçtir ki, devletin inattan vazgeçerek getirdiği serbest piyasaya galiba işler düşündükleri gibi gitmediği için olsa gereken, karşı çıkanlar üreticiler değil, çok isteyenler oldu...Herkesin, 500-550 bin rekolte hesabı yaptığı 2009 ürünü 450 civarına bağlanınca, fiyatlar düşecek diye umut eden ihracatçılar üzüldü, ucuza gidecek diye endişe eden üreticiler sevindi. Çünkü fiyatlar 3.30'dan başlayarak 5 liraya kadar yükseldi.
Yükselince ne oldu? Tanıtım ve reklam için oluşturulan Fındık Tanıtım Grubu, ihracatçılar adına piyasa ve fiyat oluşturma örgütü haline dönüştürüldü. Fiyatlar yükselip, üretici fındığını pazara indirmede ketum davranınca üzülen taraf olduklarını belirten ilanı kamuoyuna; "Bugün 5 lira eden fındık, arzın fazla olduğu yıl 3 liraya düşebilir. Bugün gülenler yarın şikayet etmesin. Kimse kimseyi fiyatı düşürmekle suçlamasın. Kimse devleti bu işe müdahale etmeye çağırmasın" diyerek arzettiler.
Ettiler etmesine de, "5'den 3'e düşerse" hesabını yanlış yaptılar. Şöyle ki; bu yıl dönümden ortalama 60 kilo fındık alan üretici karşılığında ilandaki fiyat üzerinden yani 5 liradan 300 lira aldı. 150 lira da dönüm başına destekleme olunca, toplamda 450 liralık bir gelir sağladı.
Gelelim, "arzın fazla olduğu" denilecek yıla, mesela 2010 ürününe.. Dönümde üretim 60'dan 100 kiloya çıksın. Fiyatta FTG'nin ilanındaki gibi 3 liraya düşsün. Üreticinin satıştan alacağı para yine 300 lira eder. 150 lira da destekleme primi olunca, etti mi sana bu yılki gibi yine 450 lira... Yani, üreticinin patos dışında oluşacak cüzi masrafı haricinde pek bir kaybı yok.
Bu da demektir ki, üretici bu yıl, "Devletin kararına karşı boynumuz kıldan ince" diyerek kararı kabulleniyor, gelecek yıl da kabullenir.
Yani, bir kısım ihracatçılar, kendi tercihleri yüzünden kayıpları artınca, üreticileri de kendileri gibi "dün ak dediğine, bugün kara" diyecek gibi sanmasınlar. Aslında, her ne olursa olsun hiç kimse fındıkta büyük bir yanlışa dur denilerek, uygulamaya konulan yeni stratejiyi sulandırmamalı, karşı çıkmamalı...
Serbest atış döneminde hiç kuşkusuz bu yıl eli ve sesi en güçlü olan kişi Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı... Rekolte düşük olup, ardından da "Ne olursa olsun devletin arkasında" olmadığını üreticinin görüp de ürününü pazara dengeli indiren üreticinin de desteği olunca, Özer Akbaşlı kelimenin tam anlamıyla, "Sözü geçen kral" oldu. Ama, işler yolunda giderken, daha 2009'un dallarındaki yapraklar dökülmeden, 2010'un rekolte tahminini yapmaya ve bunu da 600 bin ton olarak deklare etmeye yeltenince, "baltayı taşa vurdu" desek yeridir.
Ne gereği var ki?
2009 piyasasında daha 2 ay bile olmadı. Allah'ın işine karışmaya ne gerek var ki, genellikle ilk tespitleri şubatta yapılan rekolte tahminini ekim ayına çekiyorsunuz Sayın Akbaşlı...
Son olarak Türkiye fındık ihracatında 2002'den beri liderliği elinde bulunduran Oltan Gıda'nın "Fındık kralı" olarak adlandırılan 70 yılı fındıkla geçmiş Yönetim Kurulu Kenan Oltan'ın sözüne yer verelim:
"Fındıkta her şeyi bildiğinizi ve piyasayı idare edebileceğiniz sandığınız gün, bittiğiniz gündür."
Ardına da, görevi neredeyse tamamen devretmek üzere olduğu oğlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Oltan'ın şu ifadesini ekleyelim: "Hani hiç kimse Fenerbahçe'den veya Trabzonspor'dan büyük değildir derler ya, bizde de hiç kimse fındıktan büyük değil diyorum."