Firma değerinin farkında mıyız?

İsmet DEMİRKOL (Ph. D)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yirminci yüzyılın son çeyreğinde yıldızı parlayan; sermayenin uluslararası olmasını sağlayan, ekonomik kalkınmayı destekleyen, rekabet ortamı yaratıp yeni girişimciler ortaya çıkaran, firma

değeri kavramını da içinde barındıran küreselleşme sürecinde şirketler bilgi ve insan kaynağını en verimli şekilde kullanarak firma değerlerini maksimize etmeye çalışmaktadır.

Gelişmiş ülkelerin, sahip oldukları insan sermayesi stoku, teknolojik ilerleme ve ekonomik büyümelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan globalleşme sürecinde büyük avantaj sağlamakta ve firma değerini olumlu etkilemektedir. Gelişmekte olan ülkelerin de globalleşen dünyada gerekli avantajları elde edebilmeleri veya en azından globalleşme ile baş edebilmeleri için demografik geçiş sürecini hızla tamamlayarak, yeterli insan sermayesi stokuna sahip olmaları gerekmektedir. Teknolojik ilerlemenin ve firma değerinin maksimum olabilmesinin temelinde yatan en önemli faktörün insan sermayesi olduğuna dair güçlü göstergeler vardır.

Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin deneyimlerinden yararlanarak bu süreci oldukça kısa tutup, kısa zamanda avantajlı duruma geçmek zorundadır. Günümüzde artık, şirketlerin performansları, dönemsel karlılıklar ile değil, bilgi ve insan kaynağı sonucu yaratılan değer potansiyelleri ile belirlenmektedir. Belli bir dönemdeki karlılık, ağırlıklı olarak o dönemdeki piyasa şartlarının bir sonucudur. Oysa ki, şirketlerin piyasa değeri geçmişe değil, geleceğe odaklıdır.

Küresel ekonomide, firmaların en temel amacı, kâr maksimizasyonundan firma değerinin maksimizasyonuna dönüşmüş durumdadır. Dolayısıyla daha çok kar eden ya da daha çok satış hasılatı elde eden işletmeler değil, firma değerini en yükseğe çıkaran, diğer bir ifade ile, değere dayalı yönetim biçimini benimseyen işletmeler bu amaca yaklaşmış olacaktır.