Foreks piyasası 2014'te 100 bin kişiye ulaşacak

Saxo Capital Markets Menkul Değerler'in Genel Müdürü Egemen Kaya, Foreks piyasasının geleceğini değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
 
 
 
İSTANBUL - Türev araçların alım satımına aracılık ve kaldıraçlı alım satım faaliyetlerinde bulunmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) lisans alan Danimarkalı Saxo Bank'ın Türkiye'deki iştiraki Saxo Capital Markets Menkul Değerler'in Genel Müdürü Egemen Kaya, Foreks piyasasının hızla gelişeceğini, 2014 sonuna kadar toplam 100 bin yatırımcının foreks ve uluslararası türevler piyasasında işlem yapmasını beklediklerini söyledi.
 
Soruları yanıtlayan Kaya, bu piyasaya ilişkin öngörülerini paylaştı. Uluslararası piyasalarda işlem yapan şu anda 15 bin yatırımcı varsa, bu sayının 2014 sonunda yaklaşık 100 bine ulaşmasını beklediklerini söyledi. Dünyada günlük foreks işlem hacminin yaklaşık 4,7-5 trilyon dolar olduğunu belirten Kaya, temmuz verilerine göre Türkiye'de ise aylık Foreks işlemleri hacminin 65-70 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu bildirdi.
 
Kaya, "Döviz piyasası, aslında Türkiye'ye çok da yabancı bir piyasa değil. Özellikle devalüasyonun olduğu dönemde Türkiye'de insanlar maaşlarını alır, döviz bürolarına gider, ay sonuna kadar yavaş yavaş harcarlardı. O kültürün olduğu bir coğrafya bizimkisi. Günümüzde internet teknolojisinin de gelişmesiyle, foreks işlemleri artık online platformlar üzerinden 1'e 100 kaldıraç ile daha büyük meblağlarda spekülatif amaçlı yapılabiliyor" dedi.
 
Piyasaya yeni oyuncular giriyor
Türkiye piyasasına baktığımızda, özellikle SPK'nın kaldıraçlı işlemler lisanslamasından sonra, piyasaya yeni yatırımcılar ve aracı kurumların girmeye başladığını hatırlatan Kaya, şunları kaydetti:
 
"Halihazırda Saxo Capital Markets menkul değerler dahil 20 tane aracı kurumun foreks hizmeti verdiğini düşündüğümüzde Türkiye'nin büyük ve rekabetçi bir piyasa olduğunu, yeniliklere hemen ayak uydurabildiğini görüyoruz. Halen de piyasaya giriş için bekleyen yerli ve yabancı kurumların varlığını duyuyoruz. Bu tarz yüksek rekabet Londra ve Singapur gibi finans merkezlerinde yoğun olarak yaşanırken yavaş yavaş İstanbul da yükselen finans merkezlerinden biri olarak dünya finans piyasasında yerini almaya hazırlanıyor.
 
Genelde Foreks piyasasının yanlış algılandığını veya kullanıldığının altını çizen Kaya, "Piyasada FX'in bir kumar aracı olduğu, esasında bir casino gibi işlem yapıldığı tarzında bir algı var. Bu algının değişmesi için öncelikle yatırımcıların kendilerini iyi eğitmeleri gerekiyor. Bununla beraber foreks piyasasını sadece spot foreks ile sınırlı tutmayıp, biraz daha karmaşık yapılarda kendilerine uzun vadeli pozisyon alma, portföy oluşturma bilincini geliştirmelerini teşvik ediyoruz. Biz Saxo Capital Markets olarak bu konuda Türk yatırımcılarına uluslararası tecrübelerimizi ve bilgi birikimimizi aktarmak istiyoruz" diye konuştu.
 
SPK'nın tekelleştirici bir yola gideceğini düşünmüyorum
SPK'nın, FX'i Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nda yapmak istediğini anımsatan Kaya, şu görüşleri paylaştı:
"Dünyada ilk kez olacak deniliyor. Olur mu olmaz mı tartışmaları sürerken, FX piyasasında tecrübeli biri olarak bu girişimi anlamakta biraz güçlük çekiyorum. Foreks'in esasında dünya üzerinde bir piyasası var. EBS denen bir araç var, bu araç üzerinden dünyanın bütün bankaları işlem yapıyor. Piyasada günün en düşük ve yüksek fiyatının ne olduğu açıklanıyor. Kurucu ortağımız Saxo Bank da bu piyasada aktif olarak piyasa yapıcı konumunda. VOB'da yapılmak istenen sistem, sonuç olarak 7-8 tane yabancı bankanın likidite verip bir piyasa oluşturması şeklinde. Yapılabilir. Ama sonuç olarak VOB'un kuracağı sistemin bizim, ya da diğer aracı kurumların sistemlerinden farklı olacağını düşünmüyorum."
 
Foreks piyasasına ilişkin yeni düzenlemeler konusunda endişelerini dile getiren Kaya, "Zaten şu anda Türkiye'de bu işi yapan aracı kurumlar global foreks piyasasında likidite sağlayıcısı olan 15-20 tane uluslararası bankadan likidite alıyor. VOB'un hayalindeki piyasa da aynı bu şekilde oluşturulacak bir piyasa ise, ben buna niçin ihtiyaç duyulduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Ben SPK'nın ya da yetkili organların 20 tane kuruma lisans verdikten sonra bu işi tekelleştirici bir yola gideceklerini düşünmüyorum. Bu kurumları dışarıda bırakacak bir çözüm de olacağını düşünmüyorum. Bu konuda henüz bir netlik yok. Sonuç olarak Türkiye'nin ihtiyacı olan finansal piyasaların mümkün olduğu kadar liberalleşmesi" ifadelerini kullandı.
 
Bu konularda ilginizi çekebilir