Fransız Dostluk Grubu'na gerek kalmadı

Cemil Çiçek, Fransız Dostluk Grubu'nun Meclis'teki faaliyetlerinin durdurulmasını değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Fransa ile dostluk ilişkisini sürdürmenin anlamının da gereğinin de kalmadığını belirterek, "Bundan sonra artık parlamentomuzda bir Fransız Dostluk Grubu, ta ki bu karar telafi edilinceye kadar faaliyet göstermeyecektir" dedi.

Çiçek, TBMM Türkiye-Fransa Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığından istifa eden AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar ile parlamentoda basın toplantısı düzenledi.

Çiçek, 1915 yılında yaşanan olayları daha önce "soykırım" olarak tanımlayıp, aksini iddia edenlerin cezalandırılmasını öngören kanun teklifinin, bütün dostane uyarılarına rağmen iç siyaset malzemesi yapılarak, oy hesabı uğruna Fransız Ulusal Meclisinde kabul edildiğini anımsattı.

Parlamentoların işinin, ülke ve dünya barışına hizmet etmek olduğuna işaret eden Çiçek, parlamentoların tarihi olayları yeniden yazamayacağını ancak sorumsuz kararlarıyla geleceği karartabileceklerini söyledi. Çiçek, Fransa Ulusal Meclisinin yaptığının da tam anlamıyla bu olduğunu belirterek, "Bizim dostane yaklaşımımıza hasmane bir şekilde cevap verilmiştir. Mevcut üye sayısının 10'da 1'i dahi olmayan oyla, iki ülke ilişkileri zehirlenmiştir" diye konuştu.

İlişkileri zehirleyen karar aldılar

Çiçek, çeşitli kez, tarihi olayların siyasi bağlamda ele alınıp, değerlendirilmesinin yanlışlığını vurguladıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Konu ilk kez gündeme geldiğinde, 12 Aralık 2011'de, Fransa Ulusal Meclis Başkanı'na bir mektup yazıp, teklifin kabul edilmesi halinde, yıllardır süre gelen dostane ilişkilerin zehirleneceğini, telafi edilemeyecek boyutta hasar göreceğini dile getirdim. En son, oylamadan 1 gün önce Genel Kurulun 21 Aralık 2011 tarihli, 41. birleşiminde bir kez daha Fransız politikacıları uyardım, sağduyuya davet ettim. Fransız politikacılar, yaptığımız bu çağrılara Fransız kalmayı tercih ettiler. Önyargılı, hasmane, dostluğa yakışmayan, dostluk ilişkilerini zehirleyen bir karar aldılar. Üstelik bu kararın alındığı gün, 1979'da Fransa'nın başkenti Paris'te, Türkiye'nin Paris Turizm Ateşesi Yılmaz Çolpan'ın, bir terör saldırısıyla katledildiği günde gerçekleşmiş olması da ayrıca üzerinde durulması gereken, son derece manidar bir husustur."

Kişilere sağlanmış bir imkan değil

Öte yandan milletvekillerinin emekliliğine ilişkin düzenlemeyle ilgili Çiçek, şunları kaydetti:

''Şu an rakamlarla uğraşır noktada değiliz. İhtiyaçtan dolayıdır. Kişilere sağlanmış bir imkan değil, bir statüyle ilgili imkandır. Siz de TBMM'nin içindesiniz. Milletvekillerinin nasıl çalıştığını, giderlerinin neler olduğunu biliyorsunuz. Bunlara bakarak değerlendirin. Bu ülkede bir çok kamu görevlisinin maaşını da devlet, millet veriyor. Bunların yaşadığı hayatlara, devletin onlara sağladığı imkanlara bakın. Sadece milletvekilleriyle ilgili olduğu zaman kaleminizden kan damlamasın. Gerçekçi olun, çünkü 'burada 7 liraya yemek çıkıyor' diye ortalığı ayağa kaldırdık. Sanki 'Başbakanlıkta yemek 30 liraya çıkıyor, İçişleri Bakanlığında 40 liraya çıkıyor, falanca devlet kurumuna da 7 liraya burada çıkıyor' diye sanki milletvekillerinin çoluğu çocuğu sabah öğle akşam burada yemek yiyor tarzında.

Bu bir ihtiyaçtır

Parlamentoya karşı biraz daha kışkırtıcı bir üslupla bu türlü yazılar yazılıyor. Elinizi vicdanınıza koyun. Milletvekillerinin hangi şartlar altında burada görev yaptığı, giderleri bellidir. Kamuda çalışan üst düzey görevliler bir yere gidecek olsa araba devletten, şoför devletten, benzin devletten, uçak parası devletten, ayrıca harcırah...Ama milletvekilinin seçim bölgesine gider, yaptığı tüm harcamalar kendi cebindendir. Biraz gerçekçi olmak lazım. Dünya parlamentolardaki bu türlü durumlar da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmıştır. Konuyu bu çerçevede mütalaa etmek lazım. Değilse, Parlamentoyu suçlamak, Parlamentoya karşı bir tavır geliştirmek adına kullanılmasını da ben şahsen doğru bulmam. Bu bir ihtiyaçtır, intibak durumu söz konusuydu. Yapılan bundan ibarettir. 4 grubun da birlikte karar verdiği bir iştir.''

Bu konularda ilginizi çekebilir