Gelir vergisi beyan zamanı yaklaşırken

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. Nurettin Bilici / Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi

2010 yılında elde edilen gelirlerin beyan edilip edilmeyeceği telaşı şimdiden gelir vergisi mükelleflerini meşgul etmeye başlamıştır.

Her halükarda beyanname verme yükümlülüğü altında olan; ticaret erbabı, serbest meslek erbabı ve gerçek usule tabi zirai faaliyette bulunanlar herhalde daha sakindirler.

Ücret geliri elde edenler de bir ölçüde sakindirler. Zira bunların da çok önemli kısmının vergileri aylıkları ellerine geçmeden kaynakta kesilmektedir. Sadece birden fazla ücret geliri olanlar için, birinciden sonraki ücret(ler)in tutarı 2011 yılı beyan sınırını geçiyorsa (23 bin TL) beyanname verme yükümlülüğü vardır. Yasal düzenleme halen ücretler üzerinden %15-%35 arasında değişen artan oranlı gelir vergisi tarifesine göre stopaj yapılmasını öngörmektedir. Ancak fiilen ne kadar stopaj yapılıyor diye baktığımız vakit özellikle kamu sektöründe çalışanların maruz kaldıkları stopaj oranları (getirilen çok sayıdaki istisna ve muafiyetten dolayı) %3-5'leri bile bulmamaktadır. Devlet bu uygulama ile özel sektörde çalışan ücretlilerin aleyhine olacak şekilde ayırımcılık yapmış olmaktadır. Oysa Anayasamız birçok maddesinde ayırımcılığı yasaklamaktadır.

Gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ve diğer kazanç ve iratların vergilendirilmesi rejimi çok daha karmaşıktır:

- Gayrimenkul sermaye iratları ve diğer kazanç ve iratlar için istisna uygulaması öngörülmüşken menkul sermaye iratları için öngörülmemiştir. 2011 yılı istisna tutarları gayrimenkul sermaye iratlarında (sadece konut kiralarında) 2 bin 800 TL, değer artış kazançlarında 8 bin TL, bazı arızi kazançlarda ise 19 bin TL'dir. İstisna tabanının genişletilmesinin ve rakam karmaşasının ortadan kaldırılarak makul olan tek bir rakamın (belki gelir çeşidi itibariyle değil, mükellef başına) kabul edilmesinin daha doğru olacağını düşünüyoruz.

- Esas sorun, beyanname verme mecburiyetinin olup olmadığı noktasında başlamaktadır. Ücret geliri olan, buna ilave olarak bir miktar kira geliri ve bankadaki tasarruflarıyla ilgili faiz geliri olan vatandaş, kabahatli duruma düşmemek için kapı kapı dolaşmakta, beyanname verme zorunluluğunun olup olmadığını araştırmaktadır.

Bu soruların cevabını verebilmek için, bazı durumlarda GVK, 85, 86, geç. 67 gibi maddelerin defalarca okunması gerekir:

- Mutlak surette beyanname verilmesi gerekli haller vardır,

- İstisna tutarları aşılıyorsa beyanname verilmesi gerekli haller vardır,

- Stopaja maruz kalınmasına rağmen, beyan sınırı aşıldığı için beyan yükümlülüğü olan durumlar vardır (bu arada sınır hesabına dahil olmayan gelirleri ayıklamak ayrı bir sorundur),

- Stopaj yapılmamasına rağmen, beyanname verilmesine gerek olmayan durumlar vardır,

- Nihayet beyanname verilmesine gerek bulunmayan haller vardır.

Hocalar bile gelir vergisi beyan rejimini, öğrenciye açıklamakta, izah etmekte zorlanırken vatandaş nasıl anlasın?

Gelir Vergisi Kanunu'nu yenileme çalışmalarının yapıldığı bu günlerde, herhalde yenilenmeye en fazla muhtaç konu bu beyan meselesidir. Yeni düzenlemelerde iki hususa özellikle dikkat edilmesi gerekir.

İlk olarak, gelir mükellefin eline geçmeden yapılan vergilemede (stopajda) hakkaniyetin sağlanması gerekir. Zira halen gelir vergisinin %90 civarındaki kısmının stopaj yoluyla alındığı bilinmektedir. Her şeyden önce, farklı gelirlerin stopaj matrahı, birbiriyle uyumlu olmalıdır. %0'la %30 arasında değişen oranlar da ekonomik ihtiyaçlar ışığında belirlenmeli ancak az sayıda olmalı ve adil olmalıdır.

Nihayet makul bir sınırın üzerinde gelir elde eden (hangi kaynaktan elde ederse etsin) herkese beyan mecburiyetinin getirilmesi gerekir. Gelir vergisi hasılatının sadece %10'u civarındaki kısmı beyan üzerinden alınıyorsa, beyanname verip-vermeme rejimi üzerinde bu kadar kafa karıştırmanın gereği yoktur. Herkese beyanname verme mecburiyeti getirilir. Tüm gelirler beyannamede toplanır. Masraflar düşüldükten sonra kalan kısım üzerinden artan oranlı tarifeye göre vergi hesaplanır. Hesaplanan vergiden (varsa) daha önce yapılan stopajlar düşülür. Çıkan vergi de iki taksitte ödenir.