Gelişen ülkelerde enflasyon korkusu

Fed'in piyasaya 600 milyar dolar aktaracağını açıklaması, gelişen ülkeleri enflasyon, Avrupa'yı ise deflasyon konusunda endişelendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Evrim KÜÇÜK

İSTANBUL - ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ikinci tahvil alım programının başlattığı likidite dalgasının gelişmekte olan ülkelere akacağından endişe ediliyor.

Fed'in niceliksel gevşeme programının sinyalini vermesiyle aylar önce başlayan gelişmekte olan ülkelere sıcak para girişinin hızlanması beklenirken, bu paranın enflasyona ve varlık balonlarına dönmesinden korkan Asya ve Latin Amerika'nın ekonomik güçleri Fed'in tahvil alımına karşı savaşmaya hazır olduğu mesajını veriyor.

Fed, Haziran 2011 sonuna kadar ayda 75 milyar dolar civarında uzun vadeli Hazine tahvili alacağını, ancak ekonominin toparlanma hızına göre tahvil alımlarında değişikliğe gidebileceğini açıkladı. Bireylerin ve kuruluşların borçlanma maliyetlerini azaltmayı amaçlayan programın faydadan çok zarar sağlayacağı yönünde endişeler de bulunuyor. Fed'in politikalarını eleştirenler, tahvil alımlarının ABD'de yüksek enflasyona neden olacağını, alımlarla düşen faiz oranlarının ise diğer ülkelerdeki varlık fiyatlarında balon yaratarak bu ülkelerin para birimlerinde istikrarsızlık yaratabileceğini belirtiyorlar.

Brezilya'dan Güney Kore ve Çin'e kadar politika yapıcıları, Fed'in ekonomiyi kurtarmak için milyarlarca dolar para basacağını açıklamasının ardından sermaye akışlarını azaltmak için yeni önlemler alacaklarını açıkladı. Gelişen ekonomilerden gelen tepki gelecek haftaki G20 toplantısında küresel dengesizlikler ve kurlara dair bir anlaşmanın pek de olası olmadığını gösterdi. Güney Kore Maliye ve Strateji Bakanlığı'nın piyasalara gönderdiği mesajda, sermaye girişlerinin agresif biçimde kontrol edileceğini bildirildi. Brezilya Dış Ticaret Bakanı da Fed'in hamlesinin karşı önlemler gerektireceğini söyledi.

Hong Kong Para Otoritesi CEO'su Norman Chan, Fed'in son gevşetme adımlarının Hong Kong gibi ülkelere para girişini muhtemelen artıracağını bunun da ülkede gayrimenkul balonu riskini artıracağını ifade etti. Chan, "Yeni kantitatif gevşetme adımlarının Hong Kong gibi gelişmekte olan piyasalardaki varlık baskılarını artıracağı kesin. Hong Kong için endişe devam ettiği sürece biz konut piyasası özelinde tedbirler almayı sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

Çin: Dolar basılması büyük risk

Çin Merkez Bankası Danışmanı Xia Bin, ABD Merkez Bankası'nın parasal gevşeme kararından bir gün sonra yayımlanan açıklamasında, denetimsiz dolar basılmasının küresel ekonomi için en büyük risk olduğunu söyledi. Xia, Finans Haberleri adlı gazetede yer alan yazısında, Çin'in kendini dış şoklara karşı korumak için, kur politikası ve sermaye kontrolleri gibi yollarla güvenlik duvarları kurması gerektiğini söyledi.

Xia, "Dünya dolar gibi küresel para birimlerinin tedavüle sürülmesinde hiçbir denetim uygulamayacaksa o zaman yeni bir krizin çıkması kaçınılmazdır" dedi. Analistler, piyasalarda şu an en önemli meselenin gelişmekte olan ülkelerde yükselen enflasyon olduğunu düşünüyor.

Bu ülkelerde emtia fiyatlarının ve enflasyonun yükselmesinın, girdi maliyetlerini denetim altında tutmaya çalışan gelişmiş ülke şirketlerine zarar verebileceği ifade ediliyor.

IMF: Enflasyon, dünyanın sonu olmaz

Uluslararası Para Fonu (IMF) baş ekonomisti Olivier Blanchard ise, Fransız radyosu Europe 1'e yaptığı açıklamada, Fed'in yeni açıkladığı parasal gevşetme adımlarının enflasyona yol açması halinde bunun dünyanın sonunu olmayacağını belirtti. Kararla ABD ekonomisinin canlanacağına dikkati çeken Blanchard, "Eğer yeni adımlar enflasyon yaratırsa bu dünyanın sonu olmayacaktır. Bu, cesur bir adım. Etkileri pozitif ancak sınırlı olacak" dedi.

Avrupa'da deflasyon endişesi

Diğer yandan Nobel ödüllü ekonomist Robert Mundell, Fed'in ABD ekonomisini canlandırmak için Hazine kağıtları satın alma kararının, euronun ABD Doları karşısında değer kazanmasına yol açabileceğini, Avrupa'da deflasyon ateşleyebileceğini vurguladı. Avrupa Merkez Bankası'nın eurodaki değer artışlarını engellemesinin muhtemel olmadığını ifade eden Mundell, ABD'nin parasal genişlemesinin dünya genelinde ülkelere zarar vereceğini belirtti. Mundell, "Euronun değer kazanması muhtemelen deflasyona yol açacak. Düşen fiyatlar, borçluluğun reel değerini artıracak" diye konuştu.

Bernanke 'cesur kararı' savundu

Fed Başkanı Ben Bernanke, Banka'nın ısrarcı şekilde zayıf ekonomiye yardım etmek için daha fazla devlet borçlanma kağıdı satın alma yönündeki cesur kararını savundu. Washington Post'a yazan Bernanke, "Fed yetkililerinin çarşamba günü yaptıkları toplantıda, işsizliğin çok yüksek, fiyatların çok düşük olduğu ABD ekonomisinden memnun olmaları zordu. Düşük enflasyon genel olarak iyidir, ancak enflasyonun çok düşük olması ekonomi için, özellikle durgunluk dönemlerinde, riskler yaratabilir. Bazı ekstrem durumlarda çok düşük enflasyon, uzun bir ekonomik durgunluk dönemine katkı yapabilecek deflasyona dönüşebilir" ifadelerini kullandı.

Borsalar Lehman öncesine döndü, dolar çakıldı, emtialar fırladı

Fed'in açıkladığı program sonrası yatırımcının büyüme ve yüksek getiri avına çıkmasıyla dolar düşüşünü sürdürdü, borsalar ve emtia fiyatları yükseldi. Dolar, ABD Merkez Bankası'nın ekonomiyi desteklemek için 600 milyar dolarlık tahvil alım programının detaylarını açıklamasının ve yatırımcıların yüksek getirili para birimlerine yönelmelerinin ardından euro ve diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetti.

Euro, Reuters verilerine göre dolar karşısında 1.4216 ile 20 Ocak'tan beri en yüksek seviyeyi gördü. Euronun teknik olarak 1,4375 dolara kadar yükselebileceği belirtiliyor. Dolar ayrıca önemli para birimleri sepeti karşısında 11 ayın en düşük seviyesine geriledi. Doların altı önemli para birimi karşısındaki performansını izleyen dolar endeksi aralık ayından bu yana görülen en düşük seviye olan 76.118'e düştü. Fed'in yeni tahvil alım programının ardından dolar, Euro ve Avustralya doları karşısında daha önce ulaştığı dip seviyelere yakın düzeye indi. Dolar, yen karşısında ise 1995'ten beri görülen en düşük seviyelere doğru geriledi.

Borsaların yönü ise yukarı çevrildi. Küresel piyasalarda "tam anlamıyla ralli" yaşandı. Dünya borsalarında bugün kaydedilen yükselişle Lehman Brothers'ın iflasının ardından verilen bütün kayıplar geri kazanılmış oldu.

MSCI tüm ülkeleri içeren dünya borsaları endeksi Fed'in 600 milyar dolarlık tahvil alım programını açıklamasından aldığı destekle yüzde 1.4'lük yükselişle 324.12 puana ulaştı. Bu puan, en son yatırım bankasının iflasından birkaç gün önce 9 Eylül 2008'de görülen seviyeye işaret ediyor.

Parasal gevşeme metalleri güçlendirdi

Fed'in ikinci niceliksel gevşeme programı, analistlerin tahmin ettiği gibi, emtia fiyatlarını adeta patlattı. Dünyanın en büyük ekonomisinde ekonomiyi desteklemek için atılan adımlar, temel metaller ile değerli metallerde hızlı bir çıkış yaşanmasına neden olurken, petrol ve tahıl fiyatlarında da zirveler yaşandı.

Elektrik ve inşaat sektöründe kullanılan bakır Londra'da bir günde 170 dolar prim yaparak 8.489 dolar/tona çıktı ve iki buçuk yılın en yüksek seviyesine yaklaştı. Analistler, beklenmeyen bir durum olmamasına rağmen parasal gevşemenin metal piyasalarına destek olacağını söylerken, doların değer kaybetmesinin bu desteği sağlamlaştıracağını söylüyor. Fed'in etkisiyle çinko, kurşun, kalay ve nikel fiyatları da yükseldi.

Fed'in kararı öncesinde gevşeyen altın ve gümüş de dün güç topladı. Doların ağır bir darbe alarak döviz sepeti karşısında 11 ayın en düşük seviyeye inmesinin etkisiyle Londra'da altın yüzde 1'den fazla değer kazandı ve önceki günkü 1.347 dolar/ons seviyesinden 1.362 dolara çıktı. Gümüş, 25.40 dolar/ons ile 30 yılın zirvesine ulaştı. Paladyumda yaşanan ralli fiyatları 672.50 dolarla Mart 2001'den bu yana en yüksek düzeye taşırken, platin 1.739 dolarla beş ayın tepesine çıktı. Chicago'da mısır fiyatı yüzde 1.4 artarken, soya fasulyesi yüzde 1.3 ve buğday 9.5sent artış kaydetti.

Petrol altı ayın zirvesinde

Fed'in parasal gevşeme programının yanında ABD'de işsizlik başvurularının artmasıyla petrol fiyatı 86 doların üzerine çıktı. Aralık ayı teslimi Amerikan petrolün varili 1.60 dolar artarak 86.68 dolarla altı ayın en yüksek seviyesini gördü. Brent türü petrolün varili ise 88 dolara dayandı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir