Genel Kurul'a hitap etti

Türkiye'nin AB üyeliğine şiddetle destek verdiklerine vurgu yapan Obama, 1915 olaylarının da Meclis'te ele alınması gerektiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Türkiye ziyareti çerçevesinde Meclis'e gelen ABD Başkanı Obama, burada ilk olarak TBMM Başkanı Köksal Toptan ve muhalefet liderleriyle görüştü.

Daha sonra TBMM Genel Kurulunda milletvekillerine hitap eden ABD Başkanı, Atatürk'ün bıraktığı en büyük mirasın, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisi olduğunu belirterek "Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır bugün" diye konuştu.

Kendisine, ziyaretini Ankara ve İstanbul'da devam ettirmeyi, bir mesaj vermek için yapıp yapmadığını soranların olduğunu ifade eden Obama, "Buna cevabım çok kolay; evet..." dedi.

Obama, Türkiye'nin, ABD'nin önemli bir müttefiki olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye, Avrupa'nın önemli bir parçasıdır. Türkiye ve ABD, birlikte çalışarak, zamanımızın güçlüklerini çözümlemelidirler" diye konuştu.

"Dünya reformları saygıyla izliyor"

ABD Türkiye'nin AB üyeliğini şiddetle desteklediğine vurgu yapan Obama, "Biz burada sadece AB üyesi sıfatıyla konuşmuyoruz. Önemli bir müttefik olarak konuşuyoruz. Türkiye'de reformlar sadece AB için yapılmadı, Türkiye'nin demokrasisi için de yapıldı.

ABD yapılan reformları, yasalardaki düzenlemeleri, Kürtçe TV açılımını izliyor. Dünya da saygıyla izliyor. Demokrasiler durağan olamaz. İnanç özgürlüğü sayesinde sivil toplum hareketi güçlenir" dedi.

Ruhban okulunun açılmasının güçlü sinyal olacağını düşündüklerini de kaydeden ABD Başkanı, "Azınlık hakları sayesinde halk her tür katkıdan yararlanacaktır. Benim ülkemde benim ten rengine sahip biri oy hakkına bile sahip değildi, Değişim kolay olmuyor. Guantanamo cezaevinin kapanmasını istedik. İşkencenin önüne geçtik. Değişmemiz gerekiyordu ki bu hiç kolay değil. Geçmişimizle nasıl başa çıkacağız? ABD geçmişindeki birçok karanlık noktada bunu yapıyor. Lincoln köleleri kurtaran liderimizdir. Ülkemizde kölelik geçmişi var. Amerikan yerlilerinin durumu var." şeklinde konuştu.

"Ermeni ve Türklerin birlikte çözeceği konu"

Tarihin trajik gerçeklerle dolu olduğunu dile getiren Obama, "Geçmiş çözümlenemezse omzumuzda yük olur. Her ülkenin geçmişiyle barışması lazım. Bu Meclis'te 1915 olayları konuşulmalı.  Bunlar benim değil, Ermeni ve Türklerin birlikte çözeceği konulardır. Türk ve Ermeni halkları meseleyi yapıcı şekilde ele almalı. Bu anlamda Türk ve Ermeni liderlerin adımlarını görüyoruz. Açılan sınırlar Türk ve Ermenilerin refah içinde geleceğe adım atmalarını sağlayacaktır" dedi.

ABD Başkanı Obama, 26 dakika süren konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan ile görüşmek üzere saat 16.05'de Başbakanlık Merkez Bina'ya geldi.

Obama, Ankara'daki temaslarının ardından bu akşam İstanbul'a geçecek ve yarın Türkiye'den ayrılacak.

 

"Ne PKK'yı ne de başka bir terör örgütünü destekliyorum"

ABD Başkanı Barack Obama, "ABD Başkanı ve bir NATO müttefiki sıfatıyla ne PKK'yı ne de başka bir terör örgütünü destekliyorum" dedi.

Obama, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, terör örgütleri ve terörizmle mücadeleye değindi.

"ABD Başkanı ve bir NATO müttefiki sıfatıyla ne PKK'yı ne de başka bir terör örgütünü desteklediğini" ifade eden Obama, terörle mücadele için işbirliği  kurulması, bunun Irak Hükümeti, Irak'ın Kürt liderleri ve Türkiye arasında sağlanması gerektiğini söyledi.

Obama, terör örgütü El-Kaide'nin, Pakistan ya da Afganistan'da var olma adına, orayı kendileri için güvenli bölge olarak görmelerini kabul edemeyeceklerini ifade ederek konuşmasında şunları kaydetti:

"Bizlerin hedefi El-Kaide'yi yenmek olmalıdır. Bu nedenle, Afganistan'a yaptığımız yardımları güvenlik anlamında artırıyoruz ve uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz. Afgan halkına, Pakistan halkına yaptığımız yardımları artırıyoruz. Sadece güvenlik anlamında değil, daha iyi bir yaşam kalitesi adına da... Türkiye bu anlamda güçlü bir ortağımız. Uluslararası destek gücü çerçevesinde bölgeye giden ilk güçlerden biri. Bu görevde büyük sorumluluk aldınız, fedakarlıkta bulundunuz. Artık hedeflerimize birlikte ulaşmalıyız. Bize bu anlamda, eğitim ve destek için verdiğiniz yardımı çok takdir ediyorum. Birlikte daha önceden yaptığımız gibi, bu zorlukları da birlikte yenebileceğimizi düşünüyorum."

"ABD islamla savaşta değildir"

Son yıllarda bazı zorluklar yaşandığını belirten Obama, "Birbirimizi bir araya getiren güvenin zorlandığını biliyorum. Bu zorluğun tabii ki pek çok alanda yaşandığını da biliyorum. Özellikle Müslüman inancın gündemde olduğu ülkelerde yaşandığını biliyorum" dedi. Konuşmasında "ABD hiçbir zaman İslam ile savaşta değildir, olmamıştır, olmayacaktır" ifadelerine yer veren ABD Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esasen Müslüman dünyası ile olan ortaklığımız kritik öneme sahiptir. Bu, sadece ideolojileri dışlamak adına değil, fırsatları güçlendirmek adına da yapılmalıdır. Aynı zamanda şu konuda da net olmak istiyorum. ABD'nin Müslüman toplumlarla, Müslüman dünya ile olan ilişkisi sadece terörist karşıtlığıyla  sınırlanamaz. Biz, bu sürece daha kapsamlı dahil olmak istiyoruz. Dikkatli bir şekilde dinlemeliyiz, anlaşmazlıkların ötesine geçmeli, ortak zeminler yaratmalıyız. Aynı fikirde olmadığımız zamanlarda bile saygı duymalı ve bu konuda İslam inancına olan saygımızı göstermeliyiz."

Yüzyıllar boyunca İslam dünyasının, dünyanın şekillenmesine katkıda bulunduğunu kaydeden Obama, bu çabaların kendi ülkesinde de yansımasını gösterdiğini vurguladı. ABD'nin de Müslüman Amerikalılarla birlikte zenginleştiğini kaydeden Obama, "Birçok Amerikan ailesinde Müslüman üyeler var. Bunu çok iyi biliyorum. Çünkü ben de bunlardan biriyim" dedi.

"Güç tek başına sorunları çözemez"

ABD olarak yaptıkları çalışmaların geleceğe yönelik taahhütleri yerine getirmeyi hedeflediğini belirten Obama, daha fazla çocuğun eğitim alması, sağlık hizmetlerinin insanların mağdur olduğu bölgelere yerleştirilmesi, ticaret ve yatırımların da artırılarak herkese refah sağlanmasının bu amaçlar içinde yer aldığını söyledi. Birkaç ay önce bu hedeflere yönelik teknik programlardan bahsettiğini hatırlatan Obama, şöyle konuştu:

"Özellikle Müslüman dünyasında ortak hedeflere ve ortak duyarlılıklara yönelik neler yapılabileceğini ele aldım. Biz ABD olarak dostluk elini herkese uzattık. Eski bir Türk atasözü var; 'Yangına körükle gidemezsiniz'... ABD de bunu gayet iyi biliyor. Türkiye de bunu gayet iyi biliyor. Tabii ki bazılarına güçle karşılık verilmesi lazım. Ama güç tek başına sorunları çözemez ve aşırı uçlara karşı tek başına alternatif teşkil etmez. Gelecek, güç kullananların değil, tahrip edenlerin değil, yaratanların elinde olmalıdır. Biz de bu geleceğe yönelik birlikte çalışmalıyız.

Siz medeniyetlerin ortasında, tarihin dalgalarından etkilenen bir ülkesiniz. Medeniyetlerin buluştuğu pek çok farklı kültürün bir araya geldiği bir coğrafyadasınız. Ülkenizi bir yere ya da bir yerlere çekmek isteyenler olabilir. Ama ben inanıyorum ki bu kişiler şunu anlamıyorlar; Türkiye'nin büyüklüğü her şeyin ortasında olmasından kaynaklanıyor. Burası doğu ile batının birleştiği bir yer. Ülkenizin, kültürünüz güzelliği de buradan geliyor zaten. Kültürünüzün güzelliği, tarihinizin zenginliği ve demokrasinizin gücü, beraberinde geleceğe yönelik ümitleriniz, Türkiye'yi Türkiye yapıyor. Geleceğe de birlikte ulaşmalıyız. Ben burada bir kez daha Türkiye ile güçlü ve devamlı dostluğa yönelik taahhütümüzü dile getirmek istiyorum."