General'e 25 yıl hapis istemi

ANKARA - Çukurca'da el yapımı mayın patlamasıyla 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada askeri savcı, sanıklardan Tuğgeneral Zeki Es'in 25 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. 

 

Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde, Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde el yapımı mayının patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili davanın görülmesine devam edildi. Duruşmaya tutuksuz sanıklar Tuğgeneral Zeki Es, Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan ve avukatları ile şehit askerlerden Deniz Demirci'nin ailesinin avukatı İsmail Kılıç ile Hayrettin Açıkgöz katıldı. Şehit Deniz Demirci'nin ailesinin Avukatı Kılıç ve Açıkgöz, yapılan yargılama sonucunda sanıkların mahkûmiyeti için yeterli delil ve kanıt ortaya konduğunu belirterek, iddianamede belirtilen şekilde mahkûmiyetine karar verilmesini istedi. Duruşmada, askeri savcı Yüzbaşı Kurtuluş Kaya, esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı Kaya, Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın "astının suçu hakkında kasten kanuni takibatta bulunmamak suçu"ndan Askeri Ceza Kanunu'nun (ASCK) 145/2. maddesi gereğince cezalandırılmasını istedi. 

 

Savcı Kaya, Zeki Es'in "hakikate muhalif rapor tanzim ve ita etmek" suçundan Askeri Ceza Kanunu'nun 134/1 maddesi gereğinde 6 aydan 3 yıla, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte 2 kişinin yaralanmasına neden olmak" suçunu düzenleyen TCK'nın 85/2 maddesi uyarınca 3 yıldan 15 yıla hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı Kaya, TCK'nın 22/3 maddesi gereğince Es hakkında istediği hapis cezasının üçte birden yarı oranına kadar artırılmasını isteyerek, Es hakkında toplam 4 yıl 6 aydan, 25 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti. Savcı Kaya ayrıca, Zeki Es'in Askeri Ceza Kanunu'nun 30/1-b maddesi gereğince Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çıkarılmasını da istedi. 

 

Savcı Kaya'nın Es hakkındaki görüşünü açıklamasının ardından Es'in duruşma salonundan çıkmak için ayağa kalkması üzerine Mahkeme Başkanı Hâkim Albay Mehmet Yüzbaşıoğlu, "Mahkemeden izin almadan çıkamazsınız. Burası öyle herkesin girip çıkabileceği bir yer değildir. Avukat bile benden izin almadan çıkamaz" diyerek uyarıda bulundu. Başkanın uyarısının ardından Es'in rahatsızlığını beyan etmesi üzerine kendisine duruşma salonundan çıkması konusunda izin verildi. Savcı Kaya, sanıklardan Jandarma Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte 2 kişinin yaralanmasına neden olmak" suçunu düzenleyen TCK'nın 85/2 maddesi uyarınca 3 yıldan 15 yıla hapisle cezalandırılmasını isteyerek, TCK'nın 22/3 maddesi gereğince hapis cezasının üçte birden yarı oranına kadar artırılmasını talep etti. 

 

Kaya, Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay'ın olayın meydana geldiği yerdeki mayınların yerini bilmediği ve kendisine şifahen veya operasyon emri ekinde yazılı olarak tebliğ edilmediğine dikkat çekerek, sanığın özellikle tanıkların ifadeleri kapsamında kendisine verilen emirler doğrultusunda 1. Komando Tabur Komutanlığı personelinin takip etme amaç ve gayreti içerisinde olduğunu, bu kapsamda kendi inisiyatifi ile intikal için ayrı bir güzergâh tayin etme hususunda bir itaatsizlik irade ve düşüncesi ile hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığına işaret etti. Savcı Kaya, Altay'ın önden giden personeli takip ederek, intikal etmek isterken korucuların geç gelmesi, bir erin ayağının burkulması nedeniyle verilen emir gereğince bu erin geri tahliyesinin yapılması gibi elde olmayan nedenlerle yaşanan yaklaşık 1.5 saatlik gecikme sonucunda personeli yakın mesafe takip edilmesinde sanığa atfedilebilecek herhangi bir ihmal ve kusurun bulunmadığını kaydetti. Savcı Kaya, sanığa güzergâh hususunda herhangi bir uyarıda bulunulmadığını, hava ve zemin şartlarının kötü olduğunu, havanın çok karanlık olması, görüş mesafesinin düşük olması ve sanığın operasyonunun amacını tehlikeye düşürmemek amacıyla operasyon emrinde belirtildiği şekilde personeli ile buluşması gereken yer ve zamanda olabilmek iradesiyle ve harekât merkezinden verilen acele edilmesine dair emirleri de dikkate aldığını kaydederek, Altay'ın özel kasıtla hareket etmediği gerekçesiyle beraatını talep etti. 

 

Savcı Kaya, Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan ve Kurmay Binbaşı Hakan Alaçam'ın teknik ve taktik anlamda, taktik komuta yerinde görevleri sırasında bizzat özel bir emir verilmediği sürece gözetleme cihazlarını kullanarak, harekâtı sevk ve idare etmesi gibi doğrudan bir görevlerinin olmadığına dikkat çekerek, sanıkların operasyonun hassasiyetini gözeterek gözetleme ve keşif cihazlarına bizzat nezaret ettiklerini değerlendirdi ve beraatlarını talep etti. 

 

Savcı Kaya, Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Topuz'un duruşmada verdiği ifadede yalan tanıklık suçunu işlediği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. 

 

Savcının mütalaasını sunmasının ardından söz alan Zeki Es, "hakikate muhtelif rapor tanzim ve ita etmek"ten sadece bir binbaşının suçlamasının bulunduğunu, duruşmada ifade veren iki tanığın da aksi yönde görüş bildirdiğini belirterek, "Tanık duruşmada yanlış algıladığını söyleyerek özür dilemişti. Savcı da ‘siz başlangıçda böyle bir beyanda bulunsaydınız biz bu isnatta bulunmazdık ifadenizi değiştiriyorsunuz' şeklinde beyanda bulunmuştu. Bu suçun bile esas hakkında mütalaada ortaya konulması beni rahatsız etmiştir" dedi. Es, esas hakkındaki savunması için ise süre istedi. Sanık Erdoğan ise savcının mütalaasına katıldığını belirtti. Zeki Es'in avukatı Yurdakan Yıldız ise savcının dosyaya yeni atandığını anımsatarak, "Bu nedenle savcının dosyayı okumadığı yönünde bir kanaatimiz var. Savcı, basında yer alan haberleri esas hakkındaki mütalaasına taşımıştır. Bu mütalaayı kabul etmemiz mümkün değildir" dedi. Sanık Fatih Taylan Çeker'in avukatı Hikmet İşler ise davasının bilirkişilerinin taraflı olduğunu öne sürerek, soruşturmanın genişletilmesi talebini tekrarladı ve "Askeri Savcının dava dosyasına yeni dâhil olması nedeniyle süreci izlememesinden kaynaklanan bazı problemler olduğunu değerlendiriyoruz. Herhangi bir suçlamamız yoktur. Ancak mütalaası şaşırtıcı nitelikte olmuştur" dedi. Mahkeme Başkanı Yüzbaşıoğlu, sanıklara savunmalarını yapmaları için duruşmayı 4 Mart tarihine erteledi.