Gıdada korkutan tablo
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Yetkin: "Gıda üretimi yapan kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinden ancak 9 bin 100'ü olumlu rapor almıştır"
ANKARA - Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, gıda üretimi yapan kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinden ancak 9 bin 100'ünün olumlu rapor aldığını bildirdi.
Yetkin, TZD Genel Merkezi'nde yaptığı basın açıklamasında, hileli gıda imalatının ve satışının artık bir sektör haline geldiğini ileri sürdü. Türkiye'de yaklaşık 43 bin kayıtlı gıda üreticisi işletme olduğunu belirten Yetkin, "Gıda üreten ve satan kayıt dışı firmaların sayısı ise bunun en az on katı 450 ile 500 bin olarak tahmin ediliyor" dedi.
Sektörde yeterli denetimin olmadığını savunan Yetkin, şunları söyledi:
"Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde bu işletmeleri denetlemekle görevli gıda denetçisi sayısı sadece 5 bin civarındadır. Bu denetçi arkadaşlarımız gerçekten de üzerlerine düşen görevi ellerinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmaktadır. Ancak söz konusu olan yeri yurdu belli ve denetime açık işletmeler olmadığı için bir denetçinin samanlıkta iğne arar gibi kayıtdışı işletmeleri bulması ve denetlemesi çok güçtür. Kaldı ki kayıtlı işletmelerde de büyük sorunlar vardır. Bizzat gıda sektöründeki kuruluşlardan alınan bilgiye göre gıda üretimi yapan kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinden ancak 9 bin 100'ü olumlu rapor almıştır."
"Sahte ürün pazarı 6 milyar dolara yaklaşıyor"
Denetim elemanlarının sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Yetkin, sektörü büyüten önemli sebeplerden birinin de satılan ürünlere düşük gelir grubu tüketicilerin talep göstermesi olduğunu ifade etti.
Marka Koruma Grubu'nun yaptığı bir araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 58'inin sahte, taklit veya kaçak malı tercih ettiğini kaydeden Yetkin, şöyle konuştu:
"Bunların yüzde 31'i sahte malları işportadan, yüzde 22'si semt pazarlarından, yüzde 16'sı ise sosyete pazarları olarak anılan lüks semtlerdeki açık pazarlardan alışveriş yapıyor. Yine Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın (KOM) hazırladığı raporlara göre, Türkiye'de sahte ürün pazarı 6 milyar dolara yaklaşıyor.
Yaptığımız bir araştırmanın sonucunda ise çok sayıda gıdanın hileyle insan sağlığına zararlı maddelerle karıştırıldığını gördük. Örneğin şekerlemelerin içine domuz jelatini, tekstil boyası, hayvan yemi katılıyor. Küf tutmuş ve bayatlamış peynirler, eritilerek eritme peynir olarak piyasaya sürülüyor. Atık yağ olarak anılan kullanılmış kızartmalık yağ çeşitli gıda maddelerine karıştırılıyor. Tatlılarda Antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılıyor. İncirler hidrojen peroksitle ağartılıyor. Bozuk, ezik ve kurtlu incirlerden incir lokumu gibi ürünler yapılıyor. Kuru üzümler kurutulmadan önce mazota bulanarak haşerelere karşı önlem alınıyor."