Girişimci sayısı azalıyor mu?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Doç. Dr. Mustafa Hilmi ÇOLAKOĞLU / TTGV Danışmanı

Son yıllarda ülkemizde girişimciliğe verilen önemin giderek artmasına, bu konuda girişimci adaylarına eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulmasına, kendi işini kuran girişimcilere hibe şeklinde maddi destek sağlanmasına, strateji dokümanlarında yer almasına rağmen girişimci sayısında istenilen artışın sağlanamadığı, hatta azalma olduğu gözlenmektedir.
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı'nın düzenli olarak yayınladığı verileri 2002-2012 dönemi için incelediğimizde girişimcilik açısından çarpıcı sonuçlarla karşılaşıyoruz. Haziran 2002'de 1 milyon 751 bin 233 olan gelir vergisi mükellefi işletme sayısı Haziran 2012'de 1 milyon 748 bin 029'a inmiş. Hâlbuki 2002 yılında 68 milyon 875 bin olan nüfusumuz on yılda toplam %7 artışla 74 milyon 724 bin 269 olmuş. Nüfusumuz artmasına karşılık TOBB veya TESK üyesi olan gelir vergisi mükellefi sayımız azalmış. Gelir vergisi mükelleflerinin %40.6'sı Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere 3 büyük ilimizden. Ülke toplamında azalma olmasına karşılık 3 büyük ilde ihmal edilebilir düzeyde bir artış gözleniyor. Son 6 ayda Türkiye toplamında 40 bin artış olurken bunun %56'sını 3 büyük ilde gerçekleştirmiş olup, Türkiye ortalamasının üzerinde. Buna göre bazı illerimizde gelir vergisi mükellefi sayısında son 10 yılda nüfus artışına rağmen son göz ardı edilemeyecek bir azalma var. Tamamına yakını TESK üyesi esnaf ve sanatkâr olan basit usulde vergilendirilen mükellef sayısına gelince, Haziran 2002'de 813 bin 177 olan sayı Haziran 2012'de 710 bin 563'e gerilemiş. Yıllık ortalama %1.25 oranında bir azalma gözleniyor. Üç büyük ildeki mükellef sayısı son altı ayda %12.67'den %12.52'ye gerilemiş. İstanbul'daki mükellef sayısında son 6 ayda bir azalma var. Bu tür girişimcilikteki azalma dikkat çekici.

Üç büyük il'de son altı ayda azalma var

TOBB üyesi olan kurumlar vergisi mükelleflerine gelince. Haziran 2002'de 577 bin 943 olan sayı on yılda 665 bin 081'e yükselmiş. Yıllık ortalama %1.5 artış gerçekleşmiş. Üç büyük ildeki mükellef sayısı Haziran 2012'de 365 bin 779 ile Türkiye'nin %55'i. Ocak 2012'de bu sayı 366 bin 25 ile Türkiye'nin %55.2'si Buna göre üç büyük ilde son altı ayda kurumlar vergisi mükellefi sayısında bir azalma gözleniyor.

Vergi mükellefinin yüzde 50'si üç büyük ilde

Üç büyük ilimizin işletme yapısına bakınca Türkiye'de kurumlar vergisi mükelleflerinin (şirketlerin) yarıdan fazlasının, gelir vergisi mükelleflerinin yarıya yakının İstanbul, Ankara ve İzmir'de olduğu, ancak basit usulde vergilendirilen mükellef sayısında bu performansın gösterilemediği, %12.5 seviyesinde kalındığı görülmektedir. Buna göre şirketler büyük illerde ekonomik hayatta ağırlıkta iken esnaf ve sanatkar kesimi ise diğer illerde söz sahibi.

Katma değer vergisi mükellefi sayısında yıllık azalış yüzde 2

Diğer bir gösterge olan 10 bin kişi başına şirket sayısına baktığımızda son 10 yılın ortalamasının 89 olduğu görülmektedir.
Toplam girişimci sayısını bulmak için üç tür vergi mükellefi sayısını toplayabiliriz. Buna göre Haziran 2012 itibariyle 3 milyon 123 bin 673 vergi mükellefi bulunmaktadır ki, ülke nüfusunun 10 yılda 5 milyon kişi civarında artışına rağmen vergi mükellefi girişimci sayısı azalmıştır. Katma Değer Vergisi mükellefi sayısı ise Haziran 2002'de 2 milyon 890 bin 333 iken Haziran 2012'de 2 milyon 332 bin 687'e inmiş. KDV mükellefi sayısında yıllık ortalama %2 azalma var.
Bir başka gösterge olarak kişi başına girişimci sayısına bakabiliriz. Nüfusu 500 milyonu aşan AB-27'de girişimci sayısı 25 milyon, 20 kişi başına bir girişimci düşmekte. AB-12 ülkelerinde 10 kişiden biri girişimci. Türkiye'de ise 25 kişi başına bir girişimci ile AB ortalamasının altındayız.
Son 6 yılda kamuda çalışan sayısında yüzde 6 artış var
TÜİK Hane Halkı İşgücü Araştırması'na göre Ekim 2008'de %27.1 olan "kendi hesabına ve işveren olarak çalışan" oranı Kasım 2009'da %25.9'a, Mart 2012'de ise %24.8'e gerilemiş. Girişimci sayısı azalırken kamuda çalışan sayısında ise ciddi bir artış gözleniyor. Haziran 2006'da 2 milyon 311 bin 306 olan kamu çalışanı sayısı Kasım 2009'da 2 milyon 959 bine, Mart 2012'de ise 3 milyon 111 bin 660'a ulaşmış. Altı yılda kamu çalışanı sayısı yıllık ortalama %6 artmış.

Esnaf sayısı yüzd e 2 azaldı

Son 10 yılın verileri incelendiğinde girişimci profilimizde ciddi bir değişim yaşandığı, esnaf ve sanatkâr sayısının giderek azaldığı, azalmanın 3 büyük il dışındaki illerde daha yoğun olduğu gözlenmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4-1/b maddesine (1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu) göre 2002 yılında aktif olarak faaliyet gösteren girişimci kişi sayısı 2.163.850 iken, ülke nüfusunun artmasına rağmen 2010 yılında 1 milyon 847 bin 844 girişimciye gerileşmiştir. Erişilebilen verilere göre girişimci sayısında yıllık ortalama %2 azalma yaşanmıştır. Esnaf ve sanatkâr sayısının azalmasında alışveriş merkezlerinin önemli etkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. AB ülkelerinde bin kişi başına ortalama 210 metrekare olan AVM alanı Türkiye'de henüz 90 metrekare. AVM Yatırımcıları Derneği verilerine göre AVM alanı 7 milyon metrekareye ulaşmış olup, kısa vadede 3.5 milyon metrekarelik yeni alana ihtiyaç var. Satış ortamı, ürün çeşitliliği, satış sonrası servis imkânları ve ödeme şartları esnaf ve sanatkârın rekabet edemeyeceği düzeyde olan AVM'lerin sayısı 400'e yaklaşmış bulunuyor. Yüzde kırkı üç büyük ilimizde olan her yeni AVM'nin açılışında onlarca girişimci işini kaybetmek durumunda. TeknoSa, Darty, Elektroworld, Tekzen, Koçtaş vb. ülke çapında yaygınlaşan mağaza zincirleri de sunduğu imkânlarla ve yıllık ortalama %25 büyüme oranıyla esnaf ve sanatkâra oranla tüketiciye önemli avantajlar sağlıyor.

İthalatın olumsuz etkileri var

Girişimcilerin sayısal olarak azalmasında ithalatın da etkisini göz ardı etmemek gerek. Temmuz 2004'de Çin'den 378 bin ABD doları olan aylık ithalat, Nisan 2012'de 1 milyon 583 bin dolara, Mayıs 2012'de ise aylık %27 gibi önemli bir artışla 2 milyon ABD dolarını aşmıştır. Çin'den yapılan ithalatın büyük ölçüde tüketim malı olduğuna bakıldığında ithalatın artmasıyla fiyat rekabetine dayanamayan binlerce ayakkabı, çanta, zücaciye ve elektronik eşya imalatçısı işletmemiz kapanmaktadır.

Anonim ve limitet şirket sayısındaki artış da artan genç nüfusun istihdamına cevap vermekten uzaktır. Elbette ki salt vergi mükellefi sayısına bakarak ciddi teşhisler konulması söz konusu değildir ancak, yukarıda incelediğimiz sayılar, girişimciliği geliştirme politikalarından beklenen başarının elde edilemediğini, OECD'nin çok önem verdiği eşik değerin maalesef aşılamadığını, girişimci sayımızın nüfus artışına paralel olarak artması gerekirken yerinde saydığı ve azaldığını ortaya koymaktadır. Bu veriler üzerine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOSGEB ve İŞKUR olmak üzere destekleyici kuruluşların politikalarını gözden geçirmeleri ve yeni tedbirler almaları yararlı olacaktır.