Gizemli bir kavram: Finans okuryazarlığı
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YILMAZ / Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İ.İ.B.F
Bir ülke düşünün ki dünyada oldukça gelişmiş olan bir kavram ve olgu konusunda neredeyse kimse fikir sahibi değil. TV'de yayınlanan tanınmış bir ekonomi programında program yürütücüsü spiker, konuğuna soruyor. Konuğu görüş belirtemiyor. Programın son konuğu ve konuğa son soru olmalı ki program sona eriyor, henüz izleyici aydınlatılmaksızın. İstanbul'da düzenlenen finans ile ilgili uluslararası bir bilimsel toplantıda konuyla ilgili bir üst düzey bürokrata katılımcılardan birisi tarafından ilgili olgu ile ilgili olarak üst düzey bürokratın kendi kuruluşunda bir çalışma olup olmadığı soruluyor. Üst düzey yetkili kendi kuruluşunda böyle bir çalışma olmadığını belirtiyor. Aynı katılımcı ülkemizde başka kamu kurumunda böyle bir çalışma olup olmadığı konusunda bilgisi olup olmadığını sorduğunda diğer kurumlarda da konu ile ilgili her hangi bir çalışma olmadığını net olarak belirtiyor. Programı izleyen ve ilgili bürokrata soruları soran bizzat bu satırların yazarıdır. Bu konu ile ilgili olarak toplumumuzu bilinçlendirmek gerekir kanısındayız.
Finans okuryazarlığı bir bireyin finansal sonuçları olabilecek kararları sağlıklı bir şekilde alabilmek amacıyla gerekli olan bilgiyi elde etme, anlama ve değerlendirme yeteneği olarak tanımlanabilir. Başka bir şekilde finans okuryazarlığı kişilerin finansman kaynaklarını yaşam boyu finansal güvencelerini sağlayabilecek şekilde yönetebilmek amacıyla bilgiyi kullanma yeteneği olarak da tanımlanabilir.
Cehaletin zıddı okuryazarlık olduğu gibi finansal cehaletin zıddı da finans okuryazarlığıdır.
Konu üniversitelerde işletme, iktisat, bankacılık vb. lisans eğitimi ile ve borsa yatırımcılarının eğitimi ile de karıştırılmamalıdır. Çünkü bunlar meslek veya bilimsel uzmanlık ile ilgili çalışmalardır. Kavram dikkatli bir şekilde irdelenirse finans okuryazarlığı ile ilgisi olmayan kimse yoktur denilebilir. Çünkü herkesin finansal güvenceye gereksinimi vardır.
Eğitim sistemimizde kişisel finans eğitimi ile ilgili yetersizlik toplumsal açıdan önemli bir sorundur. Kişilerin kendi varlıklarını yönetememeleri eksikliktir. Kişilerin bileşik faiz, enflasyon, ipotekli krediler, emeklilik finansmanı, hisse senedi piyasalarındaki riskler, finansal yatırımlarını yönetmek ve günlük finansal işlemlerini bilinçli olarak yapabilmeleri konusundaki bilgileri yetersizdir. Gerçekte birey ve ailelerin finansal açıdan bilinç düzeylerinin yükseltilmesi refah düzeylerini artırır.
Özellikle emeklilik döneminin finansmanı çok önemlidir. Kişilerin çalışma güçleri ve enerjilerinin azaldığı yaşlılık dönemlerinde yaşamlarını sürdürebilmeleri finansal güvencelerini sağlamalarına bağlıdır. Ülkemizde bu dönem genellikle devletin organize ettiği ve ekonomimizde birçok verimsizliğe yol açan sosyal güvenlik kurumlarına prim ödeyerek emekli olmaya indirgenmektedir. Bu kurumlar da ekonomiye önemli derecede yük olmakta, bütçe açığını olumsuz yönde etkilemektedir.
Ülkemizde finans eğitimi ile ilgili çabaların acilen başlatılması ve kurumsal altyapısının oluşturularak yaygınlaştırılması toplumsal ve ekonomik açıdan bir zorunluluktur.