Göç eden ilk nesil yaşlandı, sorunları arttı
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
LAHEY - Çalışmak üzere yarım asır önce Hollanda'ya göç eden birinci nesil Türklerden 26 bini, bu ülkede yaşlılık dönemini geçiriyor. Yaşlı Türkler şimdi sağlık hizmetlerinden bakım hizmetlerine, emeklilik ücretlerinden yakınlarının ilgisine kadar bir dizi sorunla karşı karşıya.
Hollanda'daki Türk toplumu, Türkiye'den bu ülkeye işgücü göçünün 50. yılını kutlamaya hazırlanırken, toplumun yaşlı mensupları sorunlarına çare arıyor. İlk nesil gurbetçilerin bir bölümü Türkiye'ye dönmesine karşın, onbinlercesi de çeşitli nedenlerle Hollanda'da yaşamaya mecbur kalmış.
Hollanda Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) verilerine göre ülkede 65 yaş üzerinde yaklaşık 26 bin Türk yaşıyor. Vasıflı işgücü olmadıkları için ilk geldiklerinde ülkenin en ağır ve hatta kendi tabirleriyle "en pis" işlerinde çalışan bu kimseler şimdi, yaşlılık hizmetleri, sağlık imkanları ve yakınlarının ilgisi gibi konularda sorunlar yaşıyor.
Dil öğrenmeyenler pişman
Türkiye'den işgücü göçünün başladığı ilk dönemde Hollanda'ya gelen Türk Yaşlılar Federasyonu (TOF) Başkanı Sabri Kenan Bağcı (67), sayıları giderek azalan birinci nesil Türklerin büyük zorluklar yaşadığını anlattı. "Birkaç yıl sonra döneriz" düşüncesiyle kimsenin dil öğrenmemesinin bulundukları ülkeden kopuk bir hayat yaşamalarına yol açtığını belirten Bağcı, "Bunun sonucunda uyum sorunu ortaya çıktı" dedi.
Bağcı, ilk neslin ailelerini rahata kavuşturmak için gece gündüz ağır şartlarda çalıştıklarını söyleyerek, genç nesillerin kendilerine bugünleri hazırlayan yaşlılara daha fazla ilgi göstermesini istedi.
Yaşlıların önemli bir kesiminin 18 yaşından sonra Hollanda'ya geldiği için emekli aylıklarının Hollandalılara göre daha düşük olduğuna işaret eden Bağcı, bunun da ekonomik sıkıntılara yol açtığını ifade etti.
"İstesen de dönemezsin"
Bağcı, yaklaşık 50 yıldır ikamet ettiği Hollanda'da ilk geldiği dönemlerde tuvalet temizlikçiliği dahi yaptığını, aldığı bazı eğitimlerle zamanla daha nitelikli işlerde çalışmaya başladığını belirtti. Kendisi dahil "biraz para biriktirip döneriz" diye hayal kuran ilk neslin neredeyse tamamının artık Hollanda'nın ayrılmaz bir parçası haline geldiğine işaret eden Bağcı, "İstesen de dönemezsin. Çoluk çocuk, torunlar burada. Sağlık sorunu yaşıyor bir çoğu, nasıl dönsün?" dedi.
Bağcı, Hollanda'da yaşlı Türklere verilen hizmetlerin ihtiyaçlara tam anlamıyla yanıt veremediğini, bunun en büyük sebebinin "zamanla dönerler" düşüncesi olduğunu kaydetti. Son yıllara kadar Hollanda'da Türk ve Müslüman geleneklerine uygun bir huzurevi dahi olmadığını, açığı kapatmak için çaba harcadıklarının altını çizen Bağcı, "Bu durum bile yaşlılarımızın ihtiyaçlarının tam anlamıyla dikkate alınmadığını gösteriyor" diye konuştu.
Bağcı, yıllar önce "köylerinden çıkıp gelen birinci kuşağın" Hollanda'nın kalkınmasında pay sahibi olduğunu, bu nedenle de Hollanda'nın yaşlı Türklerin ihtiyaçlarını giderme yükümlülüğü bulunduğunu dile getirdi.
Huzurevinde Türklere özel bölüm
Hollanda'da çeşitli hastalıklar nedeniyle tedavilerini devam ettirmeleri gereken, dolayısıyla ülkeden ayrılamayarak huzurevlerine yerleşen yaşlı Türklerin sayısını da artıyor. Artık sırf bu nedenle Türk yaşlılar için özel bölümler açılıyor. Çok sayıda Türk'ün bulunduğu Dordrecht kentindeki Crabbehoff Huzurevi bunlardan biri. Türk ve Müslüman geleneklerine uygun oluşturulan özel bir bölümde yaşlıların ihtiyaçlarına yanıt verilmeye çalışılıyor. Türkçe konuşan görevlilerin hizmet verdiği, Türk yemeklerinin yapıldığı bölümde bir imam da, belirli saatlerde yaşlılara dini konuda bilgiler verip, sohbet ediyor.
Uygulama hakkında bilgi veren huzurevi yetkilisi Erkal Üçerler, özellikle Demans hastalığına yakalanan Türk yaşlılara hizmet vermek amacıyla açılan bölümde şu an 7 kişinin kaldığını, zamanla sayının artmasını beklediklerini belirtti. Üçerler, Demans hastalığı hakkında yapılan araştırmalara değinerek, "Bu hastalığı kuvvetlendiren etkenler var. Şeker, damar ve kalp hastalığı gibi. Yapılan araştırmalara göre Türk toplumunda bu hastalıkların yüksek olduğu tespit edilmiş. 2017-2020 senelerinde bu hastalığa yakalanacak Türk yaşlı sayısının 3 kat artacağı tahmin ediliyor" dedi.
Şu an Hollanda'da yaşlı Türklere özel hizmet verecek huzurevi imkanlarının yok denecek kadar az olduğunu aktaran Üçerler, ekonomik krizin ardından ülkede birkaç yıl içinde "mali güç nispetinde bakım" sisteminin yaygınlaşacağını, Türk yaşlıların yeni olumsuzluklar yaşayacağını ifade etti.
Köyü gözünde tütüyor
Dordrech'teki huzurevinde kalan Hüseyin Kılıç (71), 40 yıl önce geldiği Hollanda'da zor şartlar altında fabrikalarda çalıştığını, özellikle dil konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Huzurevinde çok iyi imkanlara sahip olduğuna değinen Kılıç;ın en büyük özlemlerinden biri, çok az memleketini görmek. Yılda bir kez kısa süreliğine de olsa köyüne gittiğini anlatan Kılıç, huzurevinde yalnız bırakılmaktan şikayetçi ve ziyaretçilerin artmasını istiyor.
"Evde bakmak zor oluyordu"
Dordrecht'te Türk yaşlılar için oluşturulan özel bölümde gönüllü hizmet verenler de var. Annesi bu bölümde kalan Sabriye Kargı İçel, Demans hastalığına yakalanan annesi Gülten İçel'i evde bakımı zor olduğu için huzurevine getirdiklerini anlattı. İçel, 1976'dan bu yana Hollanda'da yaşadığını, malulen emekli olmanın da verdiği avantajla daha çok yaşlılara yönelik gönüllü işler yaptığını ve bundan zevk aldığını, huzurevine hemen her gün gelerek yaşlılara yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.