Görüntüleri paylaşılan çocuk "çevrim içi istismara" maruz kalabilir

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) uzmanları, çocukların "çevrim içi istismara" uğramaması için ailelere uyarılarda bulundu.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AÜ Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi de olan SODİGEM Özel Eğitim Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Gizem Yıldız, AA muhabirine, günümüzde dijital medyanın yaygınlaşmasıyla "çocuğun çevrim içi istismarı" kavramıyla karşılaşıldığını söyledi.

Yıldız, "Share (paylaşma) ve parent (ebeveyn) kelimelerinin birleşmesinden oluşan ve ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını, haberlerini sosyal medya hesaplarında paylaşmasının literatürdeki tanımlaması anlamına gelen sharenting kavramı karşımıza çıkıyor." dedi.

Ebeveynlerin beğeni, abonelik ve gelir elde etmek için rızası olmaksızın çocuklarının fotoğraf ya da videolarını sosyal medyada paylaşabildiğini anlatan Yıldız, şunları söyledi:

"Anne ve babalar kendi hesaplarından paylaşmaya çekindikleri şeyleri çocuklarının hesabı üzerinden paylaşıyor. Zaten rızası olmayan küçük yaş grubu çocuğun hesabından herkese açık yapılan paylaşım kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde çevrim içi çocuk istismarına maruz kalındığını görüyoruz. Kendi rızası olmadan ebeveynler tarafından sosyal medya hesaplarından görselleri paylaşılan çocuğun ileride 'tween-yetişkinleştirilen çocuk/eşikteki çocuk' olma olasılığı artıyor."

Yıldız, sosyal medya fenomeni olarak yetişen, moda, medya ve kozmetik endüstrisinin reklamlarla manipüle ettiği 8 ila 13 yaş arasındaki çocuklara "tween" dendiğini belirterek, "Kendini sosyal medyada gösterme, fenomen ve en çok beğenilen olma isteği, çocukları bu hale getiriyor. Söz konusu isteklerin sonu çevrim içi istismar oluyor." diye konuştu.

- "Dijital güvenlik eğitimleri erken yaştan itibaren çocuklara verilmelidir"

Gizem Yıldız, dijital mecrada tamamen gizlilik gibi bir güvenlik garantisinin bulunmadığının altını çizdi.

Çocuk istismarı görüntülerinin yüzde 11'inin ticari sitelerden elde edildiğini anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Haberiniz yokken, çocuğunuzun, yeğeninizin fotoğrafı ticari amaçlı kötü niyetli bir sitede kullanılabilir. Bıraktığınız dijital izi herkes herhangi bir şekilde kullanabilir. Mahremiyeti aşmadan paylaşım yapmak önemli. Yaşı ne olursa olsun çocuğun görüntülerinin açık bir şekilde paylaşılmasını önermiyoruz. Anne ve babanın dijital okuryazarlık eğitimi önemli. Dijital güvenlik eğitimleri erken yaştan itibaren çocuklara verilmelidir. Yasakçı bir zihniyetten uzak, doğru şekilde sosyal medya kullanımının öğretilmesi gerekiyor. Yoksa bunun sonuçları gerçekten ağır oluyor. Çevrim içi istismarda karşı taraf tehditlerle çocuğu çok uzun süreler tutabilir ve istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Çocuklar korktuğu ve evde bir kişiyle bunu konuşamadığında ne yazık ki saldırganın dediğini yapıyorlar ve çevrim içi istismar sürüyor."

Yıldız, ebeveynlerin çocuklarının öz güvenini kırmadan dijital ayak izini takip edip, neler yaptığını bilmesi gerektiğini kaydetti.

Teknik önlemlerle riskleri azaltmak mümkün

Anadolu Üniversitesi SODİGEM Müdürü Doç. Dr. Yusuf Levent Şahin de özellikle yapay zeka teknolojisinin geldiği noktanın "sharenting" ve "tween" kavramlarını ortaya çıkaran olumsuzlukların azaltılmasına olanak sağlayabileceğini söyledi.

Günümüzde yaygın sosyal ağların tamamının bir fotoğrafta yer alan kişilerin yaşlarını tespit edebilecek görüntü işleme olanağının bulunduğuna değinen Şahin, şunları kaydetti:

"Bu olanak sayesinde söz konusu fotoğrafın paylaşılması sırasında ya da sonrasında ebeveyni uyaran ve söz konusu tehditle ilgili bilgilendiren bir onay kutusunun bilinçli kullanımı büyük oranda destekleyeceğini düşünüyorum. Kapalı ve gizli profillere üçüncü parti uygulamalar aracılığıyla erişim sağlanmasının önüne geçilmesi de sosyal ağlardaki çocuk fotoğraflarının korunmasına yardımcı olacaktır. Birçok sosyal ağ çeşitli aralıklarla bu tür uygulamalara araç olmuş hesaplara müdahale etse de çoğu zaman geç kalınmış oluyor. Bu noktadaki önlemlerin etkinleşmesi adına sosyal ağ platformları daha çok yatırım yapmalı. Çocuk fotoğraflarını kötü amaçlarla edinmeye yönelik bir web gezintisini ifade edecek metrik yapıların yapay zeka destekli kurulması ve bu noktada uyarı üretmesi de mümkün. Belirli bir yaşın altındaki bireylerin mesajlaşma süreçlerini takip edip, ebeveynlere olağanüstü durumlara ilişkin uyarı üreten yazılımlar da geliştirilmiş durumda."