Güneydoğu'ya yatırım için bankaların da katkısı artırmalı
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerinden oluşan heyet bilgi ve birikimlerini paylaşmak üzere Güneydoğu'daydı. Barış süreci ile bölgede oluşan iyi havayı ekonomik kalkınma anlamında da geliştirilmesi gerektiğini belirten İSO Başkanı Erdal Bahçıvan bankalara da bu sürece daha fazla katkı bulunmaları konusunda çağrı yaptı.
Bölgede incelemeler yapmak, yatırım olanaklarını araştırmak ve barış sürecine katkı sağlamak amacıyla Diyarbakır'a gelen İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve İSO üyeleriyle birlikte katıldığı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplantısında barış sürecini ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Sanayisini ve ekonomisini, ağırlıklı olarak İstanbul, Bursa ve Kocaeli üçgenine sıkıştırmış Türkiye gerçeği önümüzdeki yıllarda kırılmaya başlayacak.
Barış süreci kazandırmaya başladı
Barış süreci herkese çok şey kazandırdı, hiçbir şey kaybettirmedi. Ülkemizin sergilediği barış, siyasi tarihi acılarla dolu Ortadoğu bölgesi için de çok önemli bir umut kaynağı. Bu nedenle sadece ülkemiz için değil, bölgemiz için de sorumlu ve duyarlı hareket etmemiz gereken bir dönemden geçmekteyiz. Büyük risklerin, bir bölgesel savaş potansiyelinin bulunduğu Ortadoğu'da, ülkemizin hepimizi mutlu eden bu aşamaya gelmesi hiç de kolay olmadı. Bunun kıymetini bilip; atalete, fırsatçılığa asla izin verilmemesi gerektiğine inanıyorum.
Yatırım fırsatlarını değerlendireceğiz
İstanbulsuz bir dünya düşünülemez. Ve tabii ki, Diyarbakırsız bir İstanbul da.
Türkiye'nin bir bütün halinde sanayileşerek kalkınmasını arzu ediyoruz. İSO üyelerinin bilgi ve birikimlerini paylaşmak üzere yola çıktık. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası üyeleriyle birlikte buradaki yatırım fırsatlarını değerlendireceğiz. Üyelerimiz arasında yapılacak ve daha sonra da İstanbul'da devam edecek görüşmelerden güçlü birliktelikler ve dostluklar çıkacağına inanıyoruz.
Diyarbakır'ın yatırımlardan aldığı pay artırıyor
Çeşitli nedenlerle çok geç kalınmış olmakla birlikte, sanayi ve ekonomi açısından Diyarbakır'da iki önemli kazanımlar elde edildi. Bölgenin ve Diyarbakır'ın ekonomik gelişimi için yerel müteşebbislik şevkinin varlığı ve güçlendirilmesi son derece önemli. Bu şevkin güçlendirilmesi ve zenginleşmesinde, siyasi aktörlerin yaratacağı ortamın belirleyici olacağını burada özellikle ifade etmek istiyorum. Diyarbakır'ın tarım ve hayvancılık potansiyeli yüksek. Bu konuda bir OSB'nin kuruluyor olması da çok büyük bir avantaj. Tarımı sanayi ile buluşturan, konusunda uzman, vizyoner bir bakanımız var. Gelişmiş ülkelerdeki gibi endüstriyel tarıma yönelmemiz gerekiyor. Sayın Bakanımızın bu konudaki ısrarlı çabalarını takdire şayan buluyoruz.
Bankalar da katkısı artırmalı
Bu süreçte, herkes gibi bankalar da bakış açısını değiştirmek zorunda. Türkiye, en önemli sorunlarından birisini çözmeye çalışırken, bankaların bu bağlamda daha fazla toplumsal duyarlılık ve sorumluluk sergilemeleri gerektiğine inanıyorum. Finansa erişim, bu bölgede de en büyük sıkıntılardan birisidir. İpoteklerin yüksek teminata bağlanması, çekler ve sigortacılık konusunda bölgede büyük sıkıntıların yaşandığına dair şikâyetler kamuoyuna yansımış durumda. Ülke genelinde olduğu gibi bu bölgede de bankalar, vakit kaybetmeksizin üretim ve yatırımı destekleyen bir anlayışa yönelmelidir. 1071'den beri Anadolu topraklarında birlikte yaşayan insanlar olarak, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de acı ve sevinçlerimize ortak olmak şuurunu korumamız gerektiğine inanıyorum.