Haftaya bakış
Yeşim SARIŞEN / Yapı Kredi Yatırım
Yunanistan belirsizliği ile birlikte riskten kaçış eğiliminin etkili olduğunu görüyoruz. Cuma günü ABD piyasaları kapandıktan sonra Yunanistan, 5 Temmuz’da kreditörlerin sunduğu teklif paketi için referandum kararı açıkladı. Yunanistan sermaye kontrollerine gidiyor. Yunan hükümeti, bankaların 6 Temmuz’a kadar kapalı kalacağını ve ATM'lerden nakit çekim miktarına sınırlama uygulanacağını açıkladı. Avrupa Merkez Bankası, acil likidite desteği (ELA) tavanını yükseltmedi. Önümüzdeki günlerde IMF ve Euro bölgesinden gelebilecek açıklamalar önemli olacak.
Riskli varlıklar satış baskısı altında. Hisse senetleri ve tahviller satış baskısı altında haftaya başlarken, gelişmekte olan ülke kurlarının değer kaybettiğini görüyoruz. Diğer taraftan Cuma günü Çin Borsası’ndaki yüzde 8 değer kaybı ardından, Çin Merkez Bankası’nın Cumartesi günü gösterge faizinde ve zorunlu karşılıklarda indirime gittiğini not edelim.
Önümüzdeki günlerde yurtiçinde yeni hükümetin kurulması sürecine yönelik belirsizlikler volatilite kaynağı olmaya devam edebilir. Ayrıca Yunanistan belirsizliği ve ABD Haziran ayı verileri piyasaları şekillendirebilecek ana risk olayları olmaya devam edecek. Bu doğrultuda bu hafta makro tarafta ABD tarım dışı istihdam verisi başta olmak üzere ABD ISM imalat, Euro bölgesi HICP enflasyon, İngiltere büyüme, Japonya sanayi üretimi ve Tankan anketini piyasaları şekillendirebilecek ana makro veriler olarak sıralayabiliriz.
Geçtiğimiz hafta ABD dolarındaki yukarı yönlü baskı dikkat çekiciydi. Amerika Merkez Bankası’ndan (FED) Powell’ın Eylül ayının “faiz artırımı için doğru zaman olabilir” vurgusu gibi şahince algılanan açıklamalarının da bu görünüme destek olduğu söylenebilir. (Bu hafta açıklanacak ISM ve tarım dışı istihdam gibi önemli Haziran ayı verilerinin büyümedeki toparlanmayı teyit etmesi bekleniyor. Dolayısıyla bunların dolardaki yükselişleri ne derece destekleyebileceği önemli olacak. Bu doğrultuda Powell’ın ardından New York FED Başkanı Dudley’nin makro veriler iyi gelirse Eylül’de faiz artırımının mümkün olabileceğine yönelik açıklamaları da dikkat çekici.