”Hamas'ın bir faktör olduğunu göz önüne alıyoruz”
Erdoğan'ın Başdanışmanı Büyükelçi Davutoğlu, Gazze'deki son gelişmeler ve yaşanan sürece ilişkin bilgilendirme toplantısı yaptı
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Büyükelçi Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin son Gazze olaylarında Hamas'a dayalı bir politika yaptığı yorumlarının tamamen yanlış olduğunu belirterek, "Türkiye, Hamas'ın bir faktör olduğunu göz önüne alan bir politika yapıyor, ama hiçbir faktörü de dışlamıyor" dedi.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Feridun Sinirlioğlu ile birlikte Gazze'deki son gelişmeler ve yaşanan sürece ilişkin Conrad Oteli'nde basını bilgilendirme toplantısı yaptı. Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bölge ülkelerine yönelik turunda Suriye'den Mısır'a, Ürdün'den Suudi Arabistan'a pek çok ülkeyi ziyaret ettiğine de değindi.
Türkiye'nin bölgedeki çekişmelerin bir parçası haline gelmek istemediğini söyleyen Davutoğlu, ''Türkiye, bugün bu politikalarda bu ülke gruplarına aynı derecede yakın. Bunun bilinmesinde fayda var. Dolayısıyla bu bölgeyi kuşatan platformlara öncülük etmeye çalışıyoruz. Bunu yapabilmek için de bütün ülkelerle yakın ilişki içinde olmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin yaklaşımı
Türkiye'nin hiçbir zaman bir olay gelişirken ''Dur bakalım seyredelim, biri birini öldürürse kınayalım'' yaklaşımı içinde bulunmadığını, olayların çözümü için çaba harcadığını vurgulayan Davutoğlu, bazı yorumlarda öne sürüldüğü gibi Hamas yanlısı bir tutum sergilemediğini de belirterek, ''Türkiye, Hamas'ın bir faktör olduğunu göz önüne alan bir politika yapıyor, ama hiçbir faktörü de dışlamıyor'' dedi. Son olaylarda Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e yönelttiği bazı eleştirilerinin bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
''Ancak şunu unutmamak lazım; Türkiye gibi ülkeler bulundukları bölgenin kaderini ve vicdanını duymak, hissetmek durumundadırlar. Her gün televizyonlarda çocuk cesetleri, yaralanmaları, sivil alanların bombalanması söz konusuyken Türkiye buna kayıtsız kalamaz. Bu herhangi bir ülkeye karşı tavırdan çok bu olayın kendisine yönelik bir tavırdır. İsrail Başbakanı'nın Suriye-İsrail Barış Planı çerçevesinde Türkiye'de bulunduğunu unutmamak lazım ve bu endirekt görüşmelerin durdurulmadığını, sadece taraflarca askıya alındığını da unutmamak lazım. Bu politika, ne Yahudilere karşı bir politikadır ki Türkiye'nin tarihinde olmayan bir şeydir herhangi bir etnik ya da mezhebi gruba karşı politika geliştirmek... Türkiye hiçbir yerde etnik veya mezhep temelli bir karşı taraf algısı içinde olamaz, aynı şekilde İsrail halkına karşı da... Ama uygulanan politika yanlışsa Türkiye gibi bölgenin vicdanını temsil etmesi gereken bir ülke buna sessiz kalamaz, bu ülkenin lideri buna sessiz kalamaz.''
"Gazze olayları sürpriz değildi"
Gazze'ye son İsrail saldırısına yönelik, ''Bizim için Gazze olayları sürpriz değildi'' diyen Davutoğlu, ''Çünkü, Türkiye 2008'de iki kritik süreçte yer almış olmasaydı, 2008'in Nisan-Mayıs aylarında birisi Lübnan krizi, birisi Suriye-İsrail dolaylı görüşmeleridir, belki de bu çatışmalar 2008 Haziranında başlayabilirdi'' dedi.
Davutoğlu, Haziran ayında Mısır öncülüğünde gerçekleştirilen İsrail-Hamas arasındaki ateşkesle birlikte bu 3 olayın 6 aylık bir zaman kazandırdığını belirterek, şunları kaydetti:
''2008'in sonuna yaklaşırken bunu sezdiğimiz için biz değişik heyetlerle bütün Batı başkentlerine giderek tek bir uyarıda bulunmaya çalıştık; '2008'in son ayları ve 2009'un ilk ayları çok kritik. Ve burada özellikle Filistin bağlamında gerçekleşecek olaylar, domino etkisiyle bütün yılı etkisi altına alabilir.' Ancak maalesef bu konuda yeteri kadar hareketlenme Aralık ayında gerçekleşmediği için 19 Aralıkta ateşkesin bitmesiyle paralel olaylar hızla tırmandı.''