Hazırgiyimin son kalesi: El yapımı ayakkabı

Oytun AKDUMAN

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Modanın zaman içerisindeki dönüşümü teknolojinin gelişimine bağımlı olarak gerçekleşti. Öncelikli olarak kârlılığı arttırmak, büyümek ve bunları sürdürülebilir kılmak için çabalayan tekstil şirketleri, teknolojik imkanları evvela bu üç unsuru garantiye almakta kullandılar. Ticaretin neredeyse tüm aşamaları evrim geçirdi. Hammadde üretimi, hammaddenin işlenerek ürün haline getirilmesi, pazarlama, ulaşım, satış ve para transferi tümüyle köklü değişime uğradı. Hammadde elde edilirken kullanılan doğal olmayan malzemeler ve yeni yöntemler, üretim bandının teknolojiyle donatılması ve insansızlaştırılması, pazarlamada mekanların biçim değiştirmesi, ulaşımın aktörlerinin ve araçlarının gelişmesi, iletişim araçlarının tanıdığı yeni satış fırsatları ve rakamların ekran üzerinde yer değiştirmesinden ibaret yeni para transferi yöntemleri bunlara örnek olacaktır. 

Üretimde birim maliyetlerin minimize edilmesi amaçlandığından insan unsurunun yerini makinelere ve bilgisayarlara bıraktığına şahit olduk. Zanaatlar birer birer yok olurken, bilgisayar destekli makinelerin üretimleri tümüyle yaygınlaştı. İnsan faktörü yerini robotlara bıraktı. Bu gelişmelerin topluma sağladığı faydalara kuşku yok, yalnız insandan arındırılan üretim bantlarının yol açacağı olumsuz toplumsal sonuçları da hesaba katmakta yarar var. 
Hazır giyim sektörünü başlı başına ele aldığımızda ise benzer bir tablo çıkıyor karşımıza. Hammaddede doğal malzemeler oldukça az kullanılır oldu. Plastik ve diğer kimyasal ürünlerle elde edilmiş iplik üretimi ve boya baskıları doğrudan maliyeti minimize etmek için kullanılır oldu. İşçiliğe gelince; makinelerin el emeğinin yerini aldığını söylemeye gerek yok. Dokumadan satışa dek konfeksiyonlar dışında insan unsurundan faydalanan aşama kalmadı diyebiliriz. Tabi makine örmesi kazakların babaannelerden rol çaldığını da unutmamalı derim. 

Ayakkabı sektöründe ise durum farklı değil. Sıkıştırılmış yapay malzemelerden yapılmış tabanı, suni deri ve kumaştan işlenmiş gövdesiyle son derece lüks mağazaların vitrinlerini süslüyorlar. Lüks alışveriş merkezlerinde (AVM), lüks mağazalarda neredeyse tüm ayakkabılar makine ürünü. El yapımı ayakkabı sanatı ise emekliliğe yaklaşmış birkaç düzine zanaatkar ile ayakta durmaya çalışıyor. 

Onlarca ayakkabı markası olan AVM’leri inatla tarayıp el yapımı koleksiyonlar yapıp satan sadece tek bir firma bulmama şaştım diyebilirim. Diğerleri ise sınırlı sayıda bulundurdukları el yapımı ayakkabıları İtalya’dan alıp satıyorlar. Geçtiğimiz günlerde ayakkabı zanaatkarı birkaç usta ile görüşmek konuya dikkatleri çekmemi gerektirdi. Açıkça söylemeliyim, insanlar ne satın aldığı ürünleri tanıyor ne de kaliteye ulaşmaya dair çaba gösteriyorlar. Markalara tutkun biçimde uçuk rakamlar ödemeyi bırakıp emeğin peşine düşmenizi öneririm, zira son kale de düşmek üzere.