Hedef Orta ve Doğu Avrupa'nın en iyisi olmak

Baran Süzer, Hırvatistan'da satın aldıkları Banka Brod ile Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük bankalarından biri olmayı hedeflediklerini bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Süzer Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Finans Grup Başkanı Baran Süzer, Hırvatistan'da satın aldıkları Banka Brod ile orta vadede bu ülkenin en büyük 5 bankası arasında yer almayı, uzun vadede ise Batı Avrupa'da şubeleri bulunan, Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük bankalarından biri olmayı hedeflediklerini bildirdi.

Süzer, bazı gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda soruları yanıtlarken, yurt dışında banka satın almak için Doğu Avrupa ülkelerinde yaklaşık 2 yıl boyunca yoğun inceleme gerçekleştirdiklerini, aradıkları kriterlere en uygun ülkenin Hırvatistan olduğunu söyledi.

Banka Brod'un 2010 sonu itibariyle toplam aktiflerinin 71,6 milyon euroya ulaştığını, sermaye yeterliliği standart rasyosunun yüzde 15,98 seviyesinde olduğunu belirten Süzer, Hırvatistan'da bireysel bankacılığa ağırlık vereceklerini ve ilk etapta KOBİ'lerle çalışacaklarını, kurumsal alana ise bu pazarı iyi tanıdıktan sonra yoğunlaşacaklarını ifade etti.

Türkiye'de bankacılık sisteminin Hırvatistan'a göre daha gelişmiş bir durumda olduğunu vurgulayan Süzer, bu kapsamda Türkiye'de kredi kartı sistemi büyük olan bütün bankalarla bu sistemleri Hırvatistan'a götürmek için görüşmeler yapacaklarını bildirdi. Süzer, bunun için öncelikle IT altyapısı kuracaklarını ve kredi kartı altyapısı oluşturacaklarını belirtti.

Banka Brod'un Hırvatistanlı iş adamları olan üç büyük ortağı bulunduğunu anlatan Süzer, "Şu anda aktif olarak çalışan, icrasında yer alan bir ortağı da içerde bırakacağız ve doğu tarafının bölge müdürü yapacağız. Bu da bizim için iyi bir hamle olacak. En azından orayı bilen biriyle bölgede devam edeceğiz" dedi.

Şu anda banka bünyesinde 80 kişilik kadro bulunduğunu, taşınma işleminden sonra bu sayının artacağını anlatan Süzer, ayrıca Türkiye'deki faktoring ve leasing şirketlerinden 4-5 kişinin Hırvatistan'a gideceğini, sonradan orada genel müdür olmak üzere Türkiye'den bir genel müdür yardımcısı atayacaklarını bildirdi. Süzer, Banka Brod'un Türkiye'de temsilciliğini açacaklarını kaydetti.

3 yılda 26 şube açacaklar

Baran Süzer, Banka Brod'un yüzde 87'sini 9,5 milyon euro bedelle satın aldıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bankanın şu anda 9 olan şube sayısını 2014 yılında 35 şubeye çıkarmayı hedefliyoruz. 70 şubeyi geçtiğinizde Hırvatistan'da büyük banka oluyorsunuz. 35 banka var. Banka Brod, Hırvatistan'da 30. sırada yer alıyor. Kar eden bir banka... Banka Brod'a kademeli olarak 25 milyon euro sermaye enjeksiyonu gerçekleştireceğiz. Böylelikle Grup olarak Hırvatistan'daki bu yatırımımızın toplam tutarı 90 milyon liraya ulaşacak. Bankanın şu anda Slavonski Brod kentinde bulunan genel merkezini Zagreb'e taşıyacağız. Bankanın kurumsal kimliğini yenilemeyi ve ismini değiştirmeyi de düşünüyoruz. İsim ne Hırvatça ne Türkçe olacak. Herkesin söyleyebileceği enternasyonel isim olabilir ya da kısaltma olabilir.

Orta vadede Hırvatistan'ın en büyük 5 bankası arasında yer almayı, uzun vadede de Batı Avrupa'da şubeleri bulunan, Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük bankalarından biri olmayı hedefliyoruz. Uzun vade derken 2023 diyebiliriz. Bu arada kriz daha da derinleşir ve fırsatlar çıkarsa tarih daha da öne çekilebilir."

Yunanistan'da çok iyi fırsatlar var

Hırvatistan'da zordaki bankaların şubelerini satın almalarının söz konusu olabileceğine dikkati çeken Süzer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öyle birkaç teklifimiz olacak. Ayrıca Bosna Hersek'ten bize (burada satılık banka var diye) birkaç banka geldi. Şu aşamada düşünmüyoruz ama o bölgede Kosova, Bosna Hersek ve çevresi 15 milyonu buluyor. Hepsi aynı dili konuşuyor. Biz aslında oraya girerken 4,5 milyon gibi değil, 15 milyon gibi giriyoruz. Ama bunun için biraz zamana ihtiyaç var. Önce kendimiz orta büyüklükte bir banka olalım, ondan sonra bakarız. Aslında şu anda Yunanistan'da çok iyi fırsatlar var. Özellikle büyük Türk bankalarının alabileceği fırsatlar söz konusu... Yunanistan'da büyük sayılabilecek bankalar bayağı uygun fiyata bize geldi. Ama şu anda biz hazır değiliz. Eğer biz Makedonya'lara kadar gelmiş olsaydık o zaman alırdık. Şu anda daha Hırvatistan'dayız. Daha en azından 3-4 senemiz var."  

BDDK ile aramızda çok fark yok

Türkiye'de bankacılık yapıp yapmayacaklarına ilişkin Süzer, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile 2005 yılında masaya oturduklarını, o günden beri hem TMSF ile, arkasından temiz kağıdı aldıktan sonra BDDK ile görüşmeler yaptıklarını kaydederek, "Biraz örümcek ağı örmek gibi... Hep yavaş ilerliyor ama sonunda iki taraf da iyi niyetliyse oluyor" dedi.

Aslında hukuksal sürecin sona erdiğini, anlaşma olmayınca tekrar başladığını anlatan Süzer, şöyle devam etti:

"Sanıyorum 2005 senesinde ilk oturduğumuzda, 'Tamam artık TMSF ile bu işi bitirelim' dediğimizde ondan sonra zaten bir dava açma süreci olmadı. BDDK ile de olmadı. TMSF olumlu bitti. Arkasından temiz kağıdını aldıktan sonra BDDK'ya gittik. Orada başladık. Aramızda bayağı fark vardı. Bugün geldiğimiz noktada aramızda çok fark yok. Onlar bize birkaç tane opsiyon söylüyorlar. Yaklaştık. Bunlardan bir tanesi olacak. Herhalde yıl başına kadar bitiririz derim, ama kesin bir şey söylemek doğru olmaz."

Baran Süzer, Adabank'a dair de "Zaten orada 250 milyon dolarlık sermaye şartı var. Zaten 250 milyon dolarlık sermaye koyarsak bize banka veriyorlar. O zaman niye o bedeli verelim? Zannediyorum bir de 90 milyon dolarlık bedel var. Çünkü bizim lisans almakta sorunumuz yok. BDDK ile aramızdaki en büyük farklardan biri şu anda sermaye farkı... Bizden diğer yabancı gruplara göre daha avantajlı sermaye istiyorlar ama bizim koymak istediğimiz sermayenin üzerinde..." şeklinde konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir