Hedefim 500 Sarar mağazası

Emre Sarar, Gentleman'da ekim sayısının konuğu oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sarar Grubu'nun yeni CEO'su Emre Sarar, geleceğe yönelik planlarını ve hayallerini Gentleman dergisine anlattı.

Hayalinin havacılık sektörüne girmek olduğunu belirten Sarar, bu projesini yakında gerçekleştirmek istediğini kaydetti. Gentleman dergisinin Ekim sayısında yer alan röportajında çocukluğundan eğitimine, iş dünyasındaki deneyimine kadar birçok konuda bilinmeyen yönlerini anlatan Sarar, CEO olarak göreve geldiğinde ilk icraatının durup grubun fotoğrafını çekmek olduğunu söyledi. Sarar, "Çünkü fotoğraf çekmek zorundasınız. Çok zamanım Almanya'da geçiyordu. Oraya bilgi geliyordu ama fotoğraf çekmek için şöyle bir durun dedim herkese. Benim zaten stratejim belliydi. Dedem 12 metrekare bir dükkanla Eskişehir'den çıkıyor, babamlar bunu alıp Türkiye'ye yayıp bir marka yaratıyorlar şimdi bayrak bende" diye konuştu.

Devraldığı yerden kendisine düşen görevi; grubu Türkiye dışında hazır giyim piyasasına sokmak olarak açıklayan Sarar, "Bu benim hedefim. 500 adetlik bir mağaza ağıyla bunu başaracağıma inanıyorum. Sonra üç tane HES ihalesi aldık. Bunların girişimleri daha önce yapılmıştı" dedi.

Emre Sarar, geleceğe yönelik bir başka hayalinin de havacılık sektörüne girmek olduğunu söyledi. Sarar sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir el atacağım o kesin. Yakında da olabilir. Eskişehir olsun, Türkiye olsun. Sektöre bakıldığında açıklar görülüyor, devamlı uçtuğum için. Servisler olsun, fiyatlar, saatler olsun. O açığı dolduracak çok yerler var."

"Farklı sektörlere girmek istiyorum"

Emre Sarar, grubun yönetim kurulu ile en çok yeni yatırım alanları konusunda tartıştıklarını söyledi. Psikoloji okumanın faydalarını gördüğünü anlatan Sarar, "Ama amcamlar ve babam açık görüşlü oldukları için ikna süresi daralıyor. Her zaman ikna edebiliyor muyum, hayır. Ama iyi ki de edemiyorum. Ama her zaman tartışırız konuşuruz, bizim için iyisine karar verir uygulamaya geçeriz. Ben farklı sektörlerde olmak isterim, ama onlar da daha çok tekstile yatırım yapmak isterler.

Ben başka yere gidelim derim, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, su ısıtmaları. Çünkü Eskişehir termal bir yer. Ve sıcak suyun olduğu yerlerde inanılmaz yatırımlar yapabilirsiniz. Bakalım şimdi elektrikten başladık" diye konuştu.

Interview markasının da böyle bir süreçte oluştuğunu anlatan Sarar, "Benim küçükken yaptığım bir Interview markası var. O tamamen benim. Çünkü her zaman takım elbise giymek zorunda kalıyordum ve hiç sevmiyordum. Benim yaşıtlarımın giyeceği takım elbise istiyordum. O genç markasını ben yarattım 2003'te. O güzel bir seviyede gidiyor. Şimdi de yeni bir proje var ama açıklamayayım" dedi.

"Hiçbir zaman aldatan firma olmadık"

Sarar'ın en önemli farkını, "Biz Türk markasıyız. Hiçbir zaman aldatan firma olmadık. Her zaman kaliteye fiyata önem verdik" sözleriyle açıklayan Emre Sarar; tasarımda son onayı kendisinin verdiğini söyledi. Emre Sarar süreci şöyle anlattı: "Bizim dizaynırlar koleksiyonları hazırladıktan sonra babam Celalettin Sarar koleksiyonun başındaki kişidir. Babamın süzgecinden geçtikten sonra koleksiyon satışa teslim edilmeden önce biz bakıyoruz. İstediğimiz model mi diye, elenenler eleniyor geri kalanlar okeylenip satışa sunuluyor."

Sarar, elenenlerin genelde bol kalıplı modeller olduğunu, ancak Türk insanının anatomisine uygun olarak bazen kabul edebildiğini söyledi. Kumaş seçmek için fuarları gezdiğini kaydeden Emre Sarar, "Babam kumaşları seçerken ben de gider dedikoduları alırım. Çünkü ortam çok güzeldir, patronlarla oturur konuşursunuz, kim ne yapıyor, ne yenilikler var, hangi makineler çıkmış öğrenirsiniz. Bu bilgilerin hepsini aktarırım babam da ona göre seçimini yapar" dedi.

CEO olacağımı açıklarken evlendirecekler zannettim

Türkiye'ye CEO olma kararınız alındığı için mi döndünüz?

O karar alınmış, benim haberim yoktu. Ben mart ayında geldim buraya, birkaç işim vardı. Toplantıları yapmak için geldim. Bir akşam dokuz buçuk on civarı babamlar hala içerdeler kafamı uzattım "Ben gidiyorum" dedim. "Sen beş dakika bekle" dediler. Dışarıda bekledim, Sabahattin amcam geldi "Senle bir konuşmak istiyoruz" dedi. Beni oturttular, düşünüyorum cirolar iyi, satış iyi, kararlar iyi, yüz ifadelerini okumaya çalışıyorum, ben bir şey mi yaptım acaba diye.

Bizde ne kadar amcamız da olsa, işyerinde patronumdurlar. Dışarıda en iyi dostlarımdır, ama işte ayrıdır. Dedim "Hayırdır bir şey mi oldu?" "Biz oturduk karar verdik, zor sınavlardan geçirdik, sen bunları başarıyla atlattın. Güvenimizi kazandın" dediler. Ben ilk önce evlilik için birini buldular onu söyleyecekler zannettim. Konu işe gelince rahatladım. Dediler artık "Şirketlerimizin başına sen geç." Tabii ben orada "Almanya ne olacak" dedim. "Emir'e bırakırsın" dediler. Kardeşim orada benimleydi. Üç sene onu yetiştirdim.

‘Sanma biz işten ayrılıyoruz" dediler. "Yok" dedim "zaten ben istemem". Düşünsenize arkanızda üç tane dev tecrübe var. Bundan yararlanmamak olmaz. Mart ayında da CEO görevine başladım.

Bu kararı nasıl karşıladınız, hiç hissetmemiş miydiniz?

Bizim ailede çok önemli kararlar üç kardeş arasında verilir. Onlar bir odaya girerler konuşurlar. Karar verildikten sonra açıklarlar. Ben de şaşırdım önce çünkü ilk şunu düşündüm, Almanya'daki işlerimi nasıl ayarlayacağım. Bir iki dakikalığına endişe duydum. Ama ondan sonra insan rahatlıyor. Tecrübem var, eğitimim var bu işi biliyorum.

Emre Sarar'ın tercihleri

- Boş zamanlarımda kitap okumayı severim. Kişisel gelişim kitapları, felsefe psikoloji kitapları...

- Dinlenmek için İsviçre'ye giderim. Çocukluğum orada geçtiği için, oraları severim. Uzakdoğu'ya çok gittim ama hep iş için. Uzakdoğu'yu keşfetmek istiyorum.

- Yengeç burcuyum, evcil bir insanım. Gezmeye arada sırada kafamı dağıtmaya ihtiyacım olduğunda çıkarım. Kulüp severim, fasıl severim. Her ortamdan zevk alırım.

- Bütün sporları yaptım. Snowboard, futbol, voleybol, tenis...

- Alışverişi sevmem. Hep mağaza dolaştığım için yapıyorum. Diğer markalardan da almaya özen gösteriyorum. Onların mallarını giymeyi de seviyorum. Bir firma hakkında bilgiyi onun ürününü giyerek edinirsiniz.

- Bakıldığında spor arabalara yazık diye bakıyorum. Çünkü kullanacak yol yok. Uyulan kural yok. Ama Mini benim için ideal, hem küçük hem hızlı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir